KA.DER'den Siyasi Partilere Çağrı
KA.DER Genel Yönetim Kurulu: 'Kadınların eksik temsil edildiği bir ülkede 'tam demokrasi'den söz edilemez. Eşit temsil ve tam demokrasi için kapılarınızı kadınlara aralamanızı değil, ardına kadar açmanızı istiyoruz. Demokrasiyi TBMM'de gerçekleştirebilmek için, önce kendi siyasi partilerinizde, toplumun her kesiminin eşit temsil edilmesini sağlamanızı bekliyoruz'
Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER) Genel Yönetim Kurulu, siyasi partilere, kadınların siyasi partilerin il, ilçe ve merkez yönetimlerine katılımını artıracak önlemlerin alınması, alınan önlemlerin 'yazılı hale getirmek dışında' tavizsiz şekilde uygulanması çağrısında bulundu.
Yönetim Kurulundan yapılan yazılı açıklamada, kadınların Türkiye'de siyasetin belirleyicisi parti yönetimlerine talip olsalar da içeri girmekte zorlandıkları belirtildi.
CHP'nin 35. Olağan Kurultayı'da belirlenen 60 kişilik yeni Parti Meclisi'ne (PM) tüzükteki yüzde 33'lük cinsiyet kotası uygulanarak 19 kadının girdiği kaydedilerek, oyların beşte birini alamayan kadın ya da erkek kotadan yararlanamadığı için PM'de kadın oranının yüzde 32’de kaldığına değinildi. PM üyeleri arasından belirlenen 13 kişilik Merkez Yönetim Kurulunda (MYK) ise CHP tarihinde ilk kez 4 kadın yer alarak (yüzde 31) bir ilke imza atıldığı ifade edildi.
Nihai hedefin tüm partiler için 'yüzde 50 kadın temsili' olması gerektiği vurgulanan açıklamada, şöyle denildi:
'TBMM'de yer alan partilerin yönetim kademelerindeki kadın oranlarına baktığımızda da HDP dışında hiçbir partinin kadın temsilinde yüzde 50 oranına yaklaşamadığını görüyoruz. MHP'nin 74 kişilik MYK'sında kadın oranı yüzde 9 iken, AK Parti'nin 50 kişilik Merkez Karar Yönetim Kurulu'nun (MKYK) yüzde 18'i kadın. HDP ise Parti Meclisi'ndeki yüzde 48'lik kadın oranı ile eşit temsile en yakın parti.
Siyasi partilere bir kez daha sesleniyoruz: Kadınların siyasi partilere, il, ilçe ve merkez yönetimlerine katılımını arttıracak önlemleri alın. Aldığınız önlemleri 'yazılı hale getirmek dışında' tavizsiz şekilde uygulayın. Eksik temsil, eksik uygulama ile giderilemez. Kadınların eksik temsil edildiği bir ülkede 'tam demokrasi'den söz edilemez. Eşit temsil ve tam demokrasi için kapılarınızı kadınlara aralamanızı değil, ardına kadar açmanızı istiyoruz. Ayrıca partilerinizdeki cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, engellilik gibi ayrımcılıklara da son vermelisiniz. Demokrasiyi TBMM’de gerçekleştirebilmek için, önce kendi siyasi partilerinizde, toplumun her kesiminin eşit temsil edilmesini sağlamanızı bekliyoruz.'
Kaynak: AA
Yönetim Kurulundan yapılan yazılı açıklamada, kadınların Türkiye'de siyasetin belirleyicisi parti yönetimlerine talip olsalar da içeri girmekte zorlandıkları belirtildi.
CHP'nin 35. Olağan Kurultayı'da belirlenen 60 kişilik yeni Parti Meclisi'ne (PM) tüzükteki yüzde 33'lük cinsiyet kotası uygulanarak 19 kadının girdiği kaydedilerek, oyların beşte birini alamayan kadın ya da erkek kotadan yararlanamadığı için PM'de kadın oranının yüzde 32’de kaldığına değinildi. PM üyeleri arasından belirlenen 13 kişilik Merkez Yönetim Kurulunda (MYK) ise CHP tarihinde ilk kez 4 kadın yer alarak (yüzde 31) bir ilke imza atıldığı ifade edildi.
Nihai hedefin tüm partiler için 'yüzde 50 kadın temsili' olması gerektiği vurgulanan açıklamada, şöyle denildi:
'TBMM'de yer alan partilerin yönetim kademelerindeki kadın oranlarına baktığımızda da HDP dışında hiçbir partinin kadın temsilinde yüzde 50 oranına yaklaşamadığını görüyoruz. MHP'nin 74 kişilik MYK'sında kadın oranı yüzde 9 iken, AK Parti'nin 50 kişilik Merkez Karar Yönetim Kurulu'nun (MKYK) yüzde 18'i kadın. HDP ise Parti Meclisi'ndeki yüzde 48'lik kadın oranı ile eşit temsile en yakın parti.
Siyasi partilere bir kez daha sesleniyoruz: Kadınların siyasi partilere, il, ilçe ve merkez yönetimlerine katılımını arttıracak önlemleri alın. Aldığınız önlemleri 'yazılı hale getirmek dışında' tavizsiz şekilde uygulayın. Eksik temsil, eksik uygulama ile giderilemez. Kadınların eksik temsil edildiği bir ülkede 'tam demokrasi'den söz edilemez. Eşit temsil ve tam demokrasi için kapılarınızı kadınlara aralamanızı değil, ardına kadar açmanızı istiyoruz. Ayrıca partilerinizdeki cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, engellilik gibi ayrımcılıklara da son vermelisiniz. Demokrasiyi TBMM’de gerçekleştirebilmek için, önce kendi siyasi partilerinizde, toplumun her kesiminin eşit temsil edilmesini sağlamanızı bekliyoruz.'