Denizbank 'Dünyanın En İnovatif Bankası' Seçildi (1)

DenizBank, finansal hizmet sektörünün bankacılık yönetimi alanında önde gelen kurumlarından BAI'nın düzenlediği Bankacılık İnovasyonu Ödülleri 2016'da, 'Dünyanın En İnovatif Bankası' ödülüne layık görüldü DenizBank Genel Müdürü Ateş: 'Çağdaşlaşma ve çağın gereklerini yakalamak ancak ve ancak teknolojiyle mümkün. Bizim burada geri kalmamız asla düşünülemez' 'Milli cüzdan diye bir hayalin peşinden koşuyoruz. Diyoruz ki 'Teknolojimizi bedava verelim'. Karşılığında da sistemin parçası olmak dışında herhangi bir şey talep etmiyoruz. Sadece bu sistemi bir processor (işlemci) işletsin. Türkiye'nin milli sistemi olsun, biz teknolojimizi vermeye hazırız' 'Şu anda Intertech'i satma gibi bir düşüncemiz yok ama ileride olmayacak diye bir şey de yok. Bugün bu şirketi kaldırın Silikon Vadisine koyun, multimilyar dolarlar seviyesine ulaşacağını düşünüyorum' 'Bankacı ve şube sayısı sadece Türkiye değil, tüm dünyada azalıyor. Şube sayısı geçen yıl kamu bankaları yenilerini açtığı halde, özel sektörün kapatmasından dolayı 179 adet azaldı. Korkarım bu yılın sonunda bu trendin daha da arttığını gözleyebiliriz'

DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, çağdaşlaşma ve çağın gereklerini yakalamanın ancak teknolojiyle mümkün olduğunu belirterek, 'Bizim burada geri kalmamız asla düşünülemez.' dedi.

DenizBank, finansal hizmet sektörünün bankacılık yönetimi alanında önde gelen kurumlarından Bank Administration Institute (BAI) tarafından düzenlenen Bankacılık İnovasyonu Ödülleri 2016'da, 'Dünyanın En İnovatif Bankası' ödülüne layık görüldü.

DenizBank, bu ödül ile, merkezi ABD'de bulunan BAI'nın 6 yıldır düzenlediği ve dünyanın her yerinden 540'a yakın finans kurumunun binden fazla projeyle katıldığı organizasyonda, 2014'te elde ettiği başarıyı yinelemiş oldu.

Avrupa Finansal Yönetim Birliği (EFMA) Ödülleri'nde geçen yıl 'Küresel Çapta İnovasyona Önderlik Eden Kurum' unvanını elde eden DenizBank, böylece son 3 yılda global arenada 3'üncü kez büyük ödüle layık görüldü.

DenizBank, BAI'nın Bankacılık İnovasyonu Ödülleri 2016'da ayrıca, 'Hızlı Kredi' ve 'Pratik Menü' uygulamasıyla 'Ürün ve Hizmet İnovasyonu' kategorisinde, 'İnternet Bankacılığından E-Devlet'e Direkt Giriş' uygulamasıyla da 'Sosyal ve Toplumsal Alanda İnovasyon' ile 'Bankacılıkta Yıkıcı İnovasyon' kategorilerinde finale kalma başarısı gösterdi.

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, küresel bankacılık sektörünün inovasyon arenası olarak nitelendirilen BAI Ödülleri'nde Türkiye'yi temsil etmek ve 2014'te kazandıkları 'Dünyanın En İnovatif Bankası' ödülünü tekrarlamanın, banka için tarihi bir başarı anlamını taşıdığını ifade etti.

Ateş, 3 yıldır üst üste Amerika ve Avrupa'da 'Dünyanın En Yenilikçisi' unvanını kazanmanın büyük bir onur olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:

'DenizBank olarak, bankacılık faaliyetlerimizi her dönemde dijitale göre dizayn ederek ve gemimizin dümenini çok uzun zaman önce bu dünyaya çevirerek uluslararası alanda benzersiz başarılar elde eden bir marka olmayı başardık. Bunun sonucunda dünya çapındaki inovasyon ödüllerine adeta ambargo koyduk. Futbol deyimiyle ifade edersek, hat-trick yaptık. Bu açıdan bakıldığında kendimizi bir bankadan çok, teknoloji marifeti ile insanların hayatını kolaylaştıran bir kurum olarak görüyoruz. Başarı hikayemizi yazmaya, sektörümüzü gururlandırmaya devam ediyoruz.'

- 'Intertech'i satma gibi bir düşüncemiz yok'

Hakan Ateş, teknoloji ve yenilikçiliğin kritik ve hayati bir role sahip olduğunu vurgulayarak, 'Çağdaşlaşma ve çağın gereklerini yakalamak ancak ve ancak teknolojiyle mümkün. Bizim burada geri kalmamız asla düşünülemez. Zaten çağdaş uygarlıklar düzeyine erişmenin de başka bir yolu yok. Biz artık bir teknoloji şirketi olduğumuzu görüyoruz. Teknolojiden ayrıldığımız ölçüde yok olma gibi bir riskimiz var.' dedi.

Ateş, DenizBank olarak, internet tabanlı bankacılık sistemini kullandıklarını ve iştirakleri Intertech şirketi aracılığıyla 23'ü yerli, 20'si yabancı 43 finansal kuruma kendi teknolojilerini sattıklarını anlattı.

Türkiye’de teknolojisini satan tek banka olduklarını belirten Ateş, 'Bu sistemi rekabet içinde bulunduğumuz bankalara da satıyoruz ve bunu bir rekabet unsuru olarak değil, ekosistem yaratmak olarak görüyoruz. Şu anda bizim sistemimizi kullanan 43 banka var. İnşallah, çok uluslu büyük bir banka da yolda... İsmini anlaşmayı imzalayınca açıklayacağız.' şeklinde konuştu.

Ateş, Intertech'te 150'si outsource (taşeron), 850'si tam zamanlı bin yazılımcının çalıştığını belirterek, şöyle devam etti:

'Şu anda Intertech'i satma gibi bir düşüncemiz yok ama ileride olmayacak diye bir şey de yok. Bugün bu şirketi kaldırın Silikon Vadisi'ne koyun, multimilyar dolarlar seviyesine ulaşacağını düşünüyorum. Bunu neden yapmıyoruz? Ben zamanı gelsin diye bekliyorum. Türkiye'de şimdiye kadar, DenizBank dışında teknolojisini paylaşan ikinci bir şirket yok. Herkes kendine yapıyor. Türklerin öyle bir davranış biçimi var. 'Her şey benim olsun, küçük olsun' diye düşünülüyor. Halbuki teknoloji de dahil her şeyi paylaşabilmek lazım. Biz bu yolu tercih ettik.'

- 'Milli cüzdan hayalinin peşinden koşuyoruz'

DenizBank Genel Müdürü Ateş, 'milli cüzdan' diye bir hayalin peşinden koştuklarını, bu konuda Turkcell, Vodafone ve Türk Telekom üst yöneticileriyle görüştüğünü söyledi. Konuya ilişkin PTT ve İBB gibi kuruluşlarla da temasta olunduğunu bildiren Ateş, şunları kaydetti:

'Diyoruz ki 'Teknolojimizi bedava verelim'. Karşılığında da, sistemin parçası olmak dışında, herhangi bir şey talep etmiyoruz. Sadece bu sistemi bir processor (işlemci) işletsin ve bu sistem Türkiye'nin sistemi olsun. Çünkü şimdi yabancı ödeme sistemleri giriyor. Kredi kartlarında, diğer ödeme cüzdanlarında 'Kim nereden ne almış, ne ödüyor?' gibi tüm bilgilerin kaydı var. Bu nedenle Türkiye olarak bizim bunu yapmamız lazım. Korelilerin 'Kakao' diye yaptıkları milli cüzdanı, bizim Türkiye'de hayata geçirmemiz lazım. Bu gecikiyor. Bu konuda en üst düzeyde yetkililere bilgi verdim, mektup yazdım. Bir an önce bu konuda hareket edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Teknolojimiz var, sadece bunu yapmamız lazım.

