'Sayın Devlet Bahçeli'nin Son Beyanı Güzel'

TBMM Başkanı Kahraman: '(Başkanlık sistemi tartışmaları) Sayın Devlet Bahçeli'nin son beyanı güzel. 'Öyle ya halk hangisini istiyor, bu bir sorulsun' diyor' 'Aklıselim ile bakıldığında hakikaten güzel bir sistem olduğu görülür' 'Yaptığım incelemeyle, gelişmekte olan ülke olsun, gelişmiş ülke olsun, bir başkanlık sisteminin daha uygun olacağına inanıyorum' '(Kanun hükmünde kararnameler) Olağanüstü hal tekrar uzatıldı, üç ay daha, bir yerde zımni kabul hepsi için ortaya konmuş oldu'

F. Esma ARSLAN - Murat ÜNLÜ - Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman, başkanlık sistemi tartışmaları konusunda MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin son beyanının 'güzel' olduğunu belirterek, 'Aklıselim ile bakıldığında hakikaten güzel bir sistem olduğu görülür.' dedi.

Türkiye'de olağanüstü halin kanun hükmünde kararnameler ile yürütülme şekline muhalefetin bazı eleştirileri olduğunun hatırlatılması ve bu eleştirileri nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Kahraman, olağanüstü hallerde kanun hükmünde kararname çıkmasının TBMM tarihinde çok örneği bulunduğuna işaret etti.

Kanun hükmünde kararnamelerin sıkıyönetim zamanlarında ve olağanüstü hal ilan edilen bölgeler için çıkmasının doğal olduğunu çünkü durumun aciliyeti bulunduğunu belirten Kahraman, içtüzüğün amir hükümüne göre bir olağanüstü hal kararnamesinin Resmi Gazete'de yayımlanmasından itibaren 20 gün içinde komisyonlarda görüşüldüğünü ve 20 gün sonrasında TBMM Başkanı'nın müzakereler bitse de bitmese de kararnameyi TBMM gündemine aldığını hatırlattı.

Kararnamenin bir ay içinde reddedilmesi veya kanunlaşması gerektiğini ifade eden Kahraman, şöyle devam etti:

'Meclis tatile girdiği için, çıkan olağanüstü hal kararnameleri 1 Ekim'de başlayan yeni dönemde ele alınacak. Nitekim ilk oturumda ele alındı ilk çıkan kararname. O prosedür yürüyor ve yürüyecek. Bu arada olağanüstü hal tekrar uzatıldı, üç ay daha, bir yerde zımni kabul hepsi için ortaya konmuş oldu. İktidarın çoğunluğu malumunuz. Olağanüstü hal meselesinde bütün partilerin ortak bir hareketi vardı. MHP'nin de CHP'nin de, HDP'yi tam bilemiyorum, iştirak edeceği bir tedbirler manzumesidir bu. Almamız lazım gelen tedbirdir bu. Toplum kendini koruyacak, devlet yıkılmasın diye koruyacak, buna hangi parti 'hayır' diyebilir. Buna 'hayır' diyen devletinin devamını, bütünlüğünü istemeyen demektir. 'Darbeye açık kalsın' demektedir. Dolayısıyla prosedür devam etmektedir.'

- 'Başkanlık sistemi istikrarlı bir sistem demektir'

Başkanlık sistemi tartışmalarına ilişkin soru üzerine Kahraman, kendisinin anayasa hususunda çok çalışmış bir kişi olduğunu, 62 anayasayı incelediğini, istikrar ve gelişme için başkanlık sisteminin daha uygun olduğu kanaatine vardığını ve bunu da ifade ettiğini anlattı.

Kendisine, 'Meclis Başkanısınız ve böyle birşey diyemezsiniz.' dendiğini söyleyen Kahraman, şunları kaydetti:

'Nasıl diyemem? Ben burada Meclis'te bir müzakereye katılmıyorum. Meclis Başkanıyım, elimde bir terazi, adalet terazisi, adalet içinde hareket edeceğim ama fikirsiz değilim ki, bir fikre sahibim. Bir fikir platformunda bana kanaatim soruluyor. Yine aynı kanaatteyim. Yaptığım incelemeyle, gelişmekte olan ülke olsun, gelişmiş ülke olsun, bir başkanlık sisteminin daha uygun olacağına inanıyorum.'

Fransa Senato Başkanı Gerard Larcher ile yaptıkları görüşmede Larcher'in kendisine, 'Biz yarı başkanlıktan kaçıyoruz, siz istiyorsunuz.' dediğini aktaran Kahraman, 'Biz, dedim, 'Yarı başkanlığı istemiyoruz.' Fransa'daki yarı başkanlıkta yine sürtüşme var, yine ikilik var, çünkü başbakan var. De Gaulle'ün getirdiği bir formüldü, onun şahsiyeti bunu işletiyordu. Ama De Gaulle artık yok. Anlıyorum ki yeni bir cumhuriyet, yeni bir altıncı cumhuriyet yolunda bir çalışma yapıyorlar. En azından altıncı cumhuriyet denmese bile bir değişiklik yapmaları gerekiyor.' ifadelerini kullandı.

