Türkistan Dernekler Platformu İftarı

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki insan hakları ihlalleri konusunda, Birleşmiş Milletler'i ve dünyadaki bütün insan hakları kuruluşlarını vazifelerini icra etmeye davet ettiklerini belirterek, "Bu baskının açık bir şekilde dünya kamuoyuyla paylaşılması, bir haksızlık varsa bu haksızlığın açık ve diplomatik yollarla ifade edilmesi hem BM'nin hem de insan hakları ihlallerini takip eden örgütlerin en önemli vazifelerinden birisidir" dedi.

Kurtulmuş, eşi Sevgi Kurtulmuş ile Türkistan Dernekler Platformu'nun Emirgan Korusu'ndaki Beyaz Köşk'te düzenlediği iftar programına katıldı.

Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan iftarın ardından konuşma yapan Kurtulmuş, Suriye, Irak, Afrika, Uzakdoğu, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Müslümanların bir kısmının açlıkla, kıtlıkla imtihan edilerek iftar sofralarına oturduğunu, bir kısmının bombaların nereden geleceğini hesap ederek kendilerini, çocuklarını, torunlarını düşmanların zulmünden kurtarmak için kol kanat germeye çalıştığını söyledi.

Bu ramazanı mahzun geçiren Müslümanların bir kısmının da Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nden olduğunu dile getiren Kurtulmuş, bu ramazanda devlet memurlarının ve öğrencilerin, oruçlarının zorla açtırıldığı, iftar yapmalarına müsaade edilmediği haberlerinin bütün dünya medyasına yansıdığını ifade etti.

Kurtulmuş, oradan gelen haberlerin, bu bilgileri teyit ettiğini belirterek, 2015 yılında son derece insanlık dışı bir uygulamayla, Müslümanların ibadet özgürlüğünün engellendiğini vurguladı.

- "İnsanların dini özgürlüklerinin kısıtlanmaya kalkışılması, asla kabul edilebilir bir durum değildir"

Uzun yıllar, Çin Halk Cumhuriyeti topraklarında kalan Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde çok ciddi yanlış uygulamaların yapıldığına şahit olunduğunu anlatan Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çeşitli vesilelerle özellikle 1949 yılından sonra yaşanan süreç içerisinde çok ciddi yanlışlara şahit olduk. 1980'lerdeki rahatlama döneminin arkasından, 11 Eylül olaylarından sonra gelişen süreç, yeniden Uygur Bölgesi'nde ciddi birtakım insan hakları ihlallerinin çıkmasına vesile oldu. Kendi dinlerini yaşamak, kendi dillerini ve kültürlerini özgürce geliştirmekten başka hiçbir amaçları olmayan, son derece barışçıl ve son derece büyük bir kültüre sahip olan Uygur Müslümanları, maalesef uluslararası camiada oluşturulan o cadı avının konusu haline getirilerek, 11 Eylül olaylarından sonra terörle, zorbalıkla eş anlamlı olarak anılmaya başladılar. İnsanların en temel haklarından biri olan dini özgürlüklerinin kısıtlanmaya kalkışılması, asla kabul edilebilir bir durum değildir."

- BM ve insan hakları kuruluşlarına çağrı

Kurtulmuş, bu vesileyle bir çağrıda bulunmak istediğini dile getirerek, "Çin yönetimine bir kere daha çok açık bir şekilde ifade etmek istiyoruz. Baskı ve zulüm hiç bir zaman fayda etmez. Baskı ve zulüm, en fazla bu baskıyı yapanlara zarar verir, bu baskıyı yapanların, neyi istiyorlarsa, istediklerini ortaya çıkarmaya asla ve asla müsaade etmez. Her baskı daha çok şiddet, nefret doğurur, toplumların birbirlerinden daha fazla uzaklaşmasına neden olur ve karşılıklı rıza ve müzakereyle çözebileceğiniz işleri de çözemez hale gelirsiniz. Ekonomik ve siyasi bir güç olarak dünya üzerinde çeşitli etkilerini arttırmaya çalışan Çin yönetimine bu tavsiyede bulunuyoruz: Bırakın Uygur Sincan Bölgesi'ndeki Müslüman Türkler, rahatça kendi kimlik ve inançlarını yaşasınlar. Bundan en fazla kazancı sağlayacak olan da bizzat Çin'in kendisi olur" diye konuştu.

Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki insan hakları ihlalleri konusunda, BM ve dünyadaki bütün insan hakları kuruluşlarını vazifelerini icra etmeye davet ettiklerinin altını çizen Kurtulmuş, "Bu baskının açık bir şekilde dünya kamuoyuyla paylaşılması, bir haksızlık varsa bu haksızlığın açık ve diplomatik yollarla ifade edilmesi, hem BM'nin hem de insan hakları ihlallerini takip eden örgütlerin en önemli vazifelerinden birisidir" dedi.

İftar programına Doğu Türkistan Göçmenler Derneği Başkanı Recep Sadettin Akyol, Türk Ocağı Başkanı Cezmi Bayram, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanı Doç. Dr. Kudret Bülbül, AK Parti İstanbul Milletvekili Erol Kaya, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın ve dernek üyeleri katıldı.

Kurtulmuş, Uygur Türkleri'nin milli başlığı doppa takarak, iftara katılanlarla hatıra fotoğrafı çektirdi.

Kaynak: AA