'Türkiye'nin Söyledikleri Yapılsaydı DAEŞ Ortaya Çıkmazdı'

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Türkiye’nin söyledikleri yapılsaydı DAEŞ ortaya çıkmazdı. Türkiye’nin yaptığı uyarılar çoğu zaman yerine getirilmedi. Göç dalgası, Avrupa sınırına geldiğinde duyarlılık oluştu. Türkiye, Suriye konusunda kaçınılmaz olanı yapmıştır" dedi.

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Habertürk Tv’de gündeme dair konuları değerlendirdi. Akdoğan’ın konuşmasından satır başları şu şekilde:

SULTANAHMET SALDIRISI

"Türkiye’ye sığınan bu insanlar mazlum durumdalar. 700 bin okul yaşında çocuk var, bunlardan sadece 300 bini okula gidebiliyorlar. Çalışma izni bakanlıktan çıktı. Şu anda Suriyeliler kötü şartlarda kayıt dışı çalıştırılıyor. Bir Suriyelinin gerçekleştirdiği eylem karşısında bütün Suriyelileri aynı kategoriye koymamak gerek. Burada eylem yapan Suriyeli değil de başka bir ülkenin vatandaşı da olabilirdi. Bunları birbirinden ayırmak lazım. Ülkemize gelen Suriyelilere şefkatle bakmak zorundayız."

"TÜRKİYE’Yİ DİNLESELERDİ DAEŞ ORTAYA ÇIKMAZDI"

"Bir zalim dikdatör binlerce insanı katlediyor. Buna tepkisiz kalabilir misiniz? Mısır’da darbe olmuş, bunu eleştirmemiz gerekiyordu. Türkiye’nin ahlaki duruşu bölgede popülaritesini artırdı. Türkiye’nin söyledikleri yapılsaydı DAEŞ ortaya çıkmazdı. Türkiye’nin yaptığı uyarılar çoğu zaman yerine getirilmedi. Göç dalgası, Avrupa sınırına geldiğinde duyarlılık oluştu. Türkiye, Suriye konusunda kaçınılmaz olanı yapmıştır" diye konuştu.



RUSYA İLE UÇAK KRİZİ

Akdoğan, "Bizim Rusya ile kötü olma gibi bir derdimiz yok ama Türkiye bir kabile devleti değil. Doğru olanı yaptık. Sınırlarımızı koruduk, sınırlar bir ülkenin namusudur. Rusya krizinde negatif adım atmak gibi bir girişimimiz olmadı. Bölgesel krizlerde Türkiye hep haklı çıkmıştır. Biz NATO ülkesiyiz. Bu bağlamda gereken desteği gördük. Böyle baktığınızda yalnız kaldık demek doğru değil. Türkiye tek başına da güçlü bir ülkedir" ifadelerini kullandı.

TERÖR ÖRGÜTÜ PKK

PKK’nın 2013’ten itibaren verdiği hiç bir sözü tutmadığını söyleyen Akdoğan şöyle devam etti:

"17 Aralık, Gezi olayları gibi hadiseler siyaseti kırılgan hale getirdi. Eş zamanlı olarak Suriye’de yaşanan durum süreci kırılgan hale getirdi. Kobani olayları bir kırılma meydana getirdi. Bunları görerek Meclis’e güvenlik paketi getirdi. Hem HDP makas değiştirdi, hem Kandil makas değiştirdi. Madem Suriye’de bu iş oluyor Türkiye’de de yapalım dediler. HDP ve PKK arasında hiç bir ayrıştırma yapmaya gerek yok, aynı kafa yapısı. Kuzey Irak’ta birçok karargah havaya uçuruldu. Birçok yerde örgüte ağır darbeler verildi.

Kısa sürede mahallelerin temizleneceğini düşünüyorum. Siviller zarar görmesin, şehit verilmesin hassasiyeti var. Kısa sürede bölge temizlenip ilave tedbirler alınacak. Hükümet güvenlik politikalarına savruldu demek doğru değil. Çözüm sürecindeki rahatlamalar hükümetin iyi niyetiyle oldu. Ama ne oldu? Örgütün yaptığı şey bunları bozan şeydir. Birileri ben özerklik yaratacağım diyerek fiili bir durum yaratabilir mi demokratik bir ülkede?"

AKADEMİSYENLERİN İMZALADIĞI BİLDİRİ

Yayınlanan bildiriyi okuyunca bu kadar deli saçması bir metin görmediğini anlatan Başbakan Yardımcısı Akdoğan, "Bir bilim insanı toplumsal hakikatten nasıl bu kadar kopabilir? Bunlar hangi ülkede yaşıyor? Bunun tutarlılık tarafı yok. PKK’nın yaptıklarını hiç görmemişler. Bunları söyleyebilmek için zır cahil olmak gerekir. Ortada açık bir terör var, sivillere saldıran, bebek öldüren bir terör var. Buna ses çıkartmıyorlar. Bunu da fikir özgürlüğü bağlamında görmüyorum. Türkiye’de meseleler bu algıyla mı çözülecek? Neredeyse Türkiye’yi soykırım yapmakla suçlayacaklar" şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA