Ankara Garı Önündeki Terör Saldırısı
Saldırıda yaşamını yitirenlerin aileleri CHP Grubu'nu ziyaret etti Grup Başkanvekili Gök:'Milletvekillerimiz bu süreci başından sonuna kadar takip edecekler. Yalnız değilsiniz' 'Anayasa Uzlaşma Komisyonuna hangi arkadaşımız katılırsa katılsın, CHP'nin; bireyin hak ve özgürlüklerini öne çıkaran, iktidarı denetleyen ve iktidarın keyfi yönetimini engelleyen yaklaşımını savunacak, tüm toplumun görüşlerini orada ifade edeceklerdir'
CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, Ankara Garı önündeki terör saldırısında hayatını kaybedenlerin yakınlarının yalnız olmadığını, partisinin milletvekillerinin yargı sürecini başından sonuna kadar takip edeceğini bildirdi.
Ankara Garı önündeki saldırıda yaşamını yitirenlerin aileleri, CHP Grubu'nu ziyaret etti.
Gök, yaptığı konuşmada, olayın, tüm Türkiye'nin kalbinde derin yaralar açtığını, ailelerin adalet arayışının devam ettiğini söyledi.
Kendisinin de olay günü yürüyüşe katılmak üzere Gar'ın önünde olduğunu belirten ve yaşadıklarını anlatan Gök, saldırı ve sonrasında yaşananların devletin çöktüğünü, kimsenin hayatının güvence altında olmadığını ortaya koyduğunu ileri sürdü.
Gök, 'Elbette süreç uzuyor ve devam ediyor. Bu süreçte haklı olarak sizlerin de yanınızda olmamıza ilişkin talepleriniz bizim için çok değerlidir. Biz hiç kimseyi yalnız bırakmadık. Bu hukuki süreçte CHP olarak sizleri asla yalnız bırakmayacağız. Bunu yaşayarak göreceksiniz. Davanın unutturulmasına yönelik kaygılarınızı görüyorum. Buna izin vermeyeceğiz. Milletvekillerimiz bu süreci başından sonuna kadar takip edecek. Yalnız değilsiniz. Bu katliam, Genel Başkanımız'ın da yakından takip ettiği bir konudur' diye konuştu.
Bu sırada hayatını kaybedenlerden Ümit Seyran'ın amcası İhsan Seyran söz alarak, 'Biz bugün sizin yanınıza gelmemeliydik. Dün siz yanımıza gelmeliydiniz. CHP'yi eleştireyim belki böylece söylediklerimiz haber olur. Alanda bizim yanımızda değilsiniz' ifadesini kullandı.
Levent Gök'ün, her türlü haklı eleştiriyi üstlendiklerini ve acılarını paylaştıklarını söylemesi üzerine Seyran, 'En azından eleştiriyi kaldırabiliyorsunuz' dedi.
-'Bunun, hayatımın en büyük davası olduğunu düşünüyorum'
Saldırıda yaşamını yitiren Korkmaz Tetik'in babası Erdoğan Tetik, katilamdan sonra 91 gün geçtiğini, hala davanın açılmadığını ve çocuklarının otopsi raporlarının henüz kendilerine verilmediğini söyledi. Gözleri dolan ve 'Biz çocuklarımızın nasıl katledildiğini bilmiyoruz' diyen Tetik, tüm aileler adına davanın bir an önce açılmasını ve soruşturmadaki gizlilik kararının kaldırılmasını istedi.
Uygar Coşkun'un eşi Mehtap Coşkun, saldırıda hayatını kaybeden eşi gibi kendisinin de avukat olduğunu belirterek, 'Ben bir avukat olarak, bunun hayatımın en büyük davası olduğunu düşünüyorum. 2 yaşında çocuğum var ve geleceğinden kaygı duyuyorum' dedi.
Coşkun, yaşananın siyasi bir katliam olduğunu, aydınlatılması için siyasilerin destek vermesini istedi.
Daha sonra söz alan aileler de olayın adli sürecinin zaman aşımına uğratılmasından, örtbas edilmesinden endişe duyduklarını ifade ederek, Meclisin, konunun takipçisi olması gerektiğini söyledi.
-'İktidarın keyfi yaklaşımlarının önüne geçecek bir İçtüzük arayışını sürdüreceğiz'
Gök, gazetecilerin gündemdeki konulara ilişkin sorularını da yanıtladı.
