Bank Asya'da ortak gizleme MİT krizinde başlamış!

Bank Asya’da yönetiminin TMSF’ye geçmesine neden olan imtiyazlı ortakları gizleme çabasının 7 Şubat’taki MİT krizine kadar uzandığı belirlendi. Paralel örgüt, 7 Şubat’ta başarılı olamayınca, mal varlıklarını saklamak için Bank Asya’nın ortaklarını gizlemeye başladı.

Bank Asya'da ortak gizleme MİT krizinde başlamış!
Ortaklık yapısı ve organizasyon şemasının şeffaf ve açık olmaması gerekçesiyle yönetimine el konulan Bank Asya’nın iki kez süre uzatımı verilmesine rağmen imtiyazlı ortaklarını gizleme çabasının geçmişi, MİT krizine kadar uzandığı belirlendi.

Türkiye’yi sarsan 17 Aralık operasyonunun başlangıcı olarak gösterilen 7 Şubat 2012’de Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan ve MİT görevlilerinin ifadeye çağırılması sürecinde paralel örgüt Bank Asya’da gizleme operasyonuna başlamış. 7 Şubat krizinde istediğini yapamayan paralel örgüt bir taraftan, 2 yıl boyunca hazırlanarak 17 Aralık operasyonunu devreye sokarken, diğer taraftan aynı dönemde Bank Asya’nın imtiyazlı ortaklarını gizlemeye başlıyor.

İmtiyazlı 5'Gülen’ var


Bank Asya her yıl faaliyet raporunda imtiyazlı ortakların tam listesini yayınlıyor. Bankanın internet sitesinde de ilan edilen imtiyazlı ortakların listesinin yer aldığı faaliyet raporunun en son tarihi 2010 yılı. Bu yıldan sonra imtiyazlı ortakların tam listesi faaliyet raporlarında yer almıyor. Gizlenmeye başlaması da MİT krizinin yaşandığı 2012 yılına denk geliyor. Bank Asya 2012 yılında, bir önceki yıla yani 2011 yılına ait yayınladığı faaliyet raporunda imtiyazlı ortakların hisseleri yer almıyor. Aynı tutumu 2012-2013 ve 2014’teki ara faaliyet raporlarında da devam ettiriyor.

En son yayınladığı 2010 yılına ait tam listede imtiyazlı ortak sayısı 310 kişi. Bunlar arasında ABD’de yaşayan Fettullah Gülen’le soyadı tutan 5 kişi yer alıyor. Bunlar Ali Gülen, İlhami Gülen, Mehmet Gülen, Sadık Gülen, Yusuf Gülen. MİT krizinden sonra Bank Asya’da imtiyazlı ortakların hisse devirlerine başlandığı, BDDK açıklamasıyla da ortaya çıkıyor. 2010 yılında 310 olan imtiyazlı ortak sayısı, BDDK açıklamasına göre 185’e düşüyor. Bu 185 imtiyazlı ortağın 122’sinin bilgisi gizlendiği için de salı akşamı bankanın yönetimi TMSF’ye devredildi. Başbakan Ahmet Davutoğlu da önceki akşam yaptığı açıklamada “Bu bankada 185 üyenin bir kısmının da ismi bilinmesin diye biri söylüyorsa bunu tartışalım” dedi ve ekledi: “Bu bir kuralsa, bu kurala herkes uyacak. Geri kalan 122 isim bilinmiyorsa ortada şüpheli bir durum var demektir.” Öte yandan konuya yakın kaynaklar, Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) mutlaka sermaye hareketlerini izlemesini ve MASAK’ın da devreye girmesini gerektiğini belirtiyorlar.
Paralel’e yakın şirketlerin batırdığı kredilere örtbas

Bank Asya’nın her yıl açıkladığı ancak 2012’den bu yana BDDK’ya dahi bilgi vermeye yanaşmadığı imtiyazlı ortakların bilgilerini gizlemesinin ise paralel yapıya yakınlığıyla bilinen şirketlere verilen batık kredilerini gizleme çabasından kaynaklandığı ortaya çıktı. Bankaya yakın kaynakların verdiği bilgiye göre, şu nedenlerden dolayı imtiyazlı ortakların bilgisi gizleniyor.

