Tekirdağ'da '13. Macar Günü' Etkinlikleri

"13. Macar Günü" etkinlikleri kapsamında Rakoczi Müzesi'nde tören düzenlendi.

Süleymanpaşa Belediyesi'nce organize edilen "51. Uluslararası Tekirdağ Kiraz Festivali" çerçevesinde gerçekleştirilen "13. Macar Günü" etkinlikleri, müzenin önünde toplanan Macar ve Türk vatandaşlar tarafından iki ülkenin milli marşlarının okunmasıyla başladı.

Macaristan'ın Ankara Büyükelçisi Gabor Kiss, Macar ve Türk halkını binlerce yıllık tarihin birbirine bağladığını belirtti.

Derin dostluk duygusunun oluşmasında Osmanlı İmparatorluğu'nun, daha sonra da Türkiye Cumhuriyeti'nin, ülkelerinden kaçmak zorunda olan Macarlara sığınak sağlamasının önemli bir rol oynadığını kaydeden Kiss, şunları söyledi:

"Türk topraklarında vatan bulan büyüklerimizin anı yerleri, iki milletin bilincinde, beraber organize ettiğimiz ve artık gelenek haline gelen törenler, iki milletin arasındaki sempatiyi daha da derinleştiriyor. Her yıl olduğu gibi, bu sene de Türk dostlarımızla beraber kutlama yapmamız bizim için büyük bir şeref, samimi bir jest. Açık söyleyebiliriz ki Türk-Macar dostluğu uzun yüzyıllara rağmen sağlam kaldı. Türk milleti eski zamanlarda hem müttefikimizdi hem tarih boyunca bizi destekledi ve yardımcı oldu. Buna karşılık saygımızın göstergesi olarak Macaristan'daki Osmanlı döneminden kalan eserleri korumaktayız."

Konuşmanın ardından Rakoczi Müzesi'nin önündeki anıta çelenk bırakıldı.

PTT'ye hazırlatılan özel pul ve zarfların tanıtımının da yapıldığı etkinlikte ayrıca Macar müzisyenlerin gösterisi yer aldı.

- Ferenc Rakoczi

Ferenc Rakoczi, 27 Mart 1676'da Macaristan'ın Zemplen kentine bağlı Borsi beldesinde doğdu. Avusturya Sarayı'na devşirme olarak götürülen Rakoczi, 6-7 yaşlarına geldiğinde dini eğitim alması için Vatikan'a gönderildi.

Ergenlik çağında Avusturyalıların Macaristan'ı işgal edeceğini anlayan Rakoczi, Fransa'ya geçti. 1701'de Fransa'nın yardım ve desteğini de alan Rakoczi, ülkesine dönerek Macar Bağımsızlık Savaşı'nın başında bulundu. 1711'e kadar sürdürdüğü Macar bağımsızlık mücadelesinde, vadedilen yardımların gelmemesi üzerine, 1717'deki Viyana bozgunundan sonra ailesini ve çocuklarını Fransa'da bırakarak, 250 kişilik maiyetiyle Çanakkale'nin Gelibolu ilçesine geldi.

Edirne ve İstanbul'da yaşamını sürdüren Rakoczi, 1720'de gönderildiği Tekirdağ'da 8 Nisan 1735'te yaşamını yitirdi. Tekirdağ'da adına çeşme yaptırılan Rakoczi'nin mezarı, İstanbul'da Saint Benoit Lisesi'ndeki şapelde bulunuyor.

Kaynak: AA