Bakanlık 'Sulak Alanlar' İddialarını Yalanladı

Orman ve Su İşleri Bakanlığından yapılan açıklamada, 19 Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Yusuf Demir’in, sulak alanların yüzde 40’ının kuruduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığı bildirildi.

Bakanlık 'Sulak Alanlar' İddialarını Yalanladı
Orman ve Su İşleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “19 Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Yusuf Demir’in, sulak alanların yüzde 40’ının kuruduğu iddiasına bugün bazı basın yayın organlarında yer verilmiştir. Ülkemizdeki sulak alanların yüzde 40’ının kuruduğu, gerçeği yansıtmayan ciddi bir iddiadır. Ülkemiz yarı kurak iklim kuşağında yer almakta olup, su zengini olan bir ülke değildir. Bu sebeple su kaynaklarımızı ve sulak alanlarımızı akıllı yönetmek ve verimli kullanmak mecburiyetindeyiz. Bakanlık olarak sulak alanlarımızı en iyi şekilde koruyor ve geliştiriyoruz” denildi.

Korunan alanların hızla arttırıldığının kaydedildiği açıklamada, “2002 yılında 3,4 milyon hektar olan korunan alanlarımız bugün 5,9 milyon hektara ulaşmıştır. 964 olan korunan alan sayısı bugün 2 bin 783’e, 33 olan milli park sayısı 40’a, 17 olan tabiat parkı sayısı 208’e, 108 olan tabiat anıtı sayısı 111’e, 9 olan Ramsar Alanı 14’e ulaşmıştır. 1994 yılında Ramsar Sözleşmesine üye olan ülkemiz, bugüne kadar 14 sulak alanı Ramsar Listesine ekletmiştir. (Kayseri- Sultan Sazlığı, Kırşehir-Seyfe Gölü, Burdur Gölü, Balıkesir-Manyas (Kuş) Gölü ve İçel-Göksu Deltası, Adana-Akyatan Lagünü, Samsun-Kızılırmak Deltası, Bursa-Uluabat Gölü, İzmir-Gediz Deltası, Adana Yumurtalık Lagünü, Konya-Meke Gölü, Konya-Kızören Obruğu, Kars-Kuyucuk Gölü, Bitlis-Nemrut Kalderası). Bu maksatla, Bakanlık olarak başta sulak alanların korunması, su kaynaklarının geliştirilmesi için çalışmalarımızı plan ve program dahilinde yürütmekteyiz. 2015 yılında başlattığımız Ulusal Sulak Alan Envanteri Projesi ile ülkemizdeki sulak alanları il il bölge bölge belirledik. Elde edilen ilk verilere göre ülkemiz topraklarının yüzde 2,30’u doğal sulak alanlardan oluşmaktadır. Geçtiğimiz iki yıl içerisinde ise 38 sulak alan “Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan” olarak tescil edilerek koruma altına alındı. 2016 yılında tamamlanan Ulusal Sulak Alan Envanteri Projesi kapsamında ise büyüklüğü 8 ha. dan büyük 921 adet tabii sulak alan tespit edildi” ifadelerine yer verildi.

Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:

“Yapılan çalışmaların meyvesinin alındığı ilk örneklerinden biri olan Konya İli, Çeltik İlçesi içerisinde bulunan Akgöl Sulak Alanı yapılan rehabilitasyon çalışmaları ile eski günlerine kavuştu. Yine Konya ve Karaman İlleri arasından bulunan ve İç Anadolu Bölgesinin en önemli sulak alanlarından birisi olan Ereğli Sazlıklarında rehabilitasyon çalışmaları tamamlanarak sulak alandaki kaçaklar önlenerek, yıl boyunca alanda su tutulması sağlandı. 301 kuş türü ve 428 bitki türüne ev sahipliği yapan, ülkemizin 14 Ramsar Alanından biri olan ve Milli Park Statüsü de bulunan Sultansazlığı’nı besleyen kanallardaki bentler yıkılarak, Ovaçiftliği Bölgesi’ne yapılan yeni besleme kanalı ile alana su girişi sağlandı ve geçmişte yaşanan kuraklık problemi ortadan kaldırıldı. Afyonkarahisar Karakuyu Sazlıkları, hazırlanan Karakuyu Sazlıkları Sulak Alan Yönetim Planı kapsamında rehabilite edildi. Alanda su sirkülasyonunun hızlanması için temizlik çalışması 2012 yılında başlatıldı. 2016 yılında iki yeni sulak alanda, Acarlar Longoz Ormanı (Sakarya) ve Kaz Gölünde (Tokat), rehabilitasyon çalışmaları başlandı. Bu çalışmaların tamamlanmasını müteakip bu sahalarda daha sağlıklı ve eski günlerine kavuşmuş olarak ortaya çıkacak ve sulak alanların eski adına yakışır günlerine kavuşması için çalışmalar hız kesmeden devam edecektir. Türkiye’deki sulak alanların birçoğu tabii halini bütün güzellikleri ile günümüzde korumaktadır. Ekolojik açıdan bozulan sulak alanlarımızı da rehabilite ediyoruz. Sulak alanlarımızın ulusal ve uluslararası ortamda tanıtılmaları maksadıyla Bakanlık öz kaynakları ile yürüttüğümüz Kuşcennetleri Projemiz kapsamında Balıkesir’de Manyas Kuş Cenneti, İzmir’de Gediz Deltası, Samsun’da Kızılırmak Deltası başta olmak üzere 40 sulak alanımızda ziyaretçi merkezleri, kuş gözlem kuleleri ve yürüyüş yolları, tanıtım merkezleri gibi birçok tesis kuruyoruz. Avrupa Birliğine uyum sürecinde çalışmalarını sürdüren ülkemiz, mevcut sulak alan mevzuatı ile Ulusal ve Mahalli Sulak Alan Komisyonlarının sulak alan yönetiminde söz sahibi olması, sulak alanlarda bölgeleme ve planlama uygulamaları ile Avrupa Birliği uygulamaları ile benzer hatta bazı yönleri ile daha iyi durumdadır. Netice itibarıyla; Bakanlığımız; su ve toprak kaynaklarının “Sürdürülebilir Kalkınma” ilkeleri çerçevesinde, ülkemizin içinde bulunduğu şartlar ve eldeki imkânlar dâhilinde geliştirilmesi ve akılcı yönetilmesi yolunda büyük çaba göstermektedir.”

Kaynak: İHA