-BDDK, Bank Asya’da hakim ortak olmadığı için küçük ortaklardan da belge istiyor. Çünkü banka kötü yönetilip battığında TMSF bu adamların mal varlığına gidecek. Bu yüzden imtiyazlı ortakların mal varlıkları ileride oluşabilecek durumlara karşı paralel yapı tarafından gizlenerek koruma altına alınıyor.

-İmtiyazlı ortaklar, yurt içi veya yurt dışında resmi bağı olmayan ancak paralel yapıya yakın kişilere verdikleri kredilerinin açığa çıkmasını istemiyor. Özellikle bu tür kredilerin batık kredilere yazıldığı iddia ediliyor.

-Bank Asya’nın batık kredilerinin çoğunluğunun paralel yapıya yakın büyük şirketlerde olduğu öğrenildi. Sektörün batık kredi ortalaması yüzde 3 iken Bank Asya’da bu rakam yüzde 17-18’e ulaşıyor.

-İmtiyazlı ortakların bazıları hisseleri çaycı gibi başkalarına emanet olarak veriyor. Bu durumun da açığa çıkmasını istemiyorlar.
Canikli: BDDK böyle karar almasaydı haklarında soruşturma yapılırdı

Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli Bank Asya yönetiminin TMSF’ye devrine ilişkin soruya, durumun tamamen hem hukuki hem de teknik bir süreç olduğunu belirterek, şu cevabı verdi: “Böyle bir kararın alınması zorunlu. Böyle bir noktaya geldikten sonra BDDK’nın imtiyazlı paya sahip olan ortakların yönetim hakkını TMSF’ye devretmemesi açıkça suç ve kanuna aykırılık olur. Bankacılık Kanunu net bir şekilde bu gibi bir durumda ne yapılacağını emrediyor. Eğer imtiyazlı paya sahip olan ortaklarda kurucularda olan şartlar aranıyor. Bunların ispat edilmesi lazım. Bunun banka tarafından sağlanması gerekir ve o şartları taşıdığının banka tarafından belgelendirilmesi gerekir. BDDK bu belgelerin sağlanması için iki kez süre veriyor fakat banka bunu yerine getiremiyor. Böylece sadece yönetim hakkını fon tarafından kullanılması kararını veriyor. Onun dışında hiçbir şekilde subjektif karar söz konusu değildir. BDDK böyle karar almamış olsaydı, haklarında soruşturma yapılırdı.”
Yönetimde baş döndüren trafik

BDDK tarafından yönetimi TMSF’ye devredilen Bank Asya’daki yönetimdeki değişim hızına yetişmek mümkün olmuyor. Bank Asya yönetiminde son bir yıl içerisinde çok sayıda üst düzey değişim yaşandı. 1 Nisan 2014 tarihinde banka yönetim kurulu üyesi Mehmet Gözütok, istifa ederek görevinden ayrılırken, yerine İzzet Akyar atandı. 1 Ağustos 2014 tarihinde banka yönetim kurulu üyelerinden Mustafa Talat Katırcıoğlu iş yoğunluğu gerekçesiyle istifa ederken, 29 Ağustos 2014 tarihinde genel müdür yardımcısı Ali Tuğlu görevini bıraktı. 13 Eylül 2014 tarihinde banka genel müdür yardımcısı Fahrettin Soylu istifa ederken, banka yönetim kurulu üyesi Recep Koçak 2 Ocak 2015 tarihinde görevini bıraktı. Recep Koçak ve daha önce istifa eden Mustafa Talat Katırcıoğlu’un istifaları nedeniyle boşalan yönetim kurulu üyeliklerine Metin Pehlivan ile Ahmet Sait Kavurmacı atandı. Baş döndüren yönetim trafiği ise son olarak 24 Ocak 2015 tarihinde oldu. Banka yönetim kurulu üyeleri Ercüment Güler ile Ahmet Sait Kavurmacı görevlerinden ayrılırken, yerlerine Yusuf Çilkoparan ile Mehmet Fatih Tuzlakoğlu’nun ataması yapıldı.