Çin'in Katliamına Sessiz Kalınıyor

Doğu Türkistan’da katliama devam edildiğini söyleyen Uygurtürk, "Doğu Türkistan’ın Kaşgar bölgesinde Ramazan ayında Çin hükümeti kanlı bir saldırı daha yaparak 28 kardeşimizi şehit etmiştir. Yalnız bu rakamın 28’in üzerinde olduğu bize gelen bilgiler arasındadır. 100 sayısı da ifade edilmektedir. Çin’in 5 Temmuz 2009 yılında yaptıkları katliamın aynısını Kaşgar ve Aksu’da yaptığı söylenmektedir. İletişim hatları kesildiği için tam olarak sağlıklı bir bilgi alamıyoruz. Fakat oradan gelen istihbarat kaynaklarına göre ve orada bulunan hemşehrilerimizin ulaştırdıkları bilgilere göre yüzlerce insanımız ve gençler kayboldu. Kaşgar’da 900 kişinin yaralandığı söyleniliyor. Bu 900’ün üzerindeki insanın şehit olduğu ifade edilmektedir" dedi.

Çinlilerin 1949 yılından beri bunların sistematik bir şekilde Doğu Türkistan’da katliam yaptığının altını çizen Uygurtürk, "Bunun sebebi ise orada yaşayan insanların Müslüman ve Türk olmalarından kaynaklanmaktadır. 40 milyona yakın Uygur Türkü orada Çin esareti altında yaşam savaşı verirken, dış dünya ülkeleri Avrupa’daki insan haklarından bahseden ülkeler ve Amerika’da bulunanlar ve her ülkeden olsun Çin’in yaptığı katliama adeta gözlerini kapamışlardır. Hiçbir şekilde kılını dahi kıpırdatmamışlardır. Çin’de bir köpek festivali yapılıp 10 tane köpek öldürüldü denildiği zaman ayağa kalkan sözde İnsan Hakları savunucuları Kaşgar’daki yüzlerce insanın katledilmesine göz yummaktadırlar. Sadece Müslümanlara karşı yapılan bu zulüm karşısında dünyanın sessiz kalmasını şiddetle kınıyoruz. Başta bizim ülkemiz olmak üzere bütün Birleşmiş Milletler üyesi ülkeleri Çin’e baskı yapmaları ve Doğu Türkistan’daki katliamı bir an önce durdurması için Çin’le görüşmeye çağırıyoruz" ifadelerini kullandı.

"ÇİN BUNU BİLDİĞİ İÇİN..."

Doğu Türkistan’ın şu anda diken üstünde olduğunun altını çizen Bağımsız Doğu Türkistanlılar Derneği Başkanı Erkinbeğ Uygurtürk, "Doğu Türkistan, Çin’in başına en büyük bela olacak ve adeta Çin’in yıkılmasına sebep olacak tek toprak parçasıdır. Çin bunu bildiği için ve Doğu Türkistan’da yumuşak kanlı olduğu için oradaki bütün iletişim hatlarını kesip dış dünya ile bağlarını koparmışlardır. Doğu Türkistan’da Çin, Türk dünyası üzerinde terörist damgası yedirerek ve dünya kamuoyuna terörist olarak göstererek sempati toplamaya çalışmaktadır kendisine. Doğu Türkistanlılar terörist değildir. Türkistanlıların tek amacı kendi din ve ırklarını özgürce yaşayıp ülkelerinde özgürce yaşamak istemektedirler. En son olarak ta Tayland’daki kardeşlerimizin tutukluluk halleri olsun ya da Kırgızistan ve Türk Cumhuriyetlerinden kaçan vatandaşlar Çin’e teslim edildikleri zaman idam ediliyorlar" diye konuştu.

Uygurtürk ayrıca, "Diyanet İşleri Başkanlığımızdan özellikle bir ricamız var. Filistin, Suriye ve diğer ülkelerdeki yapılan zulümlere gösterdikleri ilgiyi Doğu Türkistana’da göstermelerini istiyoruz. Bizler Doğu Türkistan için para ve yardım toplansın derdinde değiliz. Sadece dua edilmesine ve dualarda da Doğu Türkistan’ın unutulmamasını istiyoruz. Bugün Diyanet İşleri Başkanlığı ya da Diyanet işlerine bağlı camilerde hocalarımız vaazları hariç, Türkistan kelimesini dahi telaffuz etmekten çekinmektedirler. Bu çok üzücü bir durumdur. Diyanet işleri başkanlığına buradan çağrı yapıyoruz ve dualarda Doğu Türkistan unutulmasın diyoruz" şeklinde konuştu.