Mahkum Yakınlarından Cezaevi Önünde Eylem

Manisa E Tipi Cezaevi önünde mahkum yakınları tarafından yapılan basın açıklamasıyla cezaevlerindeki şartların iyileştirilmesi istendi.

Mahkum Yakınlarından Cezaevi Önünde Eylem
Mahkum yakınlarının basın açıklamasına, CHP Manisa Milletvekili ve Cezaevleri Komisyonu Üyesi Özgür Özel de destek verdi.
Son günlerde cezaevlerinde yaşanan ölüm olayları ve sıkıntılar nedeniyle Manisa’da bir grup mahkum yakını Manisa E Tipi Cezaevi önünde bir basın açıklaması düzenledi.

Açıklamaya CHP Manisa Milletvekili ve Cezaevleri Komisyonu Üyesi Özgür Özel de destek verirken, yaklaşık 40 mahkum yakını ellerinde dövizlerle isteklerini anlatmaya çalıştı.

‘DEVLETİMİZ BU ZULME 'DUR' DESİN’
Mahkum yakınları adına açıklamayı 23 ay Manisa E Tipi Cezaevinde yatan ve içeride çok sayıda tanıdığı olan eski mahkum Nurullah Orhan yaptı. Orhan, açıklamasında, “Devletimiz, bizim yıllardır yaşadığımız sıkıntıların farkında fakat bizlerin yüreğini ferahlatan hiçbir gelişme görememekteyiz. Sevdiklerimizin adil yargılanmadan uzak kaderine mahkum edilmesine ne vicdanımız ne de kalbimiz dayanıyor. Devlet büyüklerimizin gerekli düzenlemeleri yapmalarını ve kanayan bu yaramızı durdurmalarını istiyoruz. Buradan Sayın Cumhurbaşkanımıza ve TBMM’ye sesleniyorum. 165 bin insan dört duvar arasında ölüme terk edilmiş. Bu zulme dur desinler” dedi.

‘CEZAEVLERİ HASTALIK ÜRETMEKTE’
CHP Manisa Milletvekili ve TBMM Cezaevi Komisyonu Üyesi Özgür Özel ise, Manisa ve Türkiye’nin dört bir yanındaki cezaevlerimizin son günlerde peşi sıra gelen ölüm ve acı dolu haberlerle Türkiye gündeminde olduğunu söyledi.

Cezaevlerinde kalan bütün mahkumların evrensel bir hukuk kuralı gereği emniyetleri, sağlıkları ve eğitimlerinin devlete emanet olduğunu anlatan Özel, şöyle konuştu: "Ancak görülmektedir ki, Türkiye’deki cezaevlerindeki mahkumların eğitimleri tamamen aksamakta, sağlıkları her geçen gün bozulmakta, Türkiye’deki cezaevleri hastalık üretmekte ve güvenlikleri de sağlanamamaktadır.”
Cezaevlerinde kalan kişi sayısındaki artışın yüzde 250 noktasında olduğuna vurgu yapan Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nüfustaki her bir kişilik artışa karşı cezaevlerinde 10 kişiden fazla kalmaktadır. Bu AKP’nin aşırı güvenlikçi, kendisi için herkesi ve her şeyi tehdit gören anlayışın yanı sıra hukuk sistemimizde evrensel normlara aykırı olarak tutuksuz yargılamanın değil, tutuklu yargılamanın esas tutulmasından da kaynaklanmaktadır.”
Cezaevlerindeki yoğunluğu azaltmak için girişimlerde bulunulması gerektiğini kaydeden Özel, konuşmasına şöyle devam etti:
“Masumiyet karinesi ihlal edilmemeli. Türkiye’deki cezaevlerinin kapasitesi dolmuştur. Kaldı ki F Tipi cezaevlerinde mahkumların tekli ya da üçerli tecrit hücrelerinde kaldığı düşünülürse, arkamızdaki E Tipi gibi cezaevi ya da Manisa’daki T Tipi cezaevi gibi cezaevlerinde normal kapasitesinden çok fazla üzerinde mahkum kalmakta, mahkumlar adeta nöbetleşe uyumakta, nöbetleşe nefes almakta, nöbetleşe yaşamaktadır. Tüm bu sebeplerle denetimli serbestlik uygulaması kapsamının genişletilmesi, denetimli serbestliğin yaygınlaştırılması, süresinin uzatılması, açık cezaevinden yararlanma koşullarının genişletilmesi, süresinin uzatılması, tutuksuz yargılamayı esas kılacak düzenlemelerin yapılması, cezaevlerindeki yoğunluğu azaltacaktır.”
Cezaevlerindeki sağlık koşullarından da bahseden Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: “İçeride ilaca ulaşamadığı için sağlığı bozulan mahkumları görüyoruz. Cezaevlerinde hekim yok. AKP, Aile Hekimliği uygulaması ile kurum hekimlerini çekti. Cezaevinde doktor olmaması sağlıksızlık ortamı yaratıyor. İlaç ve eczacılık hizmeti tamamen aksamış durumda. Mahkumlarımızın sağlıkları, hayatları Allah’a emanet.”
Özel, bu uygulamalar devam ettikçe, Türkiye’nin dört bir yanındaki cezaevlerinden mısır patlağı gibi ölüm haberleri almaya devam edileceğini belirterek şunları söyledi: “Bunun için hükümeti bir kez daha uyarıyoruz. Mahkumun sağlığı, mahkumun hayatı devletin namusudur. Bunlara sahip çıkılsın. Her cezaevine doktor, cezaevlerinde gerçek bir ilaç ve eczacılık hizmeti gerekli. Aşırı güvenlikçi politikalardan kaynaklı sürekli tutukluluk haliyle süren uzun davalar, mahkumların hayatlarını, sağlıklarını tehdit etmekte, çocuklarına, ailelerine hayatı zindan etmektedir. Bugün sembolik olarak arkamızda Manisa’nın en eski cezaevi Manisa E Tipi Cezaevi. İçeride çığlıklarını haykıran analar, babalar, kardeşler, Türkiye’deki tüm cezaevlerinden yükselen çığlığa kulak veriyoruz ve diyoruz ki yaşasın adalet. Adaletin olmadığı yerde hiçbir insan hakkından bahsedilemez. En temel insan hakkı yaşam hakkıdır, sağlık hakkıdır ve adaletli bir dünyada adaletli bir ülkede yaşama hakkıdır.”
Yapılan basın açıklamasının ardından mahkum yakınları Manisa E Tipi Cezaevi’nin önünden olaysız ayrıldı.
Kaynak: İHA