Ege Denizi'ndeki Yasa Dışı Geçişler
Yunanistan'ın Sakız Adası'na geçmek isteyen farklı uyruklardan çok sayıda sığınmacının Çeşme'deki bekleyişi sürüyor.
Ülkelerindeki iç karışıklıktan kaçarak çeşitli yollarla Türkiye'ye gelen sığınmacılar, İzmir'e ulaştıktan sonra sıklıkla Çeşme ilçesinin Çiftlikköy Mahallesi'ndeki koyları, Yunan adalarına geçişte kullanıyor.
Çiftlikköy'de terk edilmiş inşaatlara yerleşen, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu Afganistan, Suriye ve İranlı sığınmacılar, denizin ve hava koşullarının uygun olduğu günlerde lastik botlarla şanslarını denerken, fırtınalı günlerde ise umut yolculuğunu erteliyor.
Ailesini Afganistan'da bırakarak yaklaşık bir hafta önce Türkiye'ye geldiğini belirten 15 yaşındaki Milad Yusufi, her sabah gün doğmadan deniz kenarına inerek dalgaların durumuna baktıklarını, bugünkü gibi fırtınalı havalarda ise denize açılmadıklarını söyledi.
Yusufi, herkesin kaçmak zorunda olduğu için buraya geldiğini dile getirerek, "Buraya gelmek zorundaydım. Çünkü Afganistan'da benim yaşadığım kente her gün DAEŞ, Taliban geliyor, sebebini bilmediğimiz halde Müslümanları öldürüyordu. Orada hayatımız güvende değil. Burada da uyuyacak yer yok. Çok fazla bebek var ve hasta oluyorlar. Yiyeceğe, suya ve ilaca ihtiyaçları var. Ayrıca kıyafet ve battaniye de önemli bir ihtiyaç" ifadelerini kullandı.
Ailesinin parası olmadığı için Afganistan'da kaldığını, başarılı olup Avrupa'ya ulaştığı takdirde ailesini de çağıracağını ifade eden Yusufi, "Bugün hava geçiş için uygun değil, ne kadar bekleyeceğimizi bilmiyorum" diye konuştu.
Afganistanlı 32 yaşındaki kadın sığınmacı Jawadia Caferi de 3 çocuğundan 2'sinin hasta olduğunu, Avrupa'ya sığınmak istediklerini aktardı.
Taliban saldırısında 16 yaşındaki oğlunun kafasından yaralandığı ve zihinsel engelinin oluştuğunu anlatan Caferi, "Çocuklarım hasta olduğu için acil bakıma ihtiyaçları var. Bu soğukta ölecekler diye endişe ediyorum. Yetkililerden tek beklentimiz, bizim Avrupa ülkelerine geçişimize izin vermeleri. Burada battaniye, yiyecek, içecek ve ilaç yok" dedi.
Kaynak: AA
Çiftlikköy'de terk edilmiş inşaatlara yerleşen, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu Afganistan, Suriye ve İranlı sığınmacılar, denizin ve hava koşullarının uygun olduğu günlerde lastik botlarla şanslarını denerken, fırtınalı günlerde ise umut yolculuğunu erteliyor.
Ailesini Afganistan'da bırakarak yaklaşık bir hafta önce Türkiye'ye geldiğini belirten 15 yaşındaki Milad Yusufi, her sabah gün doğmadan deniz kenarına inerek dalgaların durumuna baktıklarını, bugünkü gibi fırtınalı havalarda ise denize açılmadıklarını söyledi.
Yusufi, herkesin kaçmak zorunda olduğu için buraya geldiğini dile getirerek, "Buraya gelmek zorundaydım. Çünkü Afganistan'da benim yaşadığım kente her gün DAEŞ, Taliban geliyor, sebebini bilmediğimiz halde Müslümanları öldürüyordu. Orada hayatımız güvende değil. Burada da uyuyacak yer yok. Çok fazla bebek var ve hasta oluyorlar. Yiyeceğe, suya ve ilaca ihtiyaçları var. Ayrıca kıyafet ve battaniye de önemli bir ihtiyaç" ifadelerini kullandı.
Ailesinin parası olmadığı için Afganistan'da kaldığını, başarılı olup Avrupa'ya ulaştığı takdirde ailesini de çağıracağını ifade eden Yusufi, "Bugün hava geçiş için uygun değil, ne kadar bekleyeceğimizi bilmiyorum" diye konuştu.
Afganistanlı 32 yaşındaki kadın sığınmacı Jawadia Caferi de 3 çocuğundan 2'sinin hasta olduğunu, Avrupa'ya sığınmak istediklerini aktardı.
Taliban saldırısında 16 yaşındaki oğlunun kafasından yaralandığı ve zihinsel engelinin oluştuğunu anlatan Caferi, "Çocuklarım hasta olduğu için acil bakıma ihtiyaçları var. Bu soğukta ölecekler diye endişe ediyorum. Yetkililerden tek beklentimiz, bizim Avrupa ülkelerine geçişimize izin vermeleri. Burada battaniye, yiyecek, içecek ve ilaç yok" dedi.