Türkiye İçin Afrika'da Yatırım Fırsatları Ve İş Birliği İmkanları Paneli
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Ömer Cihad Vardan, 2014 yılında Türkiye ve Afrika arasındaki ticaret hacminin 23,4 milyar doları geçtiğini belirterek, "Bundan sonrası için ortak amacımız 2019 yılı itibarıyla söz konusu rakamı 50 milyar dolara ulaştırmaktır" dedi.
DEİK'in "25 Mayıs Afrika Günü" dolayısıyla düzenlediği, Türkiye İçin Afrika'da Yatırım Fırsatları ve İş Birliği İmkanları Paneli'nde konuşan Vardan, Türkiye'nin, son 12-13 yıldır yakaladığı istikrar ve iyi yönetişim becerileriyle hem Türk insanına, hem de dünyaya güven veren bir ekonomik gelişme gösterdiğini belirtti.
Vardan, Türkiye'nin Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının kesişme noktasında yer aldığına dikkati çekerek, bu transkontinental konumu sebebiyle yaklaşık bin yıldır Afrika kıtası ile yakın ilişki içinde bulunduğunu söyledi.
Afrika'nın mevcut durum ve ihtiyaçları göz önüne alındığında, Türkiye'nin buna kayıtsız olmadığını vurgulayan Vardan, her noktada yardım ve iş birliklerine hazır bulunduğunu kaydetti.
Vardan, Türkiye'nin, son 10 yılda Afrika'daki büyükelçilik sayısını 12'den 39'a çıkardığına dikkati çekerek, bunların Türkiye'nin, son 10 yıldır Afrika'ya kararlı bir şekilde uyguladığı açılım politikası neticesinde gerçekleştiğini ifade etti.
Türkiye ile Afrika arasındaki ekonomik, ticari, sosyal ve kültürel ilişkilerin güçlendirilmesinin Türkiye ve Afrika'nın ortak menfaati olduğunu dile getirerek, "Türkiye'nin kararlı şekilde sürdürdüğü bu açılım politikaları, bugün, yerini gelecek vadeden ortaklığa bırakmaktadır. Şimdi zaman, ortaklığımızı sağlam temeller üzerinde ilerletme zamanıdır. Biz, Afrika kıtası ile eşit ortaklığa dayalı yeni bir işbirliği modeli tesis etmek istiyoruz" diye konuştu.
Vardan, 2014 yılında karşılıklı ticaret hacminin 23,4 milyar doları geçtiğini belirterek, "Bundan sonrası için ortak amacımız 2019 yılı itibarıyla söz konusu rakamı 50 milyar dolara ulaştırmaktır" ifadesini kullandı.
Müteahhitlik sektöründe de Türk şirketlerin, bugüne kadar, Afrika'nın muhtelif ülkelerinde yaklaşık 40 milyar dolarlık projeyi başarıyla tamamladıklarının altını çizen Vardan, bunun daha çok artacağını tahmin ettiklerini aktardı.
Vardan, Türk şirketlerinin Afrika ülkelerindeki yatırımlarının da 6 milyar doları geçtiğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Afrika ülkeleri hem kendi insanına, hem de dışarıdan geleceklere bilhassa yatırımlar için güven vermek durumunda. Bu sağlandığında, Afrika'nın önümüzdeki dönemde temel meselesi olan sanayileşme konusunda ciddi adımlar atılabilecek. Çünkü bugün birçok ülkede farklılık göstermekle beraber ortak ihtiyaç, sanayileşerek küresel değer zincirinde daha ileri konumlara çıkmak. Bunun için de Afrika'da küresel yatırımlara ihtiyacı var. Bu bağlamda önümüzdeki dönemde Türk yatırımları artarak devam edecektir. Türk müteşebbisinin Afrika'da yatırımları artacaktır. Türk özel sektörü olarak, Afrika'da diğer ülkelerin yaptığı gibi askeri üsler değil, ekonomik üsler kurulmasından yanayız ve bugüne kadar yaptıklarımızla bunu da gerçekleştirmeye çalışıyoruz."
Afrika ile ekonomik ilişkilerin gelişmesi ve Afrika'nın sunduğu fırsatları değerlendirebilmek için iki konuda radikal iyileşme sağlamak gerektiğinin altını çizen Vardan, "İlki bankacılık hizmetlerinin, ikincisi ise Afrika ülkelerine hava ulaştırmasına ilaveten yük taşımacılık sisteminin geliştirilmesi hususu" dedi.
-"Afrika Yatırım ve Ticaret Fonu'nun oluşturulmasının zamanı geldi"
Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Ali Kemal Aydın da Dünya Bankası verilerine göre, 2014 yılında en yüksek büyüme oranına sahip 20 ülkeden 10'unun Afrika kıtasında yer aldığına dikkati çekti.
