Pekşen, 7 Haziran Seçimleri Öncesi Son Ziyaretlerini Yapıyor

Trabzon’da CHP il ve ilçe örgütleri, milletvekili adaylarıyla ve halkın da katılımıyla Akçaabat’tan iktidar yürüyüşü başlattı.

Pekşen, 7 Haziran Seçimleri Öncesi Son Ziyaretlerini Yapıyor
Yoğun ve coşkulu bir katılımın olduğu iktidar yürüyüşü sonrası konuşan CHP Trabzon 1. sıra milletvekili adayı Avukat Haluk Pekşen, Türkiye’yi kırmızı-beyaza boyayacaklarını belirterek, “Pazartesi günü insanlar özgür bir Türkiye’ye uyanacak. Kimsenin telefonları dinlenemeyecek, kimse haksız yere tutuklanamayacak, kimse haksız yere hapishanelere tıkılamayacak, kimseye baskı ve tehdit yapılamayacak. Türkiye Pazartesi günü daha özgür, daha demokrat, daha refah dolu bir ülke olacak. Türkiye pazartesi günü sizin gibi güzel yüzlü insanlarla kırmızı-beyaza boyanacak” dedi.

CHP Trabzon Milletvekili adayı Avukat Haluk Pekşen, Türkiye’nin büyük bir ekonomik sosyal açmazın içinde olduğunu belirterek, bu ekonomik ve sosyal açmazdan ancak CHP iktidarı ile kurtulabileceğini söyledi.



CHP Trabzon milletvekili adayı Avukat Haluk Pekşen, İl Başkanı Güzide Önsel Uzun, milletvekili adayları Ali Türen Öztürk, Murat Özçilingir, Yavuz Karan ve il yöneticileriyle esnaf ziyaretlerinde bulundu. Esnaf odalarından Servisçiler Odası’nı ziyaret ederek Başkan Yardımcısı Ali Kurt ve yönetim kurulu üyeleriyle görüşen Pekşen, esnafın sorunlarını dinledi.

Sivil toplum kuruluşlarının siyasetin olmazsa olmaz unsurları olduğunu belirten Pekşen, farklı bir milletvekili olmayı hedeflediğini ve sivil toplum kuruluşlarıyla beraber sırt sırta vererek yürümek, onlardan gelecek talepleri çözmek için çaba göstereceğini söyledi.



Pazar günü yapılacak olan genel seçimler öncesi son ziyaretlerini yapan CHP Milletvekili adayı Avukat Haluk Pekşen, Harita Kadastro Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi ile Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Servisçiler Odası’nı ziyaret etti.

7 Haziran seçimlerinin Türkiye için tarihi bir fırsat olduğunu, bu fırsatın mutlaka kaçırılmaması gerektiğini, CHP’nin 7 Haziran seçimleri için çok somut topluma/insanlara dokunan somut bir program vaat ettiğini, AKP iktidarının ise toplumla ilişkisinin olmadığını ve hayal sattığını kaydederek, toplumun bu hayalcilere prim vermeyeceğine inandığını söyledi.



CHP’nin ilk defa Türkiye siyasi tarihinde işsize, emekliye, esnafa, iş çevresine, köylüye, sanatkara, memura kısacası sosyal hayattaki tüm kesimlere ayakları yere bazen ve inandırıcı bir program sunduğunu ve toplumu ikna etmeyi başardığını belirten Pekşen, örneğin ilk defa ülkede üvey evlat muamelesi gören esnaf için bakanlık önerdiğini kaydetti.

