Türkiye Kamu-Sen Genel Sekreteri Önder Kahveci Açıklaması 'Kamuda Kan Davası Başlatacaklar'

Türkiye Kamu-Sen Genel Sekreteri ve Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, Kayseri ziyaretinde, Devlet Memurları Kanununda yapılacak olan değişiklikleri eleştirdi. Kahveci, mülakatla memur alımını, ‘kan davası’ olarak niteledi.

Türkiye Kamu-Sen Genel Sekreteri Önder Kahveci Açıklaması 'Kamuda Kan Davası Başlatacaklar'
Türkiye Kamu-Sen Kayseri Şubesinde basın açıklaması yapan Kahveci, gündemi değerlendirildi. Kamuda personel alımları ile ilgili yapılacak olan düzenlemeleri eleştiren Kahveci, Türkiye Kamu-Sen olarak, mülakatla memur alımının karşısında olduklarının altını çizdi. Kahveci, “Mülakat konulmasındaki asıl amaç FETÖ’cüleri ayıklamak ve kamuya sızmalarını önlemekti. Ama bu, böyle önlenmez. Herkesin güvendiği, soruların sızdırılmadığı bir sınav yaparsınız, arkasından da güvenlik soruşturması yaparsınız ve biter.” dedi.

Mülakatın farklı sonuçlar doğurabileceğine dikkat çeken Kahveci, “Çalışma Bakanlığının Bursa’da ayın 21’inde bu mevzularla ilgili toplantı var. Diyor ki kamu personelini arkadaşı değerlendirsin, amiri değerlendirsin, vatandaş değerlendirsin. İnsanların birbirine karşı garezi var ise, onunla ilgili nasıl puanlama yapacak? Yani, kan davasını, memurlarının arasına sokacaklar!..” diye konuştu.

Memurların en büyük kazanımı iş güvenceleri…

Kamu çalışanlarının iş güvencesinin ellerinden alınıp, sözleşmeli hale getirilmesini de doğru bulmadıklarını dile getiren Kahveci, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kamu çalışanlarının Cumhuriyet tarihi süresince en önemli kazanımlarıdır, iş güvencesi. İş güvencesi olmayınca başımıza neler geleceğini, liyakatsız, ehliyetsiz yöneticilerin nasıl değerlendirmeler yapacağını görüyoruz. Kamu personel rejiminde bir değişiklik yapacaksanız, önce liyakat ve ehliyet meselesini konuşalım. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra en sihirli cümle bu değil mi? ama bu konuda hükümet yetkililerinin bir adım attığını görmüyoruz. Ehil insanları yönetime getirmezseniz bu ülke böyle haksız, hukuksuz uygulamalarla karşı karşıya kalır.”

“ERÜ Rektörlüğüne itiraz ettik”

Kahveci, bunun yanı sıra Kayseri’ye dair gelişmeleri de değerlendirdi. Haziran ayında basın aracılığı ile kamuoyunun gündemine düşen; Erciyes Üniversitesi Hastaneleri Radyoloji Bölümü çalışanlarının kanser olmaları ile ilgili olay ve sonrasında, Üniversitedeki Şube Başkanı Kenan Çelik’e üniversite yönetimi tarafından disiplin soruşturması başlatılmasının yasal olmadığını ifade eden Kahveci, konuyla ilgili olarak ERÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammet Güven’i ziyaret ettiklerini söyledi.

Yapılan görüşme sonucunda, konunun yönetim tarafından tekrar değerlendirileceği sonucuna varıldığını kaydeden Kahveci, “Şube Başkanımıza idari bir ceza uygulandı, bilgileri kamuoyu ile paylaştığı için. Bu bilgilerin hiçbir gizliliği söz konusu değildir. Bunlar kamuoyunda konuşulacak, değerlendirmeye muhtaç bilgilerdir. Rektör Bey’e durumu anlattık; hiçbir şube başkanına, sendika temsilcisine, iş yeri temsilcisine sendikal faaliyette bulundu diye cezai müeyyide uygulanamaz. 4688 Sayılı Kanun çok açıkça bunu hükmetmiş. Onun ötesinde ILO’nun 87 sayılı sözleşmesi ortadadır. Dolayısıyla bu disiplin süreci yerinde olmamıştır, itirazlarımızı yaptık. Şube Başkanımız da zaten itirazını vermişti, bugün de Rektör Bey ile paylaştık, tekrar değerlendirecekler. Sonuçlarını paylaşacağız.” ifadelerini kullandı.

Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’nde durum farklı…

Kahveci, son olarak Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Vekili Yasemin Gülbahar’ın açığa alınması ile ilgili şunları söyledi:

“Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığında arkadaşlarımız açığa alındı. Soruşturuyoruz, hiçbir bağlantıları yok; ne dernek, ne vakıf, ne sendika, ne banka, ne bylock. Eğer yöneticiler OHAL şartlarını fırsata çevirerek husumet beslediği ya da bypass etmek istediği çalışanları bu şekilde görevlerinden uzaklaştırmaya çalışırsa bu, toplum vicdanında yer bulmaz. İşin esası da kaçırılır, bu iş sulandırılır. Suçlu olan yargı önünde de, idari anlamda da cezasını çekmelidir. Ama suçsuz, günahsız insanları da bu işin içerisine dahil ederek onları mağdur etmeyelim, bir mağduriyet kitlesi oluşmasın.”
Kaynak: İHA