Aydın, Afrika'nın birçok yatırım fırsatını barındırdığını ifade ederek, bunun yanı sıra iç siyasal anlaşmazlıkların krizlere dönüşmesi, silahlı çatışmaların henüz tamamıyla bertaraf edilememesi, gecekondulaşma ve konut yetersizliği, altyapı yetersizliği, açlık, gelir dengesizliği, hizmet sektörünün neredeyse mevcut olmaması gibi birçok sorunun da bulunduğunu söyledi.
Gelecek dönemde kamunun yanı sıra özel sektörün, sivil toplum kuruluşlarının, üniversitelerin ve yerel yönetimlerin Afrika'ya daha fazla ilgi göstermesini ve iş adamlarının Afrika'ya daha fazla seyahat etmelerini beklediklerinin altını çizen Aydın, "Yüreğimizi burkan göçmen olaylarını yakından takip ediyoruz. Bunu önlemenin yolu sadece duvarlar örmek değil, köprüler kurmak lazım. Gençlere eğitim imkanı sunulursa orta ve uzun vadede bu sorunlar çözülebilir, yoksa göçmen taşıyan tekneleri batırmak ile bu sorunlara çözüm bulunamaz" diye konuştu.
Aydın, Afrika'ya yatırımların ve finansman imkanların artırılması gerektiğini ifade ederek, ilerleyen günlerde Afrika Yatırım ve Ticaret Fonu'nun oluşturulma zamanının geldiğini düşündüğünü ifade etti.
-"Türkiye öncelikli ülkeler arasında yer alıyor"
Fas'ın Ankara Büyükelçisi Lotfi Aouad ise Afrika kıtasının geneline bakıldığında iyi yönetişim normlarının geliştiğini, geleceğini kurabilmek için kıtanın istikrara ihtiyacı olduğunu, bunun için de kalkınmanın geliştirilmesi gerektiğini bildirdi.
Afrika ülkelerinin diğer ülkelerle dış ticaretinin 2000 yılından bu yana yüzde 200 arttığına, Afrika kıtasının 2050 yılına kadar 2 milyardan fazla nüfusa sahip olacağına dikkati çeken Aouad, özellikle gençlerden oluşacak bu nüfusun, kıtanın dünyada hak ettiği yere gelmesi için çalışacağını kaydetti.
Aouad, Afrika'nın "kazan kazan" temeline dayanan ortaklıklar kurması gerektiğini vurgulayarak, "Bu dost ülkeler arasında Türkiye de öncelikli ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye kıtanın sürdürülebilir kalkınmasına katkıda bulunabilecek bir ülke. Afrika ülkelerinin tek bir dileği vardır 'Finansman ve yatırım kaynaklarının artırılarak seferber edilmesi'" diye konuştu.
Kaynak: AA
Vardan, Türkiye'nin Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarının kesişme noktasında yer aldığına dikkati çekerek, bu transkontinental konumu sebebiyle yaklaşık bin yıldır Afrika kıtası ile yakın ilişki içinde bulunduğunu söyledi.
Afrika'nın mevcut durum ve ihtiyaçları göz önüne alındığında, Türkiye'nin buna kayıtsız olmadığını vurgulayan Vardan, her noktada yardım ve iş birliklerine hazır bulunduğunu kaydetti.
Vardan, Türkiye'nin, son 10 yılda Afrika'daki büyükelçilik sayısını 12'den 39'a çıkardığına dikkati çekerek, bunların Türkiye'nin, son 10 yıldır Afrika'ya kararlı bir şekilde uyguladığı açılım politikası neticesinde gerçekleştiğini ifade etti.
Türkiye ile Afrika arasındaki ekonomik, ticari, sosyal ve kültürel ilişkilerin güçlendirilmesinin Türkiye ve Afrika'nın ortak menfaati olduğunu dile getirerek, "Türkiye'nin kararlı şekilde sürdürdüğü bu açılım politikaları, bugün, yerini gelecek vadeden ortaklığa bırakmaktadır. Şimdi zaman, ortaklığımızı sağlam temeller üzerinde ilerletme zamanıdır. Biz, Afrika kıtası ile eşit ortaklığa dayalı yeni bir işbirliği modeli tesis etmek istiyoruz" diye konuştu.
Vardan, 2014 yılında karşılıklı ticaret hacminin 23,4 milyar doları geçtiğini belirterek, "Bundan sonrası için ortak amacımız 2019 yılı itibarıyla söz konusu rakamı 50 milyar dolara ulaştırmaktır" ifadesini kullandı.
Müteahhitlik sektöründe de Türk şirketlerin, bugüne kadar, Afrika'nın muhtelif ülkelerinde yaklaşık 40 milyar dolarlık projeyi başarıyla tamamladıklarının altını çizen Vardan, bunun daha çok artacağını tahmin ettiklerini aktardı.
