Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın Açıklaması (2)

'Türkiye'nin Irak'ın topraklarında herhangi bir gözü yoktur, Türkiye'nin Irak'ta herhangi bir gizli gündemi de yoktur. Bunun aksini düşünenler ya kötü niyetle hareket etmektedirler ya da büyük bir yanılgı içerisindedirler' 'Bizim Irak'ta bir tane ortak düşmanımız var o da DEAŞ'tır. Bizim bu manada Türkiye'ye yönelik DEAŞ tehdidinin ortadan kaldırılması için Irak'a uzattığımız yardım eli bu çerçevede değerlendirilmesi gereken bir husustur' 'Musul'da yapılacak bir hata, 100 binlerce insanın mülteci olmasına neden olabilir, DEAŞ ile mücadeleyi sekteye uğratabilir, terörle mücadelede yeni komplikasyonlar üretebilir. Özellikle PKK'nın Musul operasyonuna Sincar üzerinden katılacağına dair haberler bizi ciddi manada endişelendirmektedir' 'FETÖ sadece Türkiye için değil, bulunduğu bütün ülkeler için bir ulusal güvenlik tehdididir. FETÖ'nün bu legal görünümlü illegal yapısını, karanlık ilişkilerini umarım o ülkeler de en kısa zamanda görür ve gerekli adımlarını bu çerçevede atarlar'

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, 'Türkiye'nin Irak'ın topraklarında herhangi bir gözü yoktur, Türkiye'nin Irak'ta herhangi bir gizli gündemi de yoktur. Bunun aksini düşünenler ya kötü niyetle hareket etmektedirler ya da büyük bir yanılgı içerisindedirler.' dedi.

Kalın, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlediği basın toplantısında, Milli Güvenlik Kurulunun tavsiye kararını, hükümetin de TBMM'ye götürmesiyle olağanüstü halin (OHAL) 3 ay daha uzatıldığını anımsattı.

OHAL'in ülkenin 15 Temmuz ve sonrasında karşı karşıya kaldığı güvenlik tehditlerini bertaraf etmek ve özellikle devlet içine çöreklenmiş FETÖ unsurlarını temizlemek için bir tedbir olduğunu aktaran Kalın, daha önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da ifade ettiği gibi OHAL'in millete değil, devlete çıkarıldığını, sürenin ihtiyaca binaen uzatıldığını belirtti.

Kalın, OHAL ile ilgili özellikle yurt dışında zaman zaman temelsiz, haksız iddiaların, eleştirilerin ortaya atıldığını gördüklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:

'OHAL genel manada güvenlik, özel olarak da FETÖ'nün devam eden tehdidi ve devlet içindeki yuvalanmalara karşı alınmış bir tedbirdir. Bu noktada Türkiye, gerek yurt içinde gerek yurt dışında FETÖ ile mücadeleyi kararlılıkla sürdürecektir. Türkiye'de bunların bütün imkanları kuruduğu için şimdi yurt dışındaki imkan ve kaynaklarını seferber etmeye çalışıyorlar. Türkiye aleyhine karalama kampanyaları yürütüyorlar. Uluslararası topluma bir çağrıda bulunmak istiyorum. FETÖ sadece Türkiye için değil, bulunduğu bütün ülkeler için bir ulusal güvenlik tehdididir. FETÖ'nün bu legal görünümlü illegal yapısını, karanlık ilişkilerini umarım o ülkeler de en kısa zamanda görür ve gerekli adımlarını bu çerçevede atarlar.'

- Başika Kampı

Kalın, Başika Kampı bağlamında son dönemde birtakım açıklamaların olduğunu gördüklerine dikkati çekerek, Türkiye'nin her zaman Irak'ın ve Irak halkının yanında olduğunun altını çizdi.

Bugüne kadar Türkiye kaynaklı Irak'a yönelik herhangi bir güvenlik tehdidinin söz konusu olmadığını, ancak Irak'taki zayıf devlet yapısı ve çeşitli iç sorunların ve özellikle 2003 Amerikan işgali ve sonrasında yaşananlar neticesinde ve daha öncesinde Irak topraklarından Türkiye'ye yönelik güvenlik tehditlerinin var ola geldiğine değinen İbrahim Kalın, şu değerlendirmeyi yaptı:

'Özellikle PKK'nın oradaki yuvalanması ve yapılanmasından kaynaklanan bir güvenlik tehdidiyle biz her zaman, son 10-15 yıldır karşı karşıya kaldık. Bunu bertaraf etmek için 1 Ekim'de TBMM'den bir tezkere geçirildi. Bununla ilgili yapılan tartışmalar bağlamında özellikle Irak'tan kaynaklanan birtakım eleştirilerin yapıldığını görüyoruz. Müzakereler ve değerlendirmeler bir kenara ama özellikle Cumhurbaşkanımızı hedef alan asılsız ithamları kabul etmemiz mümkün değildir. Bu iddiaları, yalanları en şiddetli şekilde reddediyoruz. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Cumhurbaşkanını hedef alan bu tür açıklamalar, ne bu sürece ne de Türkiye-Irak ilişkilerine katkı sunar. Bu açıklamaları yapanlar ya da bu gündemi tahrik etmeye çalışanlar, başka bir gündemle hareket ediyorlar demektir. Türkiye'nin, Irak'ın topraklarında herhangi bir gözü yoktur, Türkiye'nin Irak'ta herhangi bir gizli gündemi de yoktur. Bunun aksini düşünenler ya kötü niyetle hareket etmektedirler ya da büyük bir yanılgı içerisindedirler.'

