Iğdır'da 'Mevlana'yı Anma Ve Şeb-İ Arus' Programı

Iğdır Üniversitesi Sosyal Tarih Topluğu tarafından ‘Mevlana’yı Anma ve Şeb-i Arus’ programı düzenlendi.

Iğdır'da 'Mevlana'yı Anma Ve Şeb-İ Arus' Programı
Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Hakkı Yılmaz, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Emin Erdem, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr Şadi Eren ve çok sayıda öğretim görevlisinin katıldığı programda ilk olarak Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyelerinden Yrd. Dç. Dr Gonca Sutay, Mevlana’nın hayatını anlattı.

Programda ‘Mevlana ve öğretisi’ adlı konuşmasını yapan İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr Şadi Eren ise, “Gerçek saltanat, kalpler üzerinde taht kuran saltanattır. Gerçek sultan ise, ölümüyle saltanatı bitmeyendir. Gönül sultanlarının büyüklerinden olan Mevlâna, bunu şöyle ifade eder, ‘Ben tahttan inip tabuta binen şahlardan değilim. Benim manevî saltanat fermanımın üstünde ebedilik damgası vardır.’ Ölümünün üzerinden yedi asır geçmesine rağmen, onun manevî saltanatı devam etmektedir ve ebediyen devam edecektir. Yaşadığı devirde binlerce insanı irşad eden Mevlâna, vefatından sonra da ölümsüz eserleriyle irşadına devam etmiştir. Kendisinin en meşhur eseri Mesnevi’dir.

Aslı Farsça olan altı ciltlik bu eser, manevî bir ziyafet sofrası gibidir. Mevlana’nın ifadesiyle, ‘Söz söyleyen kemâl sahibi olursa, marifet ve hakikat sofrasını serdi mi, o sofrada her türlü yemek bulunur. Hiçbir misafir aç kalmaz. Herkes orada gıdasını bulur.’ Evet, hem tasavvuf erbabı, hem kelamcılar, hem tefsirciler, hem Müslimler, hem gayr-ı Müslimler, Mesnevî sofrasından gıdalarını almış ve almaktadırlar. Hakkında en fazla konuşulan ve eserlerinden en fazla istifade edilen kişilerden bir tanesi, hiç şüphesiz Mevlâna’dır” dedi.

Programda yapılan konuşmaların ardından Fen Edebiyat Fakültesi Edebiyat Bölüm Başkanı Yrd. Dç. Dr Esra Kürüm ney eşliğinde “Etme” adlı şiirini okudu.

Program hatıra fotoğraflarının çekilmesinin ardından son buldu.
Kaynak: İHA