Vardan, Türk şirketlerinin Afrika ülkelerindeki yatırımlarının da 6 milyar doları geçtiğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Afrika ülkeleri hem kendi insanına, hem de dışarıdan geleceklere bilhassa yatırımlar için güven vermek durumunda. Bu sağlandığında, Afrika'nın önümüzdeki dönemde temel meselesi olan sanayileşme konusunda ciddi adımlar atılabilecek. Çünkü bugün birçok ülkede farklılık göstermekle beraber ortak ihtiyaç, sanayileşerek küresel değer zincirinde daha ileri konumlara çıkmak. Bunun için de Afrika'da küresel yatırımlara ihtiyacı var. Bu bağlamda önümüzdeki dönemde Türk yatırımları artarak devam edecektir. Türk müteşebbisinin Afrika'da yatırımları artacaktır. Türk özel sektörü olarak, Afrika'da diğer ülkelerin yaptığı gibi askeri üsler değil, ekonomik üsler kurulmasından yanayız ve bugüne kadar yaptıklarımızla bunu da gerçekleştirmeye çalışıyoruz."
Afrika ile ekonomik ilişkilerin gelişmesi ve Afrika'nın sunduğu fırsatları değerlendirebilmek için iki konuda radikal iyileşme sağlamak gerektiğinin altını çizen Vardan, "İlki bankacılık hizmetlerinin, ikincisi ise Afrika ülkelerine hava ulaştırmasına ilaveten yük taşımacılık sisteminin geliştirilmesi hususu" dedi.
-"Afrika Yatırım ve Ticaret Fonu'nun oluşturulmasının zamanı geldi"
Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi Ali Kemal Aydın da Dünya Bankası verilerine göre, 2014 yılında en yüksek büyüme oranına sahip 20 ülkeden 10'unun Afrika kıtasında yer aldığına dikkati çekti.
Aydın, Afrika'nın birçok yatırım fırsatını barındırdığını ifade ederek, bunun yanı sıra iç siyasal anlaşmazlıkların krizlere dönüşmesi, silahlı çatışmaların henüz tamamıyla bertaraf edilememesi, gecekondulaşma ve konut yetersizliği, altyapı yetersizliği, açlık, gelir dengesizliği, hizmet sektörünün neredeyse mevcut olmaması gibi birçok sorunun da bulunduğunu söyledi.
Gelecek dönemde kamunun yanı sıra özel sektörün, sivil toplum kuruluşlarının, üniversitelerin ve yerel yönetimlerin Afrika'ya daha fazla ilgi göstermesini ve iş adamlarının Afrika'ya daha fazla seyahat etmelerini beklediklerinin altını çizen Aydın, "Yüreğimizi burkan göçmen olaylarını yakından takip ediyoruz. Bunu önlemenin yolu sadece duvarlar örmek değil, köprüler kurmak lazım. Gençlere eğitim imkanı sunulursa orta ve uzun vadede bu sorunlar çözülebilir, yoksa göçmen taşıyan tekneleri batırmak ile bu sorunlara çözüm bulunamaz" diye konuştu.
Aydın, Afrika'ya yatırımların ve finansman imkanların artırılması gerektiğini ifade ederek, ilerleyen günlerde Afrika Yatırım ve Ticaret Fonu'nun oluşturulma zamanının geldiğini düşündüğünü ifade etti.
-"Türkiye öncelikli ülkeler arasında yer alıyor"
Fas'ın Ankara Büyükelçisi Lotfi Aouad ise Afrika kıtasının geneline bakıldığında iyi yönetişim normlarının geliştiğini, geleceğini kurabilmek için kıtanın istikrara ihtiyacı olduğunu, bunun için de kalkınmanın geliştirilmesi gerektiğini bildirdi.
Afrika ülkelerinin diğer ülkelerle dış ticaretinin 2000 yılından bu yana yüzde 200 arttığına, Afrika kıtasının 2050 yılına kadar 2 milyardan fazla nüfusa sahip olacağına dikkati çeken Aouad, özellikle gençlerden oluşacak bu nüfusun, kıtanın dünyada hak ettiği yere gelmesi için çalışacağını kaydetti.
Aouad, Afrika'nın "kazan kazan" temeline dayanan ortaklıklar kurması gerektiğini vurgulayarak, "Bu dost ülkeler arasında Türkiye de öncelikli ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye kıtanın sürdürülebilir kalkınmasına katkıda bulunabilecek bir ülke. Afrika ülkelerinin tek bir dileği vardır 'Finansman ve yatırım kaynaklarının artırılarak seferber edilmesi'" diye konuştu.