Soma Davası
Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014’te 301 madencinin öldüğü faciaya ilişkin Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ceza davasında eğitimlerin yetersizliği ile ilgili iddialar başka bir tanık tarafından da yinelendi.
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Soma davasının 5’inci duruşmasının 4’üncü oturumunda öğle arasının ardından faciadan sağ olarak kurtulan madenci Kemal Eren tanık sıfatıyla dinlendi. 11 yıllık madenci olan ve madende başçavuş olarak görev yapan Eren, o gün yaşadıklarını anlattı. Olay günü 24.00-08.00 vardiyasında çalıştığını söyleyen Eren, işten çıkmadan önce 4. insan nakil bandı ile 5. insan nakil bandı arasındaki bölgede çökme olduğunu belirterek, "1 metre derinlikteydi. Çatlaklardan elimi soktuğumda hava sirkülasyonu olduğunu hissettim. Durumu kül ekibine söyledim, onlar da emniyetçilere bildirdi. Ben çıkmadan önce o bölgede tahkimat yapıldığını gördüm" dedi.
Olaydan sonra ocağa döndüğünü ve kurtarma çalışmalarına katıldığını söyleyen Eren, cenazelerin yanmış olduğunu gördüğünü, bantlarda ise bir yanma olmadığını iddia etti. İşe girmeden önce verilen eğitimlerin yetersiz olduğunu iddia eden Eren, "’Okudum, anladım’ diye imza atmamız için kağıt uzatıyorlardı" dedi.
Eren, madende iş temposunun yoğun olduğunu, daha fazla kömür çıkarmak için acele edildiğini öne sürerek, güvenlik için gerekli olan kama gibi malzemelerin eksik olduğunu, bildirdikleri halde eksiklerin tamamlanmadığını savundu. Ocak içindeki kepçelerin çok fazla karbonmonoksit saldığını ileri süren Eren, "Müfettiş geldiğinde ’kepçeyi çalıştırmayın’ diyorlardı. Biz niye çalışıyorduk o zaman orada o kepçeyle? Emniyetçilerden, kama eksik olduğu için ya da kepçe fazla gaz saldığı için çalışmayın diyen olmadı" diye konuştu.
Öğleden sonraki duruşmada ikinci olarak tanık sıfatıyla İsmail Çapkın dinlendi. Madende barutçu olarak çalıştığını ve olay günü A 0 panosunda görev yaptığını söyleyen Çapkın, olay günü yaşananları anlattı. Saat 14.45 civarında işini bitirdiği için yer üstüne çıkmak için hareket ettiğini, başka bir barutçu ile 5. insan nakil bandına bindiğini, bant bir süre ilerledikten sonra enerjinin kesildiğini ifade eden Çapkın, "Duman geldi. Bant kokusu ve kömür kokusu vardı dumanda. Banttan indik. 4. insan nakil bandı ile 5. insan nakil bandı arasındaki irtibatta çalışan iki kişiyi gördüm. Tabandan gaz sızdığı için kül bastıklarını söylediler. Sonra Mehmet Efe geldi, ’çıkın, ocak yanıyor’ dedi" diye konuştu.
Çapkın, ocaktaki emniyetçilerin sayısının yeterli olmadığını savunarak, ocaktaki bazı bölgelerde daha yoğun çalışıldığını, bir amirin işçilere "Ben yemek yemiyorum, siz de yemeyin" dediğini duyduğunu iddia etti.
Yaklaşık 9 saat süren ve 8’i tutuklu 46 sanığın yargılandığı duruşmaya 21 Aralık Pazartesi günü devam edilmek üzere ara verildi.
Kaynak: İHA
Olaydan sonra ocağa döndüğünü ve kurtarma çalışmalarına katıldığını söyleyen Eren, cenazelerin yanmış olduğunu gördüğünü, bantlarda ise bir yanma olmadığını iddia etti. İşe girmeden önce verilen eğitimlerin yetersiz olduğunu iddia eden Eren, "’Okudum, anladım’ diye imza atmamız için kağıt uzatıyorlardı" dedi.
Eren, madende iş temposunun yoğun olduğunu, daha fazla kömür çıkarmak için acele edildiğini öne sürerek, güvenlik için gerekli olan kama gibi malzemelerin eksik olduğunu, bildirdikleri halde eksiklerin tamamlanmadığını savundu. Ocak içindeki kepçelerin çok fazla karbonmonoksit saldığını ileri süren Eren, "Müfettiş geldiğinde ’kepçeyi çalıştırmayın’ diyorlardı. Biz niye çalışıyorduk o zaman orada o kepçeyle? Emniyetçilerden, kama eksik olduğu için ya da kepçe fazla gaz saldığı için çalışmayın diyen olmadı" diye konuştu.
Öğleden sonraki duruşmada ikinci olarak tanık sıfatıyla İsmail Çapkın dinlendi. Madende barutçu olarak çalıştığını ve olay günü A 0 panosunda görev yaptığını söyleyen Çapkın, olay günü yaşananları anlattı. Saat 14.45 civarında işini bitirdiği için yer üstüne çıkmak için hareket ettiğini, başka bir barutçu ile 5. insan nakil bandına bindiğini, bant bir süre ilerledikten sonra enerjinin kesildiğini ifade eden Çapkın, "Duman geldi. Bant kokusu ve kömür kokusu vardı dumanda. Banttan indik. 4. insan nakil bandı ile 5. insan nakil bandı arasındaki irtibatta çalışan iki kişiyi gördüm. Tabandan gaz sızdığı için kül bastıklarını söylediler. Sonra Mehmet Efe geldi, ’çıkın, ocak yanıyor’ dedi" diye konuştu.
Çapkın, ocaktaki emniyetçilerin sayısının yeterli olmadığını savunarak, ocaktaki bazı bölgelerde daha yoğun çalışıldığını, bir amirin işçilere "Ben yemek yemiyorum, siz de yemeyin" dediğini duyduğunu iddia etti.
Yaklaşık 9 saat süren ve 8’i tutuklu 46 sanığın yargılandığı duruşmaya 21 Aralık Pazartesi günü devam edilmek üzere ara verildi.