Sinirlioğlu- Asselborn Ortak Basın Toplantısı (2)

Dışişleri Bakanı Feridun Sinirlioğlu, PKK terör örgütünün saldırıları karşısında Türkiye'nin gereken cevabı verme kararlılığında olduğunu vurgulayarak "Türkiye'deki kamu düzenini kimse tehdit edemez. Türkiye'nin kamu düzenini tesis etmek için yürüttüğü faaliyetleri de hiçbir dostumuz tarafından eleştirilemez" dedi.

Sinirlioğlu ve Lüksemburg Dışişleri, Avrupa İşleri, Göç ve İltica Bakanı Jean Asselborn, baş başa ve heyetler arası görüşmelerden sonra düzenledikleri ortak basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Türkiye'nin Suriyeli sığınmacıların barınması konusundaki politikasına ilişkin soru üzerine Sinirlioğlu, sığınmacıların kendi iradelerinin de önemli olduğunu, Türkiye'nin istedikleri yere yerleşmeleri için yardımcı olacağını söyledi.

Sinirlioğlu, "Sorun Edirne'de biriken 3 bin kişiyi ya da otoyollarda, Macaristan'da ya da diğer ülkelerdeki insanları bir yere yerleştirme sorunu değil. Sorun çok daha büyük" dedi.

- "Kapılarımızı bu drama kapatamayız"

Asselborn da AB'nin sığınmacı sorununu çözemediği takdirde sınıfta kalacağını belirterek, "Türkiye'nin 2 milyon sığınmacıyı topraklarında ağırlamasını iyi ele almalıyız. Türkiye'ye son derece saygı ile yaklaşıyoruz. Yaşanan bu kriz Avrupa için yeni bir durum. Türkiye daha uzun bir süredir bunun içinde. Biz krize hemen doğru cevabı veremedik belki ama tel örgü bu sorunun çözümü olamaz. AB'nin vermesi gereken cevap dayanışma olmalı" ifadelerini kullandı.

Avrupa'ya göçün iki yoldan yapıldığına işaret eden Asselborn, Kuzey Afrika kaynaklı olan göç akını ile de uzun zamandır yüzleştiklerini hatırlattı.

Sahra olarak adlandırılan bölgeden başlayan göç ile İtalya'ya binlerce Libyalı'nın geldiğini kaydeden Asselborn, "Afrika kaynaklı göç akınında sığınmacıların birçoğu Libya'dan İtalya'ya geçerek kuzey Avrupa'ya ulaşıyor. Bizim ilk görevimiz AB olarak bu insanlara yardım etmek ancak Yunanistan'ı kullanarak yapılan sığınmacı akınında 200 bin mülteci bir anda Avrupa'ya ulaştı" dedi.

Asselborn, şöyle devam etti:

"Güvenli bölgeler yaratmak gerekiyor, insani yardımların yetersiz kaldığını görüyoruz. Çatışmayı sonlandırmak için çalışmamız gerekiyor. Tüm bu insanların göçe başvurmasına neden olan sebepleri ele almamız gerekiyor. Son aylarda yaşananlara bakacak olursak AB'de gördüklerimiz AB değerlerine eş değer değildi ama karşımızda bazı sorunlar var ve bazı ülkeler tek başına bununla mücadele edebileceğini sanıyor. Ama bu mümkün değil. Salı günü yapacağımız bir dizi toplantıda bu konularda AB ülkeleri ile görev dağılımı konularını görüşeceğiz."

AB ülkelerinin 120 bine ek 40 bin sığınmacıyı kabul edeceğini anımsatan Asselborn, "Kendi aramızda bu sayıları AB ülkelerine dağıtacağız. Bunu yapamazsak insani açıdan AB sınıfta kalmış sayılacaktır" diye konuştu.

- "Kapılarımızı bu drama kapatamayız"

Asselborn, AB ülkelerinin kapılarını sığınmacılara kapatıp kapatmayacağı sorusuna, "Öyle bir niyetimiz yoktur. Bu zaten AB ilkelerine aykırıdır. Kapılarımızı bu drama kapatamayız" yanıtını verdi.

Sığınmacıların kayıt altına alınma işleminin bir yapı altında, en acil şekilde ve Cenevre Konvansiyonu doğrultusunda yapılacağını vurgulayan Asselborn, "AB için AB çözümleri üretmemiz gerekiyor. Bütün sığınmacıları tek bir ülkeye yönlendiremeyiz. Bazıları diğerlerine göre ekonomik olarak daha güçlü. Bunu eşit bir şekilde AB içinde dağıtmamız gerekiyor. Kapılarımızı kapatmayacağız" dedi.

Asselborn, AB'nin Türkiye'ye sığınmacılar için aktarmayı planladığı fon ile ilgili soru üzerine, Türkiye'nin sığınma kampları için yaptığı masrafın boyutlarının farkında olduklarını dile getirdi.

Bakan Asselborn, şöyle devam etti:

"Biz burada Türkiye'ye para vererek, sığınmacıların AB yolunu kesmeye çalışmıyoruz. Bunu satın almaya çalışmıyoruz. Ama sınırlardan geçtikleri zaman yaşanan anarşi durumun önüne geçmeliyiz. Birkaç aşamadan geçecek bunlar. Konsey ilk aşamada bir niyet ifade edecek. Biz bunu geçen pazar yaptık. Herkes bu konuda hem fikir oldu. İkinci aşamada Komisyon işlemeye başladı. 2 gün önce de Avrupa Parlamentosu'nda önemli bir yardım paketinin konuşulduğu ifade edildi. Belki de hemen önümüzdeki salı günü bu maddi yardımın ne olacağının sonuçlanacağını düşünüyorum. İnanıyorum ki yeterli miktar olacaktır."

- "Hiçbir dostumuz tarafından eleştirilemez"

Asselborn, terörle mücadele kapsamında yürütülen operasyonlar nedeniyle Türkiye'nin güvenli bir bölge olarak görülüp görülmemesine ilişkin soru üzerine "3 milyona yakın sığınmacıyı kabul eden bir ülke tabii ki güvenli bölgedir. Buradaki Kürtlerle ilgili, barış süreci tabir edilen sürecin durma noktasına gelmemesi gerekiyor. Bu Türkiye'nin sorunudur. Türkiye, demokratik bir ülkedir" dedi.

Bakan Sinirlioğlu da Asselborn'un yanıtı üzerine şu açıklamayı yaptı:

"Şu konunun yanlış anlaşılmamasında fayda var. Türkiye'de şuanda yaşanan PKK terör örgütünün yürüttüğü saldırılara karşı kamu düzenini tesis etmek için güvenlik kuvvetlerinin gerçekleştirdiği operasyonlardır. Bu işin 'Kürtlerle ilgili sorun' olarak tanımlanmasını kabul etmemiz söz konusu bile değil. Burada mesele bir terör örgütün kendi kararıyla başlattığı saldırılardır. Bu saldırılar karşısında Türkiye, gereken cevabı verme kararlılığındadır. Türkiye'deki kamu düzenini kimse tehdit edemez. Türkiye'nin kamu düzenini tesis etmek için yürüttüğü faaliyetleri de hiçbir dostumuz tarafından eleştirilemez."

(Bitti)

Kaynak: AA