Kuzusunu Sokakta Bile Yanından Ayırmıyor
Milas'ta 6 yaşındaki çocuk, lösemi tedavisi sırasında ailesinin moral sağlaması için aldığı kuzuyu sokakta gezerken bile yanından ayırmıyor.
Diş etlerinin çok sık kanaması ve yoğun iltihap nedeniyle ailesinin diş hekimine götürdüğü Öznur Tunay'a, 2013 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde 4 yaşında iken lösemi teşhisi konuldu. Tedavisine başlanan küçük çocuğun kemoterapi sırasında saçları da döküldü.
Hastanede oyuncakları ve benzer hastalıklardan tedavi gören arkadaşlarıyla vakit geçiren Öznur, zaman zaman doktorlar umutsuz olsa da hastalığı yenmeyi başardı. Hastanedeki tedavi sürecinin ardından doktorların da tavsiyesiyle moral sağlaması için ailesinin aldığı kuzuyla ilgilenen küçük Öznur'un saçları yeniden çıktı, şimdi anaokuluna başladı.
Küçük çocuk, biberonla beslediği kuzusunu ise yanından hiç ayırmıyor. Sokağa çıktığında, pazara giderken küçük Öznur, kuzusunu da yanında dolaştırıyor.
Öznur'un babası Mehmet Tunay, gazetecilere, tedavi sürecinde doktorların hastalığı yenmesinde ilaçlar kadar moralin de önemli olduğunu söylemesi üzerine hastanedeki tedavinin ardından hayvanlarla terapi uygulamaya başladıklarını anlattı.
Sıhhi tesisatçılık yaptığını belirten Tunay, tamir için gittiği bir evde kendisine yeni doğmuş bir kuzu verildiğini, kendisinin de kuzuyu kızına hediye ettiğini söyledi.
Kızının hastanede 6 ay kalarak tedavi gördüğünü kaydeden Tunay, şöyle konuştu:
"Doktorları 'hastalığı yenmesinde yüzde 50 ilaçlar etkiliyse yüzde 50 de moral önemli' demişti. Kızım daha önce babaannesinin civcivlerinden birini bizden habersiz eve getirerek banyo yaptırmıştı. O gün hayvanlara duyduğu sevgiyi fark etmiştik. Bu nedenle kuzuyu kızıma verdim. Çok benimsedi. Kendi biberonunu kuzuya verdi ve beslemeye başladı.
Ona 'Pamuk' adını verdi. Öznur, Pamuk'la vakit geçirdikçe hastalığı da geriledi. Şimdi sadece kontrollere gidiyoruz. Pamuk, bizimle çarşıda pazarda dolaşıyor. Görenler garipsiyor ama biz bu duruma alıştık."
- "Kuzuyla duygusal bağı var"
Anne Güldal Tunay da tedavi sürecinde bir dönem kızının hayati tehlikesinin arttığını, doktorunun yaşamasına ümitli bakmadığını ifade etti.
Kızının şimdi hastalığı yendiğine dikkati çeken anne Tunay, "Allah onu bize bağışladı. Kızım kuzusunu çok seviyor. Onunla duygusal bir bağı var. Hastalığın ilk günlerindeki haliyle şimdiki arasında büyük fark var" dedi.
Kaynak: AA
Hastanede oyuncakları ve benzer hastalıklardan tedavi gören arkadaşlarıyla vakit geçiren Öznur, zaman zaman doktorlar umutsuz olsa da hastalığı yenmeyi başardı. Hastanedeki tedavi sürecinin ardından doktorların da tavsiyesiyle moral sağlaması için ailesinin aldığı kuzuyla ilgilenen küçük Öznur'un saçları yeniden çıktı, şimdi anaokuluna başladı.
Küçük çocuk, biberonla beslediği kuzusunu ise yanından hiç ayırmıyor. Sokağa çıktığında, pazara giderken küçük Öznur, kuzusunu da yanında dolaştırıyor.
Öznur'un babası Mehmet Tunay, gazetecilere, tedavi sürecinde doktorların hastalığı yenmesinde ilaçlar kadar moralin de önemli olduğunu söylemesi üzerine hastanedeki tedavinin ardından hayvanlarla terapi uygulamaya başladıklarını anlattı.
Sıhhi tesisatçılık yaptığını belirten Tunay, tamir için gittiği bir evde kendisine yeni doğmuş bir kuzu verildiğini, kendisinin de kuzuyu kızına hediye ettiğini söyledi.
Kızının hastanede 6 ay kalarak tedavi gördüğünü kaydeden Tunay, şöyle konuştu:
"Doktorları 'hastalığı yenmesinde yüzde 50 ilaçlar etkiliyse yüzde 50 de moral önemli' demişti. Kızım daha önce babaannesinin civcivlerinden birini bizden habersiz eve getirerek banyo yaptırmıştı. O gün hayvanlara duyduğu sevgiyi fark etmiştik. Bu nedenle kuzuyu kızıma verdim. Çok benimsedi. Kendi biberonunu kuzuya verdi ve beslemeye başladı.
Ona 'Pamuk' adını verdi. Öznur, Pamuk'la vakit geçirdikçe hastalığı da geriledi. Şimdi sadece kontrollere gidiyoruz. Pamuk, bizimle çarşıda pazarda dolaşıyor. Görenler garipsiyor ama biz bu duruma alıştık."
- "Kuzuyla duygusal bağı var"
Anne Güldal Tunay da tedavi sürecinde bir dönem kızının hayati tehlikesinin arttığını, doktorunun yaşamasına ümitli bakmadığını ifade etti.
Kızının şimdi hastalığı yendiğine dikkati çeken anne Tunay, "Allah onu bize bağışladı. Kızım kuzusunu çok seviyor. Onunla duygusal bir bağı var. Hastalığın ilk günlerindeki haliyle şimdiki arasında büyük fark var" dedi.