Basın emekçilerinin Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutlayan Gök, gazeteciliğin, Türkiye'nin içinde bulunduğu süreçte yürek isteyen bir meslek olduğuna işaret etti. Gök, gazetecilerin özgür ve demokratik bir ortamda kendilerini ifade edebildikleri, medya bağımsızlığının sağlandığı, basın mensuplarının tutuklanmadığı bir Türkiye dileğinde bulundu.
CHP'nin hafta sonu gerçekleştirilecek Olağan Kurultayı'na ilişkin soruları yanıtlayan Gök, partisinin, yarışların yaşandığı gerçek kurultaylar yaptığını belirtti.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun, gençlerin ve kadınların siyasete katılımını arzu ettiğini ve bu yönde açıklamalar yaptığını hatırlatan Gök, 'CHP, kadrolarını daha çok genç ve kadınlardan oluşturarak yoluna devam edecektir. Genel Başkanımız'ın iradesi bu yöndedir. Bu irade tabandan da büyük ölçüde destek bulmaktadır. CHP, köklü gelenekleri olmasına karşın değişimleri de içinde yaşatan bir partidir' diye konuştu.
Gök, örgüt ve taban olarak Kılıçdaroğlu'na desteklerini de ifade etti.
Yeni anayasa süreci ve CHP'nin Anayasa Uzlaşma Komisyonuna vereceği üyelere ilişkin sorular üzerine, CHP'nin devleti bireye karşı koruyan değil, bireyi devlete karşı koruyan, özgürlükçü bir anlayışı benimsediğini vurgulayan Gök, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Diktacı anlayışlara karşı bireyin temel hak ve özgürlüklerini öne çıkaran, bütün alanlarda bireyin hak ve yükümlülüklerini koruyan, iktidarın denetlenmesini, sınırlandırılmasını öneren bir anlayışı muhafaza etmekteyiz. Bu bakımdan biz bu görüşlerle yola çıkıyoruz. İktidar partisinin samimiyetini komisyon kurulurken hazırlanacak çalışma yönergesinde görmek istiyoruz.
Komisyon üyelerimizle ilgili Sayın Meclis Başkanı'nın mektubu cuma günü Genel Başkanımız'a ulaştı. Sanırım Genel Başkanımız da kısa bir zaman içinde bu mektuba yanıt verecektir. Bu fazla geciken bir süreç olmaz. Genel Başkanımız değerlendirmeyi yapıyor. Ama bizim için komisiyona katılacak isimlerden daha çok ideolojik yaklaşımımız önemlidir. Komisyona hangi arkadaşımız katılırsa katılsın, CHP'nin; bireyin hak ve özgürlüklerini öne çıkaran, iktidarı denetleyen ve iktidarın keyfi yönetimini engelleyen yaklaşımını savunacak arkadaşlarımız olarak, CHP'nin ve tüm toplumun görüşlerini orada ifade edeceklerdir.'
Gök, bir başka soru üzerine partilerinden 5 doktor milletvekilinin Diyarbakır'a gittiğini ve incelemelerde bulunacağına işaret ederek, Doğu ve Güneydoğu'da yaşananlara dikkati çekti.
Bölgeden sağlık hizmetlerinin yeterli biçimde sunulamadığına ilişkin haberler geldiğini belirten Gök, 'Bu tablo içinde yurttaşlarımızın en temel hakkı olan sağlık haklarının ve diğer hakların zedelenmemesi, terörle mücadelenin meşru zeminde yürümesi ve hiçbir sivil yurttaşımızın zarar görmemesi açısından CHP çok dikkatli bir şekilde olayları takip ediyor. Sağlık sorunlarıyla ilgili şikayetleri yerinde incelemek, yetkililerden bilgi almak amacıyla CHP doktor milletvekillerini Diyarbakır'a gönderdi' dedi.
Gök, heyetin gözlemlerini CHP Genel Merkezine ileteceğini aktardı.
Levent Gök, bir soru üzerine yeni İçtüzük sürecine de değindi.
