Ortadoğu Düşünce Kuruluşları Buluşması
ANKARA - Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ile Stratejik Düşünce Enstitüsü'nün (SDE) "Huzurlu Bir Ortadoğu İçin Ortak Vizyon" başlığıyla bu yıl ilkini düzenlediği "Ortadoğu Düşünce Kuruluşları Buluşması" devam ediyor.
Öğleden sonraki oturumlarda Suriye krizi ekseninde Ortadoğu'daki güç dengelerini ele alan katılımcılar, krizin çözümü için bölge ülkelerinin daha fazla iletişim içinde olmaları gerektiği görüşünde birleşti.
"Ortadoğu'daki krizler ve çözüm arayışları" konulu oturumda konuşan Omran Stratejik Araştırmalar Merkezi Üyesi Dr. Ammar Elkaf, Suriye'de çözüm için ABD ve Rusya'nın belirleyici olacağını savundu.
Elkaf, Suriye'ye dışarıdan gelen ve ülkede etkili olan tüm grupların DAEŞ'in genişlemesine elverişli bir ortam oluşturduğunu kaydetti. DAEŞ ile Hizbullah veya rejime bağlı güçler arasında herhangi bir çatışmanın olmadığını anlatan Elkaf, Batılı güçlerin Suriye'de çözümün imkansız olduğunu söylemekten başka bir şey yapmadığını öne sürdü.
Suriye'yi "canlı görünümlü bir ölü" olarak tanımlayan Elkaf, savaşan tarafların arasında güç dengesinin devam etmesini isteyenlerin olduğunu belirterek, "Ne zaman Rusya, ABD anlaşmaya varıp kendi aralarında Suriye'yi paylaşacak, o zaman Suriye'de taraflar anlaşmaya varacak" ifadesini kullandı.
Cenevre-2'de tam yetkili bir geçiş hükümetinin kurulmasın öngörüldüğünü hatırlatan Elkaf, bugün öncelikte terörle mücadelenin öne çıktığını, diğer konuların detay görülerek daha sonraya bırakıldığını sözlerine ekledi.
Ankara Siyasal ve Ekonomik Araştırmalar Merkezi (ASEM) Başkanı Doç. Dr. Akif Kireççi de Avrupa'da küçük devletlerin birer hami devleti bulunduğunu, Ortadoğu coğrafyasında ise hami devletin olmadığını ifade etti.
Bölgede Suudi Arabistan, Mısır, İran ve Türkiye'nin hami devlet olabileceğine değinen Kireççi, "Bu ülkeler de mezhep çatışması içinde içeriden ve dışarıdan taraf olmaya zorlanıyorlar" dedi.
"Geleceği inşa etmek için sabır ve metanetle durulan pozisyonu sürdürmemiz lazım" diyen Kireççi, krizlerin yaşandığı ülkelerin daha fazla iletişim kurması gerektiğini vurguladı.
Kireççi, "Kendi içimizdeki iletişimi kısa sürede artırmamız lazım. Fitneye karşı bölünmemek için birbirimizle daha fazla görüşmemiz lazım" diye konuştu.
Düşünce kuruluşları arasında sürdürülebilir işbirliği imkanlarının da ele alınacağı, 22 ülkeden 35 sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katıldığı program, iki gün sürecek.
Kaynak: AA
"Ortadoğu'daki krizler ve çözüm arayışları" konulu oturumda konuşan Omran Stratejik Araştırmalar Merkezi Üyesi Dr. Ammar Elkaf, Suriye'de çözüm için ABD ve Rusya'nın belirleyici olacağını savundu.
Elkaf, Suriye'ye dışarıdan gelen ve ülkede etkili olan tüm grupların DAEŞ'in genişlemesine elverişli bir ortam oluşturduğunu kaydetti. DAEŞ ile Hizbullah veya rejime bağlı güçler arasında herhangi bir çatışmanın olmadığını anlatan Elkaf, Batılı güçlerin Suriye'de çözümün imkansız olduğunu söylemekten başka bir şey yapmadığını öne sürdü.
Suriye'yi "canlı görünümlü bir ölü" olarak tanımlayan Elkaf, savaşan tarafların arasında güç dengesinin devam etmesini isteyenlerin olduğunu belirterek, "Ne zaman Rusya, ABD anlaşmaya varıp kendi aralarında Suriye'yi paylaşacak, o zaman Suriye'de taraflar anlaşmaya varacak" ifadesini kullandı.
Cenevre-2'de tam yetkili bir geçiş hükümetinin kurulmasın öngörüldüğünü hatırlatan Elkaf, bugün öncelikte terörle mücadelenin öne çıktığını, diğer konuların detay görülerek daha sonraya bırakıldığını sözlerine ekledi.
Ankara Siyasal ve Ekonomik Araştırmalar Merkezi (ASEM) Başkanı Doç. Dr. Akif Kireççi de Avrupa'da küçük devletlerin birer hami devleti bulunduğunu, Ortadoğu coğrafyasında ise hami devletin olmadığını ifade etti.
Bölgede Suudi Arabistan, Mısır, İran ve Türkiye'nin hami devlet olabileceğine değinen Kireççi, "Bu ülkeler de mezhep çatışması içinde içeriden ve dışarıdan taraf olmaya zorlanıyorlar" dedi.
"Geleceği inşa etmek için sabır ve metanetle durulan pozisyonu sürdürmemiz lazım" diyen Kireççi, krizlerin yaşandığı ülkelerin daha fazla iletişim kurması gerektiğini vurguladı.
Kireççi, "Kendi içimizdeki iletişimi kısa sürede artırmamız lazım. Fitneye karşı bölünmemek için birbirimizle daha fazla görüşmemiz lazım" diye konuştu.
Düşünce kuruluşları arasında sürdürülebilir işbirliği imkanlarının da ele alınacağı, 22 ülkeden 35 sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katıldığı program, iki gün sürecek.