Yardım Aşkı, İş Yerini Kapattırdı
İhtiyaç sahiplerine yardım ederken yaşadığı mutluluğu sürdürmek isteyen Menderes Sarıcan, daha çok insana el uzatabilmek için iş yerini kapatarak, yardım derneği kurdu Acil Yardım Gönüllüleri Derneği Başkanı Sarıcan: 'Benim vinç kiralama şirketim vardı. Her birinin günlük kirası, en az bin lira. Bu işe başladım, işe de gidemedim. İş yeri, kapalı duruyor' 'Biz istiyoruz ki bir evde ihtiyaç duyulan temel malzemelerin hepsini verebilelim. Bu nedenle zaten derneğin adını Acil Yardım Gönüllüleri koyduk' 'Topladığımız elbiselerin bir kısmını da Suriye'ye gönderiyoruz. Hemen hemen her ay, bir tır gıda ve giyim malzemesi yolluyoruz' 'Bize çok temiz ve yeni eşyalar geliyor. Biz bunları evlenecek yetimler için ayırıyoruz. Mesela bir defa giyilmiş gelinlikler geliyor. Biz bunları da topluyor ve bir kenara ayırıyoruz. Onlara tam takım ev kurup dualarını alıyoruz'
MEHMET ALİ DERDİYOK - İhtiyaç sahiplerine yardım ederken yaşadığı mutluluğu sürdürmek isteyen Menderes Sarıcan, daha çok insana ulaşabilmek için iş yerini kapatıp yardım derneği kurdu.
İş makineleri kiralama şirketi sahibi Sarıcan, arkadaşlarıyla 4 yıl önce ihtiyaç sahibi bir aileye yardım götürdükten sonra, daha fazla muhtaç insana yardım etme isteğiyle iş yerine vakit ayıramaz duruma geldi.
Bir süre sonra iş yerini kapatmak zorunda kalan Sarıcan, gönüllü arkadaşlarıyla Acil Yardım Gönüllüleri Derneğini kurdu.
Yardımseverlerden topladıkları 2. el eşyaları ve gıda maddelerini ihtiyaç sahiplerine ulaştıran dernek üyeleri, yeni eşyalarla da evlenecek yetimlere ev kurmaya başladı.
Topladıkları malzemeleri gruplara ayıran dernek üyeleri, Türkiye sınırlarını aşarak, yardım ellerini Suriye'deki iç savaş mağdurlarına da uzattı.
- 'Mutluluğu görünce bu işi bırakamadım'
Acil Yardım Gönüllüleri Derneği Başkanı Menderes Sarıcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu işi 4 yıldan beri yaptığını anlatarak, 'Arkadaşlarımla 4 yıl önce gıda dağıtmaya gittiğimiz evde, bir de baktık ki 20 kişi yaşıyor. Baktık ki evde hiçbir şey yok. Gıda malzemesi götürdük ama pişirecekleri malzeme yok. 'Nasıl pişireceksiniz?' diye sorduk. 'Dışarıda ateş yakacağız' dediler. Bunun üzerine bakkala gidip tüp aldık. Sonra baktık tencere de yok, yatak yok, yorgan yok, hiçbir şey yok. Evden tencere götürdüm. Daha sonra anladım ki ihtiyaç sahiplerine götürdüğümüz bir koli gıda malzemesiyle bu iş bitmiyor. Onlar için çöplerden eşya toplamaya başladık. Kime ne lazımsa onu verdik. Onlardaki mutluluğu görünce de bir daha bu işi bırakamadım.' diye konuştu.
Sarıcan, zamanla kendilerine destek veren yardımseverlerin artığını dile getirerek, bunun üzerine 1 yıl önce dernek kurduklarını söyledi.
Gelen yardımları depolarında tasnif ettiklerini aktaran Sarıcan, 'Elbise, gıda, ev eşyası, kime ne lazımsa gelip alıyor. Bazen de biz tespit ettiğimiz evlere götürüyoruz. Bazı vatandaşlar, bizden zekatlarını dağıtmamızı istiyorlar. Biz de onları ihtiyaç sahiplerine götürüyoruz. Kendi elleriyle vermelerini istiyoruz. Gittiğimiz bazı evlerdeki insanlar, o kadar zor durumdalar ki... Gördükleri karşısında aşırı duygulanan bazı yardımseverler, yaşadıkları karşısında ikinci bir eve gelmek istemiyor. Biz istiyoruz ki bir evde ihtiyaç duyulan temel malzemelerin hepsini verebilelim. Bu nedenle zaten derneğin adını Acil Yardım Gönüllüleri koyduk. Çünkü makarna veriyorsun, onu pişirecek eşyası, ocağı yok. Bir anlamı olmuyor. Gıda malzemesi veriyorsun, üzerinde yatacakları bir yatakları bile yok.' ifadelerini kullandı.
- 'Yardımın, insanı aşırı mutlu eden bir tarafı var'
İhtiyaç sahiplerini gören yardımseverlerin daha çok yardım yaptığını vurgulayan Sarıcan, şöyle devam etti:
'Biz yardımseverlerin yardımlarını kendi elleriyle vermesini teşvik ediyoruz. Bununla insanların sahip olduklarının değerini anlamasını amaçlıyoruz. Çünkü o kadar çok yardıma muhtaç insanlar var ki... Onları gören yardımseverler, verdiği yardımı da artırıyor ya da mesela bakıyor evde buzdolabı yok, ertesi gün bizi arıyor, 'buzdolabı hazır, nasıl götürebiliriz' diyenler oluyor. Yardımın, insanı aşırı mutlu eden bir tarafı var. Bu işe giren, insanların mutluluğunu görünce bir daha çıkamıyor. Benim vinç kiralama şirketim vardı. Her birinin günlük kirası, en az bin lira. Bu işe başladım, işe de gidemedim. İş yeri kapalı duruyor. Biz israfın önüne de geçiyoruz. Çünkü kiminin çöp diye attığı, bir diğerinin şiddetle ihtiyaç duyduğu eşya olabiliyor ama insanlar nasıl ve kime vereceğini bilmiyor. Biz alıp ihtiyaç sahibine ulaştırıyoruz. Gelen yardım taleplerini, bazen de direkt olarak ihtiyaç sahibinin evine yönlendiriyoruz.'
- 'Gelen yeni eşyaları, evlenecek yetimlere ayırıyoruz'
Sarıcan, yardım için gittikleri evlerin fiziksel durumunu da düzeltmeye çalıştıklarını belirterek, durumu çok kötü olan evlerin boya işlerini yaptırdıklarını dile getirdi.
Yardımseverlerin oluşturduğu gruplardan da destek aldıklarına dikkati çeken Sarıcan, 'Bu gruplardan 'şu evin boyanması lazım' diye yazıyoruz. Burada, kimi boyasını alabileceğini, kimi boya yapabileceğini söylüyor. Böylece gidip o evin boyasını yapabiliyoruz. Aynı şekilde bunu başka ihtiyaçlar için de yapıyoruz. Ayrıca, bize çok temiz ve yeni eşyalar geliyor. Biz bunları evlenecek yetimler için ayırıyoruz. Mesela bir defa giyilmiş gelinlikler geliyor. Biz bunları da topluyor ve bir kenara ayırıyoruz. Onlara tam takım ev kurup dualarını alıyoruz. Topladığımız elbiselerin bir kısmını da Suriye'ye gönderiyoruz. Hemen hemen her ay bir tır gıda ve giyim malzemesi yolluyoruz.' şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
İş makineleri kiralama şirketi sahibi Sarıcan, arkadaşlarıyla 4 yıl önce ihtiyaç sahibi bir aileye yardım götürdükten sonra, daha fazla muhtaç insana yardım etme isteğiyle iş yerine vakit ayıramaz duruma geldi.
Bir süre sonra iş yerini kapatmak zorunda kalan Sarıcan, gönüllü arkadaşlarıyla Acil Yardım Gönüllüleri Derneğini kurdu.
Yardımseverlerden topladıkları 2. el eşyaları ve gıda maddelerini ihtiyaç sahiplerine ulaştıran dernek üyeleri, yeni eşyalarla da evlenecek yetimlere ev kurmaya başladı.
Topladıkları malzemeleri gruplara ayıran dernek üyeleri, Türkiye sınırlarını aşarak, yardım ellerini Suriye'deki iç savaş mağdurlarına da uzattı.
- 'Mutluluğu görünce bu işi bırakamadım'
Acil Yardım Gönüllüleri Derneği Başkanı Menderes Sarıcan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu işi 4 yıldan beri yaptığını anlatarak, 'Arkadaşlarımla 4 yıl önce gıda dağıtmaya gittiğimiz evde, bir de baktık ki 20 kişi yaşıyor. Baktık ki evde hiçbir şey yok. Gıda malzemesi götürdük ama pişirecekleri malzeme yok. 'Nasıl pişireceksiniz?' diye sorduk. 'Dışarıda ateş yakacağız' dediler. Bunun üzerine bakkala gidip tüp aldık. Sonra baktık tencere de yok, yatak yok, yorgan yok, hiçbir şey yok. Evden tencere götürdüm. Daha sonra anladım ki ihtiyaç sahiplerine götürdüğümüz bir koli gıda malzemesiyle bu iş bitmiyor. Onlar için çöplerden eşya toplamaya başladık. Kime ne lazımsa onu verdik. Onlardaki mutluluğu görünce de bir daha bu işi bırakamadım.' diye konuştu.
