Yetkisiz Mahkemeden Tahliye Kararı
İstanbul merkezli olarak yürütülen "Paralel Yapı" soruşturmasında Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ile bazı emniyet personelinin de aralarında bulunduğu tutuklu zanlıların avukatlarınca yapılan "hakimin reddi" talebini kabul eden ve tutukluların salıverilmesine karar veren asliye ceza mahkemesi hakimleri hakkında suç duyurusunda bulunulduğu bildirildi.
İstanbul Barosu'na kayıtlı olarak Turgutlu ilçesinde avukatlık yapan Mehmet Demirlek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmek üzere Turgutlu Cumhuriyet Başsavcılığı'na, "Paralel Yapı" soruşturmasında tutuklu zanlıların avukatlarınca yapılan "hakimin reddi" talebini kabul eden İstanbul 29. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi Metin Özçelik ve tutuklu zanlıların salıverilmesine karar veren İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi Mustafa Başer hakkında "tutuklama" istemli suç duyurusu dilekçesi verdiğini kaydetti.
Demirlek'in verdiği suç duyurusu dilekçesinde, adı geçen hakimlerin İstanbul Adliyesi'nde hakim olarak görev yapmakta olup, Fethullah Gülen Terör Örgütü'nün (FETÖ) hakimiyeti altında oldukları ileri sürüldü.
Şüpheli hakimlerin, hakimlik görevlerini kötüye kullanarak, suç delillerini gizleme veya değiştirme, kaçmaya imkan sağlama ve anayasayı ihlal suçlarını işlediklerinin iddia edildiği dilekçede, şu istemlerde bulunuldu:
"Durumun vehamet ve aciliyetine binaen Sayın Savcılığınızca soruşturma açılmasını, gecikmeye mahal vermemek için suç duyurusu dilekçemizin olduğu gibi HSYK'ya intikal ettirilerek, bu 2 şüpheli hakim hakkında acilen tedbiren görevden alma kararı verilmesinin sağlanmasını, şüphelilerin suçüstü yakalandıklarının ve işledikleri suçların ağır ceza mahkemelerinin görev alanında yer alan suçlardan olmasının gözetilerek 2802 Sayılı Hakim Savcılar Kanunu'nun 94. Maddesine göre hazırlık soruşturmasına derhal başlanmasını, işledikleri suçların CMK. 100. madde kapsamındaki katalog suçlardan olması, işledikleri suçlara öngörülen ceza miktarları gözönüne alındığında kaçma şüphelerinin var olduğu, delilleri karartabilecekleri, yeniden suç işleme ihtimallerinin kuvvetle muhtemel oluşu, tutuklamadan başka bir tedbirin bu amaçları karşılamaya yetmeyeceği hususlarının gözetilerek tutuklanmalarını, yürütülecek soruşturma sonucunda 25 Nisan 2015 günkü eylemleriyle ilgili tecziyeleri için haklarında kamu davası açılmasını, şüphelilerin daha önceki kumpas yargılamalarıyla ilgili eylemlerinden dolayı evrakın tefriki ile bu kumpas soruşturmalarıyla ilgili olarak yürüyen soruşturma dosyalarına evrakın eklenmesi için gönderilmesini, bu şüphelilerin özel yetkili mahkemelerde görev yaptıkları dönemlerdeki tüm faaliyetlerinin denetlenmesi için HSYK'ya ve Adalet Bakanlığı'na ayrıca suç ihbarında bulunulmasını."
Kaynak: AA
Demirlek'in verdiği suç duyurusu dilekçesinde, adı geçen hakimlerin İstanbul Adliyesi'nde hakim olarak görev yapmakta olup, Fethullah Gülen Terör Örgütü'nün (FETÖ) hakimiyeti altında oldukları ileri sürüldü.
Şüpheli hakimlerin, hakimlik görevlerini kötüye kullanarak, suç delillerini gizleme veya değiştirme, kaçmaya imkan sağlama ve anayasayı ihlal suçlarını işlediklerinin iddia edildiği dilekçede, şu istemlerde bulunuldu:
"Durumun vehamet ve aciliyetine binaen Sayın Savcılığınızca soruşturma açılmasını, gecikmeye mahal vermemek için suç duyurusu dilekçemizin olduğu gibi HSYK'ya intikal ettirilerek, bu 2 şüpheli hakim hakkında acilen tedbiren görevden alma kararı verilmesinin sağlanmasını, şüphelilerin suçüstü yakalandıklarının ve işledikleri suçların ağır ceza mahkemelerinin görev alanında yer alan suçlardan olmasının gözetilerek 2802 Sayılı Hakim Savcılar Kanunu'nun 94. Maddesine göre hazırlık soruşturmasına derhal başlanmasını, işledikleri suçların CMK. 100. madde kapsamındaki katalog suçlardan olması, işledikleri suçlara öngörülen ceza miktarları gözönüne alındığında kaçma şüphelerinin var olduğu, delilleri karartabilecekleri, yeniden suç işleme ihtimallerinin kuvvetle muhtemel oluşu, tutuklamadan başka bir tedbirin bu amaçları karşılamaya yetmeyeceği hususlarının gözetilerek tutuklanmalarını, yürütülecek soruşturma sonucunda 25 Nisan 2015 günkü eylemleriyle ilgili tecziyeleri için haklarında kamu davası açılmasını, şüphelilerin daha önceki kumpas yargılamalarıyla ilgili eylemlerinden dolayı evrakın tefriki ile bu kumpas soruşturmalarıyla ilgili olarak yürüyen soruşturma dosyalarına evrakın eklenmesi için gönderilmesini, bu şüphelilerin özel yetkili mahkemelerde görev yaptıkları dönemlerdeki tüm faaliyetlerinin denetlenmesi için HSYK'ya ve Adalet Bakanlığı'na ayrıca suç ihbarında bulunulmasını."