Kalın, Irak bağlamında dini, mezhebi, etnik bütün ayrımları reddettiklerini, Irak'ın bir bütün olarak barış, huzur içinde yaşamasının birinci öncelik olduğunu dile getirdi.

Irak halkının bir bütün olarak Türkiye'nin komşusu, kardeşi olduğunu ifade eden Kalın, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da Türkiye'nin Irak'ın barışı, huzuru için üzerine düşeni yapmaya devam edeceğini söyledi.

- 'Irak'ta bir tane ortak düşmanımız var o da DEAŞ'

Mezhebi anlamda da zaman zaman Sünni, Şii ilişkilerinin gerildiğine ve Türkiye'nin de bu çatışmaya çekilmek istendiğinin görüldüğüne işaret eden Kalın, 'Sünni ve Şii'si ile biz, Irak halkını bir bütün olarak görüyoruz. Bu ister Arap Sünniler, Şiiler ister Türkmen Sünni ve Şiiler olsun, bunlar arasında bir ayrım gözetmiyoruz. Bizim Irak'ta bir tane ortak düşmanımız var o da DEAŞ'tır. Bizim bu manada Türkiye'ye yönelik DEAŞ tehdidinin ortadan kaldırılması için Irak'a uzattığımız yardım eli bu çerçevede değerlendirilmesi gereken bir husustur. Dolayısıyla bizim Irak'a yönelik üç önceliğimiz olduğunu ifade etmek isterim. Birincisi, toprak bütünlüğü, barışı, huzuru ve güvenliği. İkincisi, Türkiye'ye yönelik olarak Irak topraklarından kaynaklanan yıllardır baş etmeye çalıştığımız PKK tehdidi. Üçüncüsü de özellikle Musul'un işgalinden sonra yeni boyutlar kazanan DEAŞ tehdidi. Bu üç konuda biz, Irak tarafıyla sorunlarımızı diyalog ve müzakere yoluyla çözme taraftarıyız.' ifadelerini kullandı.

Kalın, Musul operasyonunun Iraklıları olduğu kadar Türkiye'yi, Musululları olduğu kadar Türkiye topraklarında yaşayan insanları da yakından ilgilendirdiğini belirtti.

'Musul'da yapılacak bir hata 100 binlerce insanın mülteci olmasına neden olabilir, DEAŞ ile mücadeleyi sekteye uğratabilir, terörle mücadelede yeni komplikasyonlar üretebilir. Özellikle PKK'nın Musul operasyonuna Sincar üzerinden katılacağına dair haberler, bizi ciddi manada endişelendirmektedir.' diyen Kalın, bununla ilgili kaygılarını, ellerindeki bilgi ve belgeleri de Iraklılar başta olmak üzere, ilgili taraflarla paylaştıklarını ve buna devam edeceklerini vurguladı.

- '4 binin üzerinde Iraklıyı biz bu kampta eğittik'

Kalın, Musul'u DEAŞ'tan temizleme operasyonunun belli bir koordinasyon içinde ve Musul halkını koruyacak şekilde yapılması gerektiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:

'Musul'un DEAŞ'tan temizlenmesiyle ilgili bizim herhangi bir tereddüdümüz yok. Tam tersine Başika Kampı da orada, Irak ve Musul halkına DEAŞ ile mücadelede yardımcı olmak için kurulmuş bir kamptır. Şu ana kadar da zaten 4 binin üzerinde Iraklıyı biz bu kampta eğittik. Oraya yapılan sevkiyat ve takviye güçler, tamamen kampın güvenlik ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik alınan tedbirlerdir. Çatışma bölgelerine yakın olduğu için Başika Kampı'nın korunması da tabii ki ayrıca bir önem arz etmektedir. Şu ana kadar 700'ün üzerinde DEAŞ teröristi, Başika Kampı'ndan bizim askerlerimizin eğittikleri Irak ve Musulluların mukavemetiyle etkisiz hale getirilmiştir. Şu ana kadar gerek Başika Kampı gerekse diğer konularda Iraklılar ile yürüttüğümüz birtakım müzakereler oldu, bundan sonra da bu sorunları yine aynı müzakere yoluyla çözmekten yana olduğumuzu ifade etmek istiyorum.'

(Sürecek)

Kaynak: AA