Bu cüzdanla insanlar maça da gidecek, alışverişini de yapacak, otobüsüne de binecek, sinemasına da gidecek, para transferini de yapacak. Hatta nüfusumuzun yüzde 42'sinin banka hesabı yok, bu banka hesabı olmayanlar da ATM'den para yükleyip para transferi yapabilecek. Herkesin cep telefonunda bütün bu işlemlerin hepsini yapabileceği bir uygulama olsun. İdealimiz bu... Bizim vereceğimiz şey teknoloji, yani yazılım olacak. Bunun karşılığında hiçbir talebimiz yok. Beş kuruş kazanmayacağız. Türkiye'nin milli sistemi olsun, biz teknolojimizi vermeye hazırız.'

- 'Büyük şehirlerde şubeleşmek yerine, ATM'ler üzerinden yayılmaya çalışıyoruz'

Hakan Ateş, teknolojinin çok hızlı geliştiğine, teknolojiyle hareket eden ve etmeyen ülkeler arasında bir ayrışma yaşandığına işaret etti. Oluşan çağlar farkının, her alanda daha da açılabileceğini belirten Ateş, 'Yeni bir medeniyet ortaya çıkıyor. Türkiye'nin bunun yakalayıp yakalayamaması meselenin en önemlisi. Yakalayabilir mi? Evet... Bizim Intertech'te bin çalışanımızın yaptığı işler bizi şaşkınlığa sürüklüyor, Türk çocukları başarıyorlar. Her konuda yurt dışındaki modellerden daha iyisini daha hızlı ve çabuk yapabiliyorlar. Böyle bir yetenek var. Teknoloji çok hızlı gelişiyor, biz de buna ayak uydurmaya çalışıyoruz.' diye konuştu.

Ateş, gelişen teknolojinin bankacılık sektörü ve şubeciliği nasıl etkileyeceğine de değinerek, şu görüşleri dile getirdi:

'Bankacı ve şube sayısı sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada azalıyor. Çünkü hepsi ulaşılabilirlikle ilgili...Teknoloji, bankacılığı sizin cebinize koyduğu zaman niye bankaya gidip gelesiniz? Özellikle ABD'de muazzam sayıda fintech dediğimiz kuruluş var. ABD’nin en büyük bankalarından Wells Fargo'nun CEO'sunun bir sözü var dünyaya mal olmuş, 'Fintechler bizim öğle yemeğimizi yiyor'. Gerçekten de öyle. Bunlar varlık yönetimi, kredi kartları, mevduat toplamaya ve kredi vermeye de başladı. Bankaların dışındaki kuruluşlar muazzam bankacılık işlemleri yapmaya başladı. Şu anda Türkiye'ye bu gelmedi. Çünkü Rusya ve Avrupa'daki birçok ülke gibi Türkiye'de de regülatörler bu tür fintechlerin faaliyet göstermesine pek izin vermiyor. Banka lisansı olması gereği ortada. Şubeleşme konusunda biz banka olarak büyük şehirlerde daha fazla şubeleşmek yerine, daha çok ATM'ler üzerinden yayılmaya çalışıyoruz. Sadece kırsal alanda tarım faaliyeti yapan şubelerimizi artırmaya çalışıyoruz. 10 binin üzerinde nüfusu olan her ilçede DenizBank olarak varız. Bizim stratejimiz bu.'

Ateş, 2001 krizinde bankacı sayısının 177 binden 123 binlere düştüğünü ve binlerce bankacının işsiz kaldığını anımsatarak, 'Kamu bankaları geçen yıl yeni şubeler açtığı halde, özel sektörün kapatmasından dolayı toplamda 179 adet azaldı. Korkarım yıl sonunda bu trendin daha da arttığını gözleyebiliriz.' dedi.

BAI ödüllerinde jürinin son derece yetkin insanlardan oluştuğunu ve bağımsız seçildiğini belirten Ateş, 'Bizim buraya katılım için ödediğimiz tek bir kuruş yok. Seçilen bankalar ve projelerini incelediğinizde sonuna kadar hak ettiğini görüyorsunuz. Geçen yıl aldığımız ödül de böyledir.' ifadelerini kullandı.

(Sürecek)
Kaynak: AA