Sarıcan, zamanla kendilerine destek veren yardımseverlerin artığını dile getirerek, bunun üzerine 1 yıl önce dernek kurduklarını söyledi.
Gelen yardımları depolarında tasnif ettiklerini aktaran Sarıcan, 'Elbise, gıda, ev eşyası, kime ne lazımsa gelip alıyor. Bazen de biz tespit ettiğimiz evlere götürüyoruz. Bazı vatandaşlar, bizden zekatlarını dağıtmamızı istiyorlar. Biz de onları ihtiyaç sahiplerine götürüyoruz. Kendi elleriyle vermelerini istiyoruz. Gittiğimiz bazı evlerdeki insanlar, o kadar zor durumdalar ki... Gördükleri karşısında aşırı duygulanan bazı yardımseverler, yaşadıkları karşısında ikinci bir eve gelmek istemiyor. Biz istiyoruz ki bir evde ihtiyaç duyulan temel malzemelerin hepsini verebilelim. Bu nedenle zaten derneğin adını Acil Yardım Gönüllüleri koyduk. Çünkü makarna veriyorsun, onu pişirecek eşyası, ocağı yok. Bir anlamı olmuyor. Gıda malzemesi veriyorsun, üzerinde yatacakları bir yatakları bile yok.' ifadelerini kullandı.
- 'Yardımın, insanı aşırı mutlu eden bir tarafı var'
İhtiyaç sahiplerini gören yardımseverlerin daha çok yardım yaptığını vurgulayan Sarıcan, şöyle devam etti:
'Biz yardımseverlerin yardımlarını kendi elleriyle vermesini teşvik ediyoruz. Bununla insanların sahip olduklarının değerini anlamasını amaçlıyoruz. Çünkü o kadar çok yardıma muhtaç insanlar var ki... Onları gören yardımseverler, verdiği yardımı da artırıyor ya da mesela bakıyor evde buzdolabı yok, ertesi gün bizi arıyor, 'buzdolabı hazır, nasıl götürebiliriz' diyenler oluyor. Yardımın, insanı aşırı mutlu eden bir tarafı var. Bu işe giren, insanların mutluluğunu görünce bir daha çıkamıyor. Benim vinç kiralama şirketim vardı. Her birinin günlük kirası, en az bin lira. Bu işe başladım, işe de gidemedim. İş yeri kapalı duruyor. Biz israfın önüne de geçiyoruz. Çünkü kiminin çöp diye attığı, bir diğerinin şiddetle ihtiyaç duyduğu eşya olabiliyor ama insanlar nasıl ve kime vereceğini bilmiyor. Biz alıp ihtiyaç sahibine ulaştırıyoruz. Gelen yardım taleplerini, bazen de direkt olarak ihtiyaç sahibinin evine yönlendiriyoruz.'
- 'Gelen yeni eşyaları, evlenecek yetimlere ayırıyoruz'
Sarıcan, yardım için gittikleri evlerin fiziksel durumunu da düzeltmeye çalıştıklarını belirterek, durumu çok kötü olan evlerin boya işlerini yaptırdıklarını dile getirdi.
Yardımseverlerin oluşturduğu gruplardan da destek aldıklarına dikkati çeken Sarıcan, 'Bu gruplardan 'şu evin boyanması lazım' diye yazıyoruz. Burada, kimi boyasını alabileceğini, kimi boya yapabileceğini söylüyor. Böylece gidip o evin boyasını yapabiliyoruz. Aynı şekilde bunu başka ihtiyaçlar için de yapıyoruz. Ayrıca, bize çok temiz ve yeni eşyalar geliyor. Biz bunları evlenecek yetimler için ayırıyoruz. Mesela bir defa giyilmiş gelinlikler geliyor. Biz bunları da topluyor ve bir kenara ayırıyoruz. Onlara tam takım ev kurup dualarını alıyoruz. Topladığımız elbiselerin bir kısmını da Suriye'ye gönderiyoruz. Hemen hemen her ay bir tır gıda ve giyim malzemesi yolluyoruz.' şeklinde konuştu.