Muhalefetin sesini daha fazla yükseltebileceği, karar alma süreçlerinde etkin olabileceği, denetim mekanizmasının da sağlıklı çalıştığı bir düzeni arzu ettiklerini vurgulayan Gök, şunları kaydetti:
'Biz denetimin mümkün olabildiği oranda kuvvetler ayrılığının gerçekleşeceğine ve siyasi iktidarın hesap verdiği oranda Türkiye'nin demokratik bir ülke olacağına inanıyoruz. Bu nedenle CHP olarak İçtüzük çalışmalarında iktidarın keyfi yaklaşımlarının önüne geçecek, iktidarın denetlenmesini ve hesap verebilirliğini sağlayacak bir İçtüzük arayışını sürdüreceğiz.'
Kaynak: AA
Ankara Garı önündeki saldırıda yaşamını yitirenlerin aileleri, CHP Grubu'nu ziyaret etti.
Gök, yaptığı konuşmada, olayın, tüm Türkiye'nin kalbinde derin yaralar açtığını, ailelerin adalet arayışının devam ettiğini söyledi.
Kendisinin de olay günü yürüyüşe katılmak üzere Gar'ın önünde olduğunu belirten ve yaşadıklarını anlatan Gök, saldırı ve sonrasında yaşananların devletin çöktüğünü, kimsenin hayatının güvence altında olmadığını ortaya koyduğunu ileri sürdü.
Gök, 'Elbette süreç uzuyor ve devam ediyor. Bu süreçte haklı olarak sizlerin de yanınızda olmamıza ilişkin talepleriniz bizim için çok değerlidir. Biz hiç kimseyi yalnız bırakmadık. Bu hukuki süreçte CHP olarak sizleri asla yalnız bırakmayacağız. Bunu yaşayarak göreceksiniz. Davanın unutturulmasına yönelik kaygılarınızı görüyorum. Buna izin vermeyeceğiz. Milletvekillerimiz bu süreci başından sonuna kadar takip edecek. Yalnız değilsiniz. Bu katliam, Genel Başkanımız'ın da yakından takip ettiği bir konudur' diye konuştu.
Bu sırada hayatını kaybedenlerden Ümit Seyran'ın amcası İhsan Seyran söz alarak, 'Biz bugün sizin yanınıza gelmemeliydik. Dün siz yanımıza gelmeliydiniz. CHP'yi eleştireyim belki böylece söylediklerimiz haber olur. Alanda bizim yanımızda değilsiniz' ifadesini kullandı.
Levent Gök'ün, her türlü haklı eleştiriyi üstlendiklerini ve acılarını paylaştıklarını söylemesi üzerine Seyran, 'En azından eleştiriyi kaldırabiliyorsunuz' dedi.
-'Bunun, hayatımın en büyük davası olduğunu düşünüyorum'
Saldırıda yaşamını yitiren Korkmaz Tetik'in babası Erdoğan Tetik, katilamdan sonra 91 gün geçtiğini, hala davanın açılmadığını ve çocuklarının otopsi raporlarının henüz kendilerine verilmediğini söyledi. Gözleri dolan ve 'Biz çocuklarımızın nasıl katledildiğini bilmiyoruz' diyen Tetik, tüm aileler adına davanın bir an önce açılmasını ve soruşturmadaki gizlilik kararının kaldırılmasını istedi.
Uygar Coşkun'un eşi Mehtap Coşkun, saldırıda hayatını kaybeden eşi gibi kendisinin de avukat olduğunu belirterek, 'Ben bir avukat olarak, bunun hayatımın en büyük davası olduğunu düşünüyorum. 2 yaşında çocuğum var ve geleceğinden kaygı duyuyorum' dedi.
Coşkun, yaşananın siyasi bir katliam olduğunu, aydınlatılması için siyasilerin destek vermesini istedi.
Daha sonra söz alan aileler de olayın adli sürecinin zaman aşımına uğratılmasından, örtbas edilmesinden endişe duyduklarını ifade ederek, Meclisin, konunun takipçisi olması gerektiğini söyledi.
-'İktidarın keyfi yaklaşımlarının önüne geçecek bir İçtüzük arayışını sürdüreceğiz'
Gök, gazetecilerin gündemdeki konulara ilişkin sorularını da yanıtladı.
Basın emekçilerinin Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutlayan Gök, gazeteciliğin, Türkiye'nin içinde bulunduğu süreçte yürek isteyen bir meslek olduğuna işaret etti. Gök, gazetecilerin özgür ve demokratik bir ortamda kendilerini ifade edebildikleri, medya bağımsızlığının sağlandığı, basın mensuplarının tutuklanmadığı bir Türkiye dileğinde bulundu.
CHP'nin hafta sonu gerçekleştirilecek Olağan Kurultayı'na ilişkin soruları yanıtlayan Gök, partisinin, yarışların yaşandığı gerçek kurultaylar yaptığını belirtti.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun, gençlerin ve kadınların siyasete katılımını arzu ettiğini ve bu yönde açıklamalar yaptığını hatırlatan Gök, 'CHP, kadrolarını daha çok genç ve kadınlardan oluşturarak yoluna devam edecektir. Genel Başkanımız'ın iradesi bu yöndedir. Bu irade tabandan da büyük ölçüde destek bulmaktadır. CHP, köklü gelenekleri olmasına karşın değişimleri de içinde yaşatan bir partidir' diye konuştu.
Gök, örgüt ve taban olarak Kılıçdaroğlu'na desteklerini de ifade etti.
Yeni anayasa süreci ve CHP'nin Anayasa Uzlaşma Komisyonuna vereceği üyelere ilişkin sorular üzerine, CHP'nin devleti bireye karşı koruyan değil, bireyi devlete karşı koruyan, özgürlükçü bir anlayışı benimsediğini vurgulayan Gök, şu değerlendirmelerde bulundu:
'Diktacı anlayışlara karşı bireyin temel hak ve özgürlüklerini öne çıkaran, bütün alanlarda bireyin hak ve yükümlülüklerini koruyan, iktidarın denetlenmesini, sınırlandırılmasını öneren bir anlayışı muhafaza etmekteyiz. Bu bakımdan biz bu görüşlerle yola çıkıyoruz. İktidar partisinin samimiyetini komisyon kurulurken hazırlanacak çalışma yönergesinde görmek istiyoruz.
Komisyon üyelerimizle ilgili Sayın Meclis Başkanı'nın mektubu cuma günü Genel Başkanımız'a ulaştı. Sanırım Genel Başkanımız da kısa bir zaman içinde bu mektuba yanıt verecektir. Bu fazla geciken bir süreç olmaz. Genel Başkanımız değerlendirmeyi yapıyor. Ama bizim için komisiyona katılacak isimlerden daha çok ideolojik yaklaşımımız önemlidir. Komisyona hangi arkadaşımız katılırsa katılsın, CHP'nin; bireyin hak ve özgürlüklerini öne çıkaran, iktidarı denetleyen ve iktidarın keyfi yönetimini engelleyen yaklaşımını savunacak arkadaşlarımız olarak, CHP'nin ve tüm toplumun görüşlerini orada ifade edeceklerdir.'
Gök, bir başka soru üzerine partilerinden 5 doktor milletvekilinin Diyarbakır'a gittiğini ve incelemelerde bulunacağına işaret ederek, Doğu ve Güneydoğu'da yaşananlara dikkati çekti.
Bölgeden sağlık hizmetlerinin yeterli biçimde sunulamadığına ilişkin haberler geldiğini belirten Gök, 'Bu tablo içinde yurttaşlarımızın en temel hakkı olan sağlık haklarının ve diğer hakların zedelenmemesi, terörle mücadelenin meşru zeminde yürümesi ve hiçbir sivil yurttaşımızın zarar görmemesi açısından CHP çok dikkatli bir şekilde olayları takip ediyor. Sağlık sorunlarıyla ilgili şikayetleri yerinde incelemek, yetkililerden bilgi almak amacıyla CHP doktor milletvekillerini Diyarbakır'a gönderdi' dedi.
Gök, heyetin gözlemlerini CHP Genel Merkezine ileteceğini aktardı.
Levent Gök, bir soru üzerine yeni İçtüzük sürecine de değindi.
Muhalefetin sesini daha fazla yükseltebileceği, karar alma süreçlerinde etkin olabileceği, denetim mekanizmasının da sağlıklı çalıştığı bir düzeni arzu ettiklerini vurgulayan Gök, şunları kaydetti:
'Biz denetimin mümkün olabildiği oranda kuvvetler ayrılığının gerçekleşeceğine ve siyasi iktidarın hesap verdiği oranda Türkiye'nin demokratik bir ülke olacağına inanıyoruz. Bu nedenle CHP olarak İçtüzük çalışmalarında iktidarın keyfi yaklaşımlarının önüne geçecek, iktidarın denetlenmesini ve hesap verebilirliğini sağlayacak bir İçtüzük arayışını sürdüreceğiz.'