Milas'ta Arıtma Tesisindeki Metan Gazı Zehirlenmesi Davası

Milas ilçesine bağlı Güllük Mahallesi'ndeki özel bir şirkete ait arıtma tesisinde, iki yıl önce 7 kişinin metan gazı zehirlenmesi sonucu hayatını kaybetmesiyle ilgili açılan davanın dördüncü duruşması yapıldı.

Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, ölen 7 kişinin yakınları ile tutuksuz yargılanan sanıklar Şevki Nalçacıoğlu, Süleyman Özmen, İbrahim Süha Güçsav, Mehmet Yavuz Demir ile avukatları katıldı.

Mahkeme heyeti, yabancı sanıklar için yabancı adli makamlara yazılan talimat sonucunun sorulmasına, yabancı sanıkların savunmalarının temini açısından yurt dışına çıkış yasağı konulmasına, sanık İbrahim Süha Güçsav'ın vareste tutulma talebinin kabulüne karar vererek duruşmayı erteledi.
- Sanık sayısı arttı
Duruşma çıkışı işçi ailelerinin avukatlarından Murat Kemal Gündüz, gazetecilere yaptığı açıklamada, dosya eksikleri tamamlanarak, delillerin toplanmaya devam edildiğini söyledi.

Duruşmada eski Güllük Belediye Başkanı, iki halk sağlığı uzmanı ve geçici kabul heyetinden bir mühendis için binadaki eksikler nedeniyle ek iddianame düzenlendiğini belirten Gündüz, "Davadaki sanık sayısı 4 kişi daha arttı. Şirketin en yetkili kişisi sanık sıfatıyla dinlendi ama halen yabancı uyruklu iki kişi dinlenemedi. Biri için İsviçre diğeri için İsrail adli makamlarına talimat yazıldı. Bir takım eksiklikler nedeniyle bu kişilerin halen ifadeleri alınamadı" dedi.

İki kişi dışında tüm sanık ve tanıkların beyanlarının alındığına işaret eden Gündüz, şöyle konuştu:
"İş Teftiş Kurulunun kazadan önce tespitleri var. Burada havalandırma tertibatının ve gaz maskesinin bulunmadığı, iş güvenliği eğitimlerinin verilmediğine dair tespitler var. Fakat her ne hikmetse 17 Haziran'da 7 ölümlü bu kazadan sonra İş Teftiş Kurulunun müfettişleri buraya gelerek, bu eksikliklerin giderildiğini tespit etmişler ve firmaya da bu nedenle para cezası tatbik etmişler. Burada olay çok açık ve iş cinayetine yol açan sebepler çok vahim bir şekilde ortada duruyor."
- Aileler protesto etti
Duruşma çıkışında adliye önünde toplanan, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları, işçilerin fotoğrafları ve pankartlarla bir süre slogan attı. Basın açıklamasını okuyan, Fikret Özdemir'in oğlu Günay Özdemir, Güllük'te yaşananları Soma''daki maden kazasına benzetti.
Özdemir, firma yöneticilerinin, işçi sağlığı ve güvenliği yönünden hiçbir tedbir almadıklarını iddia ederek, şöyle konuştu:
"Arıtma terfi istasyonunun geçici kabulünde imzası olan belediye başkanı ve yetkilileri hakkında ek iddianame düzenlendi.

Mahkeme huzurunda sanık sıfatıyla dinledik. İşletme ruhsatını imzalayan belediye yetkililerinin de davaya dahil edilmesini arzu etmekteyiz. Bu sorumluların da yargılanacağına dair inancımızı koruyor, sürecin takipçisi olacağımızı ifade etmek istiyorum. Aileler olarak bir araya gelerek sürdürdüğümüz adalet mücadelesinde bizlerle dayanışma gösteren kişi ve kurumlara teşekkür ediyoruz. Güllük'te hayatını kaybeden işçiler anısına bir park yapılmasını istemiştik. Park yapmaya karar veren Milas Belediyesine bu nedenle teşekkür ediyoruz."
Açıklamanın ardından aileler, bir süre slogan attıktan sonra dağıldı.
Güllük'te 17 Haziran 2013'te özel bir şirkete ait arıtma tesisine bağlı terfi tenzil istasyonundaki elektrik arızasına müdahale etmek isteyen işçiler, metan gazından zehirlenmiş, itfaiye ve AKUT ekipleri 6 işçinin cesedini çıkarmıştı. Tesis Müdürü Mustafa Öztürk ise sevk edildiği Bodrum'daki özel hastanede hayatını kaybetmişti.
Kaynak: AA