SOER 2015 Avrupa Çevre Durum Ve Görünüm Raporu
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, "Çevre faslı birçok aday ülke için müzakereye açılan son fasıllardan olmasına rağmen, nedense Türkiye ile daha önce açıldı. Sevgili Avrupalı dostlarımız bu işlerde, bizi biraz çevreye yönelik mutlu etmesine rağmen, böyle hesaplı davranışlara ve Avrupalı dostlarımıza karşı bizim de 'acaba' diye sorular sormamızı oluşturuyor, 'iyi niyet midir' diye sormamızı düşündürüyor" dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca Rixos Otel'de düzenlenen, "SOER 2015 Avrupa Çevre Durum ve Görünüm Raporu" tanıtım toplantısında, Avrupa Çevre Ajansı Genel Müdürü Hans Bruynınckx, AB Ekonomi ve Sosyal Kalkınma Bölüm Başkanı Müsteşar François Begot ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ÇED Genel Müdürü Mustafa Satılmış da hazır bulundu.
Burada konuşan Bakan Güllüce, Türkiye'nin 2003'te Avrupa Çevre Ajansının, "Avrupa Çevre Bilgi ve Gözlem Ağı"na üye olduğunu ve yükümlülüklerini büyük ölçüde yerine getirdiğini söyledi.
Avrupa Çevre Ajansının, çevre haritasında bulunmayı önemsediklerini belirten Güllüce, bunun sevindirici bir durum olduğunu ve AB'ye uyum sağlamayı fazlasıyla kolaylaştıracağını ifade etti.
Güllüce, 2009'da çevre faslının açıldığını ve faslın birçok sektörü ilgilendirdiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Yüksek uyum maliyetlerini de beraberinde getirdiği için bu zor bir fasıl. Bu nedenle birçok aday ülke için çevre faslı, müzakereye açılan son fasıllardan olmasına rağmen, nedense Türkiye ile daha önce açıldı. Sevgili Avrupalı dostlarımız bu işlerde, bizi biraz çevreye yönelik mutlu etmesine rağmen, böyle hesaplı davranışlara ve Avrupalı dostlarımıza karşı 'bizim de acaba' diye sorular sormamızı oluşturuyor. Yani 'iyi niyet midir' diye sormamızı düşündürüyor. Bu fasıl açılmasa da bizim ülkemiz ve dünya insanı için güzel bir şey, yapmalıyız. Biz gururlu ve onurlu bir milletizdir, bu yüzden de böyle hesapla muhatap olmak bizi rahatsız ediyor. Yoksa çevreyle ilgili yapmamız gerekenleri fasıl açılmasa da yapmalıydık, o başka bir konu."
Ulusal Çevre Entegre Uyum Stratejisi (UÇES) belgesini hazırladıklarını bildiren Güllüce, bunu sürekli güncellemeye de devam ettiklerini de dile getirdi.
- "Bu paranın geri gitmesi doğru değil"
Güllüce, kentsel dönüşümle ilgili yeni bir hamleleri olduğuna da değinerek, mühendislik hizmeti görmeyen yaşlı binaları değiştirmeye çalıştıklarını anlattı.
"Avrupa Birliğinin çevre konusunda sahip olduğu standartları kendimize de standart olarak seçtik, bu bizim için çok zor bir şey" diyen Güllüce, büyük bir fedakarlıkla, eşit seviyede olmayı istedikleri için söz konusu standartları üstlendiklerini kaydetti.
Güllüce, Avrupa Çevre Ajansından iki istekleri olduğunu vurgulayarak, "İlki 90 milyon avromuz geri gitmiş, biz bunu kullanmak istiyoruz, bize bu konuda yardımcı olun. Madem biz de buranın üyesiyiz, bu paranın geri gitmesi doğru değil. Bu paranın ülkede tekrar çevre için yatırılabilmesini gösterelim. İkincisi de dünyanın küresel problemi olan çevrenin, bizim aracılığımızla ekonomisi ve çevreyle ilgili bilgi düzeyi az ülkelere de faydalı olabilmemiz için kapasitemizi artırmamız gerekiyor. Bu yüzden genç çevre mühendislerimizi oralara gönderelim ve eğitim verdirelim" diye konuştu.
Kaynak: AA
Burada konuşan Bakan Güllüce, Türkiye'nin 2003'te Avrupa Çevre Ajansının, "Avrupa Çevre Bilgi ve Gözlem Ağı"na üye olduğunu ve yükümlülüklerini büyük ölçüde yerine getirdiğini söyledi.
Avrupa Çevre Ajansının, çevre haritasında bulunmayı önemsediklerini belirten Güllüce, bunun sevindirici bir durum olduğunu ve AB'ye uyum sağlamayı fazlasıyla kolaylaştıracağını ifade etti.
Güllüce, 2009'da çevre faslının açıldığını ve faslın birçok sektörü ilgilendirdiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Yüksek uyum maliyetlerini de beraberinde getirdiği için bu zor bir fasıl. Bu nedenle birçok aday ülke için çevre faslı, müzakereye açılan son fasıllardan olmasına rağmen, nedense Türkiye ile daha önce açıldı. Sevgili Avrupalı dostlarımız bu işlerde, bizi biraz çevreye yönelik mutlu etmesine rağmen, böyle hesaplı davranışlara ve Avrupalı dostlarımıza karşı 'bizim de acaba' diye sorular sormamızı oluşturuyor. Yani 'iyi niyet midir' diye sormamızı düşündürüyor. Bu fasıl açılmasa da bizim ülkemiz ve dünya insanı için güzel bir şey, yapmalıyız. Biz gururlu ve onurlu bir milletizdir, bu yüzden de böyle hesapla muhatap olmak bizi rahatsız ediyor. Yoksa çevreyle ilgili yapmamız gerekenleri fasıl açılmasa da yapmalıydık, o başka bir konu."
Ulusal Çevre Entegre Uyum Stratejisi (UÇES) belgesini hazırladıklarını bildiren Güllüce, bunu sürekli güncellemeye de devam ettiklerini de dile getirdi.
- "Bu paranın geri gitmesi doğru değil"
Güllüce, kentsel dönüşümle ilgili yeni bir hamleleri olduğuna da değinerek, mühendislik hizmeti görmeyen yaşlı binaları değiştirmeye çalıştıklarını anlattı.
"Avrupa Birliğinin çevre konusunda sahip olduğu standartları kendimize de standart olarak seçtik, bu bizim için çok zor bir şey" diyen Güllüce, büyük bir fedakarlıkla, eşit seviyede olmayı istedikleri için söz konusu standartları üstlendiklerini kaydetti.
Güllüce, Avrupa Çevre Ajansından iki istekleri olduğunu vurgulayarak, "İlki 90 milyon avromuz geri gitmiş, biz bunu kullanmak istiyoruz, bize bu konuda yardımcı olun. Madem biz de buranın üyesiyiz, bu paranın geri gitmesi doğru değil. Bu paranın ülkede tekrar çevre için yatırılabilmesini gösterelim. İkincisi de dünyanın küresel problemi olan çevrenin, bizim aracılığımızla ekonomisi ve çevreyle ilgili bilgi düzeyi az ülkelere de faydalı olabilmemiz için kapasitemizi artırmamız gerekiyor. Bu yüzden genç çevre mühendislerimizi oralara gönderelim ve eğitim verdirelim" diye konuştu.