AB Bakanı Ve Başmüzakereci Bozkır Brüksel'de

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, AB üyeliği'nin hangi hükümet gelirse gelsin Türkiye'nin stratejik hedefi olduğunu söyledi.

Diplomatik temaslar için Brüksel'de bulunan Bozkır, Tüketiciler ve Cinsiyet Eşitliğinden Sorumlu AB Komisyonu üyesi Vera Jourovaile ve İnsani Yardım ve Kriz Yönetiminden Sorumlu AB Komisyonu üyesi Christos Stylianides'le görüşmesinin ardından komisyon binası önünde açıklamalarda bulundu.

Bozkır, Türkiye'deki genel seçimlerin ardından Strazburg'a ve Brüksel'e ilk kez geldiğini belirterek, "Seçimlerden sonra tek partinin iktidar olamayacağı bir tablo ortaya çıktı. Koalisyon görüşmeleri devam edecek. Bir hükümet kurulacak. Bütün bunların oluşmasını beklemek lüksümüz yok" dedi.

Türkiye'nin AB sürecine çok önem verdiğini ifade eden Bozkır, "Türkiye olarak bizim AB sürecine verdiğimiz önemi, -hangi hükümet gelirse gelsin- AB üyeliğinin Türkiye'nin stratejik hedefi olduğunu görüştüğümüz kişilere belirtmek için geldim. Çok yararlı görüşmelerimiz oldu. Önümüzdeki dönemde neler yapılabileceğini konuştuk" değerlendirmesinde bulundu.

Bozkır, Avrupa Parlamentosu ile ilişkileri yeni hükümet kurulduktan ve parlamento çalışmaya başladıktan sonra, Türkiye'de öncelikle karşılıklı güvenin tesisi ile başlayarak bir yeni şekle oturtmak gerektiğini söyledi.

Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raportörü Kati Piri ile görüşmesine ilişkin Bozkır, şunları kaydetti:

"Kati Piri yeni raportör ve çok iyi niyetli bir çalışma yürüttü. Elinden gelen bütün imkanları kullandığını söyleyebilir. Ancak, AB Parlamentosu'na raporun ilk taslağı intikal ettikten sonra 442 değişiklik önergesi ve 9 Mayıs'ta oylanacağı zaman ilave 30 önerge ile rapor gerçekten çok daha başka yönlere gidecek ifadelerle dolu hale geldi.

Bütün bunlara rağmen Kati Piri ile İstanbul'daki görüşmemizde belirli üç konu bu rapora girmediği taktirde bu raporu yaşanabilir bir rapor olarak addedebileceğimizi, bir çok tenkidi kabul edebileceğimizi, ama kabul edemeyeceğimiz tenkitleri de basın önünde tartışmayıp yazışma yolu ile ya da konuşarak ifade edebileceğimi söylemiştim.

Bu üç konudan birisi 1915 olaylarını "soykırım" olarak haksız bir şekilde tarihi gerçeklerle bağdaşmayacak şekilde niteleyen Avrupa Parlamentosu raporuna bir atıf yapılması. İkincisi PKK'nın terör örgütleri listesinden çıkartılması. Üçüncü olarak da müzakere sürecinin duraksamasına veyahut Türkiye'ye sağlanan AB fonlarının dondurulması anlamına gelecek herhangi bir ifadenin bu raporda yer alması halinde bu raporu kabul etmeyeceğimizi ifade etmiştim.

Tabi oylama yapıldı ve maalesef haksız bir şekilde 1915 olaylarını soykırım olarak niteleyen karara bir atıf son dakika operasyonu ile girdi.

Ben de Türkiye'deki basın toplantımda eğer bu olmasaydı raporu kabul edebileceğimizi ancak bu girdiği için bizim daha önce reddettiğimiz, iade ettiğimiz bir karara yapılan atıf nedeniyle Türkiye AB ilişkileri tarihinde ilk defa bir ilerleme raporunu iade etmek zorunda kaldığımızı ifade etmiştim."

Bozkır, parlamentonun ilerleme raporu ile ilgili kararının Türkiye'nin Daimi Temsilciliği'ne geldiğini belirterek, "Birkaç gün önce talimatımız çerçevesinde rapor iade edildi. Kati Piri ile görüşmemde öncelikle bundan sonraki dönemde tabiatıyla zor bir dönem ifade ediyor. Eğer bu rapor gelecek yıl tekrar bu seneki rapora atıf yapan bir rapor dahi olsa bizim için gerçekten kabulü mümkün olmayan bir rapor olacak. Bunları konuştuk" dedi.

Bakan Bozkır, şöyle devam etti:

"Raporun hazırlanma döneminde biz bütün bilgileri sağlıyoruz, bütün görüşmeleri sağlıyoruz. Kati Piri defalarca Türkiye'ye geliyor. En üst düzeyde herkesle konuşma imkanını sağlıyor. Ondan sonra bütün bu aylarca süren çalışmalardan sonra bir gereksiz referans yüzünden bu rapor bizim bakımımızdan geçersiz hale geliyor. Dolayısıyla bu sene yeni raporla ilgili olarak bir ön mutabakat sağlayıp ondan sonra bu çalışmalara Türkiye'nin güçlü bir katkı verip vermeyeceğini kararlaştırmamız gerekecek."

Bozkır, bütün çabalarına rağmen bu raporun bu şekilde çıkmasından dolayı Piri'nin de rahatsız olduğunu ifade ederek, "Ayrıca Dışişleri Komisyon Başkanı Elmar Brok'la da görüştüm çünkü ilk önce Dışişleri Komisyonu'nda kabul ediliyor rapor orada oylanıyor, sonra genel kurula. O da elinden geleni yaptığını ancak başarılı olamadığını söyledi" ifadelerini kullandı.

KKTC Cumhurbaşkanı'nın gerçekleştirdiği Avrupa ziyareti ile ilgili de değerlendirmede bulunan Bozkır, şunları söyledi:

"Avrupa Komisyonu olsun, Avrupa Parlamentosu olsun, Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili olarak atılan adımları son derece olumlu karşılıyorlar ve KKTC Cumhurbaşkanı'nın Brüksel'e ve Strazburg'a yaptığı ziyareti gerçekten olumlu intibalarla tamamlanmış. Onu gözlemledim. Sorunun çözümünde önemli bir rol oynadığını ifade ediyorlar. Sorunu çözüme götürebilecek bir kişi olarak burada böyle bir intiba ortaya çıkmış bu da tabi çok olumlu.

AB Komisyon Başkanı Jean-Claude Juncker önümüzdeki günlerde Ada'ya gidecek ve sanıyorum iki tarafı da ziyaret edecek. Bunlar hep önemli aşamalar teşkil ediyor. Ümidimiz yıllardır süren bu soruna bir çözüm bulunması. Bunun hem bölgeye istikrar ve barış örneği olması bakımından bir anlamı olacaktır. Hem Türkiye'nin AB ilişkilerinde uzun yıllardan beri blokaj olarak ortaya çıkan sorun bir anlamda ortadan kalktığı zaman belki de 14 faslı kitleyen sorun da ortadan kalkmış olacağı için yeni adımlar atma imkanımız daha rahat olacaktır."

Kaynak: AA