Vücutta Oluşan Şişlikler Önemsenmeli

Ortopedi ve Travmatoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serdar Necmioğlu, vücuttaki tümörler arasında görülme sıklığı ortalama yüzde 5 olan kemik tümörlerinin her yaş grubunda ortaya çıkabileceğini vurgulayarak, vücutta oluşan şişlikler ve şikayetlerin önemsenmesi gerektiğini vurguladı.

Vücutta Oluşan Şişlikler Önemsenmeli
Memorial Diyarbakır Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serdar Necmioğlu, kemik tümörleri ve tedavisi hakkında bilgi verdi. Vücudun her organında olduğu gibi yumuşak dokuda ve iskelet sisteminde de iyi ve kötü huylu tümörler görülebileceğini anlatan Necmioğlu, “Kötü huylu tümörlerin büyümesi ve gelişmesi sınırsızdır. Vücudun diğer organlarına da yayılabilir. İyi huylu özellikte olanlar ise bazen hiçbir belirti vermez ve farklı amaçla yapılan görüntüleme tetkiklerinde ortaya çıkar. Vücuda yayılımı ise çok ender olarak görülür” dedi.

“ŞİŞLİK VE AĞRI ÖNEMLİ BİR BELİRTİ”

Kemik tümörlerinde ağrı ile birlikte, vücutta oluşan şişlikler ve karşı uzuvdan farklı şekil bozukluklarının önemli bir belirti olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Necmioğlu, “Eğer herhangi bir bölgede şişlik varsa, ağrıya yol açıyorsa, zamanla büyüyor ve yaşam kalitesini olumsuz etkiliyorsa, zaman kaybetmeden bir uzmana başvurulmalıdır. Bunlarla beraber vücutta oluşan lekeler ve lenf nodülleri de hastalığın habercisi olabilir. Çoğu zaman darbe, zorlanma ya da soğuk algınlığına bağlanan ve önemsenmeyen bu belirtiler, çeşitli ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlar ile geçiştirilerek, hastalığın erken tanı şansı tehlikeye atılmaktadır. Oysa kemik tümörlerinde de erken tanı ve tedavi, yaşamsal önem taşımaktadır” diye konuştu.

“GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ VE BİYOPSİ İLE TANI KONULUR”

Hastalığın tanısının, detaylı muayene ile birlikte doktorun yönlendireceği, BT, MR ve Pet-CT gibi uygun görüntüleme tetkikleri ile konulduğunu anlatan Necmioğlu, şu ifadelerde bulundu:

“İleri görüntüleme yöntemlerine rağmen kesin tanı konulamayan durumlarda biyopsi yapılması gerekir. Biyopsi, var olan bir tümör ve bunun yapısı hakkında tüm verileri ortaya koyan kesin tanı yöntemidir.”

“TÜMÖR CERRAHİSİ HASTAYA YAŞAM KONFORU SAĞLAR”

Kemik tümörlerinde tanı konulduktan sonra tedavinin tümörün yapısına ve durumuna göre belirlendiğine işaret eden Necmioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Günümüzde, kemoterapi, radyoterapi ve koruyucu cerrahiler ile yumuşak doku ve kemik tümörleri tedavi edilebilmektedir. Özellikle tümör nedeniyle oluşan kırıklarda ortopedik cerrahi işlemler hastanın yaşam kalitesini artırmaktadır. Bazen etkilenen doku ve tümör tamamen alınarak yerine, kemik ve benzeri doku nakilleri yapılabilmektedir. Ayrıca yine bazı durumlarda tümör protezleri ile kemik ve eklemlerin yapay maddelerle değiştirilmesi gerekir ki günümüzde, tüm kemik ve eklemlerin gelişmiş protezlerine ulaşmak mümkündür.”
Kaynak: İHA