HDP PM Sonuç Bildirgesinden Açıklaması

'HDP’nin Türkiye halkları, emekçileri ve ezilenlerinin mücadelelerini birleştirecek, farklılıkları ve özgünlükleri ile yeni yaşamı inşa edecek politikaları Türkiye’nin batısında yaygınlaştırmakta'.

HDP Parti Meclisi (PM) sonuç bildirgesinde, HDP’nin Türkiye halkları, emekçileri ve ezilenlerinin mücadelelerini birleştirecek, farklılıkları ve özgünlükleri ile yeni yaşamı inşa edecek politikalarının Türkiye’nin batısında yaygınlaştırdığı, çatışmalara karşı ise kitleleri harekete geçirme ve muhalefeti örgütleme konusunda yetersiz kaldığı belirtildi.

HDP'nin 15-16 Ekim'de gerçekleştirilen PM toplantısının ardından açıklanan sonuç bildirgesinde, toplantıda 2014 ve sonrasının siyasal-örgütsel gelişmelerinin değerlendirildiği ifade edildi.

Seçim dönemlerinde ve zorlu süreçlerde uygulanan politikalardaki eksik ve yanlışların tartışıldığına işaret edilen bildiride, HDP’nin Türkiye halkları, emekçileri ve ezilenlerinin mücadelelerini birleştirecek, farklılıkları ve özgünlükleri ile yeni yaşamı inşa edecek politikalarının Türkiye’nin batısında yaygınlaştırdığı, çatışmalara karşı ise kitleleri harekete geçirme ve muhalefeti örgütleme konusunda yetersiz kaldığı vurgulandı.

Türkiye'nin 2011'den bugüne kadar izlenen yanlış dış politikanın devam ettirilmesi ve ülkenin gittikçe Ortadoğu’daki savaşın içine sürüklenmesinin kabul edilebilir bir durum olmadığının savunulduğu bildiride, HDP'nin 'bu karmaşık ve tehlikeli gidiş karşısında ve demokratik muhalefetin önemli bir odağı olma özelliğiyle demokratik direnişin ve özgürlükler mücadelesinin adresi olduğu' ileri sürüldü.

Bildiride, yerel demokrasi ve yerinden yönetimin evrensel model olduğu savunularak, şunlar kaydedildi:

'Bölgemizde yaşanan savaş ve var olan krizler, önümüzdeki dönemde farklı toplumların ve halkların, inançların, kültürlerin bir arada nasıl yaşayacakları sorusunu başat bir gündem haline getirmektedir. Hem Ortadoğu’da hem de Türkiye’de önümüzdeki dönemin en önemli konusu birlikte ve eşit bir yaşamın nasıl sağlanacağıdır. Yerel demokrasi, yerinden ve yerelden yönetim tartışmalarını, sınır kavramına sıkışmadan bu geniş alanda ele alarak halkların bir arada yaşayabilirliğini; bu modelin sadece Türkiye için değil, Ortadoğu’daki diğer devletler ve toplumlar için de geçerli olduğuna vurgu yapmayı ve aynı zamanda bölgesel barış için mücadeleyi sürdüreceğiz.'

Kaynak: AA