Pekşen, "Türkiye’de turizm bakanlığı, sanayi bakanlığı, ticaret bakanlığı var ama esnafın bakanlığı yok. Türkiye’deki en büyük meslek örgütü olan esnafımızın bakanlığı neden yok? Bakanlar kurulu toplandığında esnafımız adına söz söyleyecek bir bakan neden olmasın. Böyle bir devlet yapısı olur mu? Esnafa ilişkin Türkiye’deki gerçek fotoğraf icra takiplerinde ortaya çıkıyor. Tüccar işleri kötüye gittiği zaman gidiyor mahkemeye iflas ertelemesi kararı, borç yapılandırma kararı alıyor. Esnaf borcunu ödeyemediği zaman icra altında arabasını, evindeki eşyalarını, evini, her şeyini kaybedebiliyor. Peki, esnaf ile tüccar arasındaki fark ne? Birine niye hukuki koruma veriyoruz da diğerine vermiyoruz? CHP iktidarında bunu ortadan kaldıracağız. Türkiye’de 28 milyon icra takibi var bu icra takiplerinin faizlerinin yüzde 80’ni CHP iktidarında siliyoruz. İcra takiplerindeki borcu iki yıl ödemesiz 5 yıla yayıyoruz. Esnafımız rahat bir nefes alsın istiyoruz. Esnafı sistemin dışına çıkarmaktan kurtaracağız. Bu ülkede AVM istenince kredi var da esnaf isteyince neden yok? Esnaf küresel sermayenin baskısıyla sistemin dışına atılıp yok edilemeye çalışılıyor. Biz CHP olarak esnafımızın sistemin içinde kalarak çalışmasını sağlayacağız. Bakın söylüyoruz, son 4 ayda 104 bin esnaf iş yerini kapatmış. Bu 104 bin esnafın işsiz kaldığı anlamına geliyor. Bu insanların sadece kendileri de değil eşleri çocukları aileleri var. İşte CHP onları da sistemin içinde tutacak ayakları yere basan, esnafımızı da inandıran politikalar üretiyor ve iktidara geldiğinde uygulayacak” dedi.

“HER MESLEK BU İKTİDARLA HARACA BAĞLANIYOR”

Pekşen, Servisçiler Odası’nı ziyaretinde, ulaştırma komisyonlarında görev yapmış bir hukukçu olduğunu belirterek, "2003 yılından önce servisçilerimizi haraca bağlama gibi bir kural yoktu. Bu siyasi parti iktidarı döneminde yalnızca minibüsçüler değil haraca bağlanan, her meslekte, her şey bir kılıf uydurularak para toplanıyor. Belge istediğiniz zaman şu kadar parayı yatır belgeni al deniyor. Dünyada bu mesleklere ilişkin tam tersine teşvik var. Yeter ki bunu yap diyorlar. Devlet para desteği veriyor. Yurtdışından para alma üzerine kurulmuş bir sistemleri var. Hizmete sıra gelince yoklar ama haraç almaya sıra geldiklerinde varlar” ifadesini kullandı.

Türkiye’de büyük bir ekonomik açmaz içinde olduğunu belirten Pekşen, "Büyük bir ekonomik açmaz var Türkiye’de kimse konuşamıyor. Herkes kaderine boyun eğmiş. Açlık sefalet haline dönüşmüş. Trabzon’da vali açıklama yapıyor ve 130 bin kişiye sosyal yardım fonundan yardım yapıldığını söylüyor. Bu 750 bin nüfuslu bir kent için iflasın ifadesidir. Ama CHP iktidarında hem Türkiye başka olacak hem Trabzon başka olacak. Sonuçları biliyorsunuz Ak Parti iktidarı bitti ve gitti, gidiyor. Bu dönem Türkiye CHP iktidarıyla büyük bir sıçrama yapacak" şeklinde konuştu.

SİYASET ANLAYIŞI DEĞİŞMELİ

Türkiye’de siyaset yapma anlayışının da değişmesi gerektiğini, ülkenin az gelişmiş bir ülke olmasında siyaset biçiminin de büyük etkisi olduğunu belirten Pekşen, "Türkiye artık lacivert takım elbiseyi giyip beyaz gömleğin üzerine kravat takanların siyaset yapma defterini kapatmak zorundadır. Bunu başaramazsak dünya nezdinde 64. sıralardan çok daha altına gideriz. Zaten çok düşüş yaşadık. Bu düşüşün temel sebebi sivil toplumun olması gereken yere gelemeyişidir. AK Parti iktidarından önce sivil toplum örgütleri, toplumun her kesiminde daha etkindi. AK Parti ile tam bir korku ve baskı imparatorluğu oluşturuldu. Sendikalar Ak Parti’den önce çok etkindi, odalar keza öyle. İktidar partisi benim meslektaşlarımın bir bölümü dahi olmak toplumu müthiş bir şekilde baskıladılar. Toplum bunlara direnemez hale geldi. Soruşturma bürokrasisi içerisinde kamu, medya, ordu, sivil toplum, sermaye grupları ve iş dünyası tehdit edildi susturuldu. Toplum büyük bir karamsarlık içerisine girdi. 7 Haziran bunun için büyük bir fırsat olarak görüyorum. Sivil Toplum dünyada olduğu gibi çok daha etkin bir hale geldiğinde parti içi demokrasi çok daha gelişmiş olacak. Toplumun yeniden lokomotifi sivil toplum olacaktır. 7 Haziran tarihi bir fırsat 7 Hazirandan sonra Türkiye rahat bir nefes almalı” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA