Kalp Cerrahından 'Paraşütle Atlayın' Önerisi

İstanbul'da özel bir hastanede görevli 16 yıllık Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Mehmet Susam, kendisinin de zaman zaman yaptığı paraşüt ve benzeri ekstrem sporların, travma riski olanlar dışında zararlı olmadığını savunarak, "Bu sporlar hiçbir şekilde kalbe zararlı değildir. Futbolun daha zararlı ve tehlikeli olduğunu iddia ediyorum" dedi.

Susam, AA muhabirine, 23 yıldır paraşüt sporuyla uğraştığını ve 4 senedir de wingsuit (kanatlı elbise uçuşu) yaptığını söyledi.

Bu tür sporları yaparken salgılanan uygun dozda adrenalinin, vücudun içsel tetiklemeleriyle kana karışmasının sağlığa yararlı olduğunu anlatan Susam, şöyle devam etti:
"Travma riski olan insanlar dışında, doğa ve ekstrem sporların sağlığa zararı yoktur. Uzun süredir bu sporu yapıyorum. Sağlığımda hiçbir bozulmaya yol açmadığı gibi sağlığımı düzenliyor, aynı zamanda mesleğime çok büyük bir katkısı oluyor, reflekslerim çok hızlı çalışıyor. Bu sporu yapabilmek, hızlı refleks, düşünme ve karar vermeyi gerektiriyor. Mesleğimin gündelik rutininde de aynı şeyler zaten gerekli. Bu iki iş birbirini destekliyor. Yaptığım sporun mesleğime, mesleğimin de yaptığım spora çok büyük yararları var. Bu sporlar hiçbir şekilde kalbe zararlı değildir. Futbolun daha zararlı ve tehlikeli olduğunu iddia ediyorum."
Susam, "adrenalin" kelimesinin toplumda yanlış kullanıldığını dile getirdi.
Doğrusunun "adrenalin bağımlılığı" olduğu bilgisini veren Susam, "Adrenalin bağımlılığı, 'psikopat bir ruh haliyle saldırgan kişilik ve bunun sonucunda oluşan bir psikotik bozukluk' şeklinde tanımlanıyor. Adrenalin bağımlılığı ekstrem sporlara merak ve heyecan arayışı içinde olmak değildir. Heyecan arayışı içinde olmak, doğa sporlarını kovalamak, doğayı ekstremlikleriyle uç noktalar kovalayabilmektir" değerlendirmesinde bulundu.
Mehmet Susam, bir kalp cerrahı olarak bütün hastalarına paraşüt ve benzer sporları önerdiğini sözlerine ekledi.
- "Anneannemi bile uçaktan atarım"
Eski milli paraşütçü Volkan Şekerci ise bu sporu tanıtmak adına birçok çalışma yaptıklarını belirtti.

Paraşütle uğraşmanın sağlığa etkilerine değinen Şekerci, şöyle konuştu:
"Atlayış esnasında bir paraşütçünün vücudu, adrenalin sayesinde bütün organları neredeyse maksimuma yakın düzeyde çalışır. Dolayısıyla paraşütçülerin genel olarak refleksleri, davranışları ve dirençleri oldukça yüksek oluyor. Çabuk hastalanan ya da çabuk sakatlanan bir paraşütçü görmedim çünkü çok yüksek performansa dayalı bir spor. Dolayısıyla şu anda gayet güzel devam ediyor. Umarım uzun süreler atlamaya devam ederiz. Bu sporun herhangi bir şekilde yaşı yok, anneannemi bile uçaktan atarım."
- Kuş gibi süzülerek uçuyorlar
Wingsuit sporunda, vücuda kanatlara benzer objeler bağlanıyor ve kişiler bunlar sayesinde havada süzülerek uçabiliyor.

Bu spor günümüzde oldukça popüler ancak kanat benzeri objelerle uçmanın geçmişi çok daha öncelere dayanıyor.
Kıyafetler, uçuş sırasında kuvvetli hava akımına maruz kaldığından dayanıklı malzemelerden bu iş için özel üretiliyor. Wingsuit adı verilen bu kıyafetler sayesinde bacaklar ve kollar arasında yer alan bölgeye gelen hava akımı, kişinin yatay uçabilmesine imkan veriyor.
Dünya çapında fazlaca ilgi duyulan bir spor olmasına rağmen wingsuitle uğraşan kişi sayısının az olduğu dikkati çekiyor. Yeni başlayanlar, bu eylemi uçaklardan hava boşluğuna atlayarak gerçekleştiriyor. Daha profesyoneller ise atlayışlarını dağlar, dik yamaçlar ve vadilerde yapıyor.
Yatay uçuş sırasında hızın saatte 200 kilometreyi bulabildiği wingsuit meraklıları en çok ABD, Rusya ve Norveç'te bulunuyor.
Kaynak: AA