İtalya'nın yaptığı değişiklikle koalisyonlarla yönetilmekten kurtulduğuna dikkati çeken Kahraman, 'Başkanlık sistemi istikrarlı bir sistem demektir.' diye konuştu.

- 'Ben bir şahsım ve ben bir fikre sahibim'

Daha iyi bir sistemin gelmesini istemenin yanlış birşey olmadığını vurgulayan Kahraman, şöyle devam etti:

'Sayın Devlet Bahçeli'nin son beyanı güzel. 'Öyle ya halk hangisini istiyor, bu bir sorulsun' diyor. Yine Başbakan da, 'İsterse yüzde 67 ile geçsin Meclis'ten, (o zaman referanduma gitmek kalkıyor ortadan) yine halka gideceğiz.' diyor. Halkın benimsediği şekilde olmalı. Anlatılmıyor bu. Siz eğer lehindeyseniz, lehtekileri dinliyorsunuz, aleyhindeyseniz, aleyhtekileri dinliyorsunuz. Bu, demokrasi kültürünün tam yerleşmemesindendir. Aklıselim ile bakıldığında hakikaten güzel bir sistem olduğu görülür.

Bunları ben şahıs olarak söylüyorum. Yarın yine kalkıp da, 'Meclis Başkanı sen nasıl gündemdeki siyasetten bahsediyorsun?' derlerse. Ben bir şahsım ve ben bir fikre sahibim. Onu ifade etmek için söylüyorum. Yoksa Meclis, hangi istikamette çalışacaksa, o istikamette çalışacak. Mesela benim rey hakkım yok. Bir anayasa oylaması yapılsın, ben rey kullanacak değilim, Meclisi idare edeceğim. Tarafsızlığım bunu gerektirir ve ben tarafsız olmak durumundayım. Şahıs olarak, subjektif olarak kanaatimi ifade ediyorum.'

- 'Sebebini ortaya çıkartacaklardır'

Darbe girişiminin araştırılması konusundaki Meclis çalışmalarına ilişkin soru üzerine Kahraman, Meclisteki kuvvetleri oranında 4 partiden milletvekillerinden oluşan 15 kişilik bir komisyon kurulduğunu hatırlatarak, bu komisyonun 3 ay çalışacağını, yetmezse tekrar çalışacağını ifade etti.

Kahraman, 'Çok faydalı olacağına inanıyorum. Bunun temelini ortaya çıkartacaklardır. Sebebini ortaya çıkartacaklardır. Tedbirlerin neler olacağını ortaya koyacaklardır. Güzel bir çalışma olacağına inanıyorum. Çalışmaya başladılar.' dedi.

- 'İslam yanlış anlaşılsın diye gayrete girildi'

Fransa'da başlayan cumhurbaşkanı seçim sürecinde İslam tartışmalarının ön plana çıktığının anımsatılması ve bu konudaki görüşünün sorulması üzerine Kahraman, bazı ülkelerde islamofobinin köpürtüldüğünü belirterek, 'Bu tür yanlışları yapanlar teşvik edildi. İslam yanlış anlaşılsın diye gayrete girildi. Doğru anlaşılması için gereken gayret gösterilmiyor.' diye konuştu.

İslam'da kişilerin can alma hakkı olmadığını vurgulayan Kahraman, DEAŞ'ın İslamla alakası olmadığını, bu terör örgütünün yüzde 40'ın üzerinde gayrimüslimlerden oluştuğunu anımsattı.

Kahraman, 'İslam'ı karalamak için ortaya çıkmış bir organizasyon bu DEAŞ. Türkiye bütün gücüyle mücadele ediyor.' dedi.

İslam'ın gittiği ülkelere hiçbir zaman kıyım getirmediğini vurgulayan Kahraman, 'Aksine adaleti ile gittiği için kaldı.' ifadelerini kullandı.

Kahraman, 'Bugün dünya nüfusunun yüzde 23'ü, dünya kara yüzölçümünün de yüzde 22'si Müslümanlara aittir. Birkaç örneği çıkartıp da bunu bütününe teşmil etmek, hepsine yaymak, hepsini öyle kabul etmek o kadar yanlış bir hadisedir ki, orada peşin hüküm var demektir. Buna sürüklenilmemelidir. Ve bu İslam'a mal edilen yanlışlıklarla da bizim alakamız oladığının da bilinmesi gerekir.' diye konuştu.

Fransa'daki seçimlerde oy kullanacak vatandaşların, Türkiye'nin menfaatlerine göre oy vermeleri gerektiğine inandığını ifade eden Kahraman, 'Fransa güçlü bir devlettir. Tarihi kökleri olan bir devlettir. isterim ki hakikatleri iyi gören bir devlet başkanı yine gelsin.' dedi.

Kaynak: AA