'Gizli Bilgi Ve Belge Bulundurma' Davası

'Gizli bilgi ve belge bulundurma' davasının bilirkişi heyeti raporu, İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi Davanın 1 numaralı sanığı Bilgin Özkaynak'ın avukatı Sakarya: 'Bilirkişi heyeti müvekkilimden elde edilen dijital materyalleri 'delil niteliği yoktur' şeklinde değerlendirdi' Sanık avukatlarından Işıkay: 'Bu davada kumpas davalarının en büyüklerinden olup bu raporla çökmüştür'

İzmir'de aralarında muvazzaf askerlerin de bulunduğu 357 sanığın yargılandığı 'Gizli bilgi ve belge bulundurma' davasının bilirkişi heyeti raporu tamamlanarak mahkemeye gönderildi.

Yaşar Üniversitesinden Doç. Dr. Ahmet H. Koltuksuz, Yrd. Doç. Dr. Mutlu Beyazıt, Yrd. Doç Dr. İbrahim Zincir, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsünden Yrd. Doç. Dr. Tuğkan Tuğlular, Yrd. Doç. Dr. Serap Şahin, Öğr. Gör. Turgut Kalfaoğlu ve Ar. Gör. Çağatay Yücel'den oluşan bilirkişi heyetinin hazırladığı rapor, İzmir 5 Ağır Ceza Mahkemesine iletildi.

Mahkemenin sayısal delille ilişkilendirilerek, sayısal delillerin hukuken geçerli olup olmadığının araştırılmasını istediği 32 kişinin durumunu inceleyen bilirkişi heyeti, davanın sanıklarından sadece Ercan Ş. ve Mürşit G'ye ait sayısal delillerin geçerli olduğunu tespit etti.

Raporun sonuç bölümünde 'Bilirkişi heyetimiz sayın mahkeme tarafından tevdi edilen sayısal deliller üzerindeki adli bilişim analiz çalışmasını, öncelikle Matematik-Sayılar Teorisi ve onun uygulama alanı olan, Kriptografi Bilimi ve bu bilimin ilkeleri doğrultusunda geliştirilmiş olan kriptografik özet çıkarımı (hashing) algoritmalarını kullanarak yapmıştır' ifadelerine yer verildi.

- Sanık avukatları: 'Rapor, 'Dijital materyallerin delil niteliği yoktur'u onayladı'

Rapora ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan davanın bir numaralı sanığı Bilgin Özkaynak’ın avukatı Muzaffer Sevgi Sakarya, yargılamanın başından itibaren müvekkilinin Sapanca'daki evinde bulunduğu iddia edilen dijital materyallerin iddianame ve suçlamanın dayanağı olarak kabul edildiğini anımsattı. Sakarya, mahkemeye sunulan bilirkişi raporunu 'Bilirkişi heyeti, müvekkilimden elde edilen dijital materyalleri 'Delil niteliği yoktur' şeklinde değerlendirdi' şeklinde yorumladı.

Yaşanmış maddi gerçeğin uzman kişilerce saptamasının yapıldığına işaret eden Sakarya, 'Adalete olan inancımız sonsuzdur. Müvekkilimizin beraat edeceğine olan inancımız da tamdır' değerlendirmesinde bulundu.

Bazı sanıkların avukatı Mahir Işıkay ise öncelikle usulüne uygun olarak yasada belirtilen şekilde dijital materyallere el konulmadığını ve imaj alınmadığını savunarak dijital verilerin 'hash' değerlerinin farklılık göstermesinin bu materyallerde manipülasyon yapıldığının, ekleme ve çıkarma yapılarak değiştirildiğinin delili olduğunu ileri sürdü.

Işıkay, 'Özetle bu delillerin tamamı hukuki delil niteliğinde değildir. Rapor daha önce verilen iki TÜBİTAK raporunu da incelemiş ve bu raporların da birbirleriyle tutarlı olmadıkları, bilimsel metodolojinin izlenmeden düzenlendiğini tespit etmiştir. Sonuç olarak bu dava da kumpas davalarının en büyüklerinden olup bu raporla çökmüştür. Birtakım kötü niyetli kişiler tarafından üretilerek insanlar mağdur edilmiş, insanların özgürlüklerini, sağlıklarını, mesleklerini ve geleceklerini kaybetmelerine neden olunmuştur' ifadelerini kullandı.

- Dava

'Askeri gizli bilgi ve belgeleri ele geçirme, bulundurma' suçlamasıyla 49'u muvazzaf asker, 357 sanık hakkında açılan dava TMK 10. maddesiyle görevli İzmir 12. Ağır Ceza Mahkemesinde 16 Nisan 2013 tarihinde görülmeye başlanmış, 44'ü Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından olmak üzere tutuklu 69 kişi tahliye edilmişti.

Daha sonra özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına ilişkin düzenlemenin ardından davanın İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmesi kararlaştırılmış, 5'i asker 10 tutuklunun da bu mahkemece tahliye edilmesiyle davada tutuklu sanık kalmamıştı.

Kaynak: AA