CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztrak Açıklaması
"Türkiye’nin, Suriye ve Irak gibi farklı kimlikleri bünyesinde barındıran komşularımıza dönük dış politikası ölçülü ve dengeli olmalıdır"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, Türkiye’nin, Suriye ve Irak gibi farklı kimlikleri bünyesinde barındıran komşularına dönük dış politikasının ölçülü ve dengeli olması gerektiğini söyledi.
Öztrak, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, AK Parti'nin elinde dış politikada hesap-kitap yapmanın yerini fırsatçılığa; sağduyunun yerini maceraperestliğe bıraktığını savundu.
Bu fırsatçı ve maceraperest politikaların Türkiye’ye çıkardığı faturanın her geçen gün kabardığını ifade eden Öztrak, Türkiye'nin giderek bölgesinde istenmeyen adam haline dönüştüğünü öne sürdü.
Son olarak Irak’ta Türkiye'nin içine düşürüldüğü durumun "içler acısı" olduğunu dile getirten Öztrak, şöyle konuştu:
"Musul’a yakın bir bölgede görevli askeri eğitim birliğinin değiştirilmesi sırasında ilgili devletle görüşülmeden oradaki askeri varlığımızı artırma girişimi ciddi bir risk yarattı. Dün söz konusu kampa ciddi bir saldırı düzenlendi, askerlerimiz yaralandı, eğitim gören Iraklı iki asker hayatını kaybetti. Tüm bunlar AKP zihniyetinin dış politikada işleri kulağını arkadan göstererek yürütmesinin ne kadar riskli olduğunu ve ülkemizin itibarını ve askerlerimizin hayatını ne kadar sıkıntıya soktuğunu ortaya koyuyor.
Hükümet Türkiye’yi Irak topraklarında hem IŞİD terör örgütünün hem Irak merkezi yönetiminin hem de ABD yönetiminin istemediği ülke haline getirdi. Bir araya gelmesi mümkün olmayan tüm bu aktörler şimdi Türkiye'yi Irak topraklarında istenmeyen ülke olarak ilan etti.
Türkiye’nin, Suriye ve Irak gibi farklı kimlikleri bünyesinde barındıran komşularımıza dönük dış politikası ölçülü ve dengeli olmalıdır. Bu, sadece o ülkelerin değil, hem Türkiye’nin hem de bölgemizin güvenliği ve istikrarı için gereklidir."
-"Maliyet en az 8,5 milyar doları bulacak"
Düşürülen Rus uçağının ardından sürecin iyi yönetilmediğini savunan Öztrak, gelinen noktada Rusya'nın yaşanan krizi kontrolsüz bir biçimde genişlettiğini söyledi.
Rusya'nın krizi tırmandırma gayretlerinin sadece Türkiye’ye değil, Rus ekonomisine de zarar vereceğini belirten Öztrak, "Bunun faturasını, her iki ülkenin vatandaşları refah kaybı olarak öder. Hesaplarımıza göre Rusya’nın ticaret ve turizmi engellemeye dönük kararlarının Türk ekonomisine maliyeti, bavul ticareti de dahil, en az 8,5 milyar doları bulacak" dedi.
Suriye’den gelen göçmenler için bugüne kadar harcanan paranın 9 milyar doları bulduğunu bizzat Cumhurbaşkanı'nın söylediğini ifade eden Öztrak, dış politikada yapılan hataların faturasının vatandaşın işine, aşına çıkmaya başladığını öne sürdü.
Türkiye’deki sığınmacıların kontrollü bir şekilde Avrupa’ya kabulüne dönük mekanizmalar üzerinde çalışılmasını, Türkiye’ye verileceği söylenen 3 milyar avrodan daha önemli bulduklarının altını çizen Öztrak, "vizesiz Avrupa" açıklamalarıyla konunun istismar edildiğini, bunun o kadar olay olmadığını kaydetti.
Öztrak, FED'in faiz artırma kararını değerlendirirken, artık ucuz ve bol para günleri bittiğini, Türkiye’nin hata yapma marjının kalmadığı günlerin başladığını belirtti.
Bir gazetecinin "Bugün 17-25 Aralık'ın yıl dönümü. Neler söyleyeceksiniz?" sorusuna Öztrak, "Yolsuzluk iddialarıyla ilgili milletin vicdanını tatmin edecek bir araştırma, soruşturma yapılmadı. Ancak bu işler ortada kalmaz. İktidarlar el değiştirince bunların hesabı sorulur" karşılığını verdi.
Kaynak: AA
Öztrak, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, AK Parti'nin elinde dış politikada hesap-kitap yapmanın yerini fırsatçılığa; sağduyunun yerini maceraperestliğe bıraktığını savundu.
Bu fırsatçı ve maceraperest politikaların Türkiye’ye çıkardığı faturanın her geçen gün kabardığını ifade eden Öztrak, Türkiye'nin giderek bölgesinde istenmeyen adam haline dönüştüğünü öne sürdü.
Son olarak Irak’ta Türkiye'nin içine düşürüldüğü durumun "içler acısı" olduğunu dile getirten Öztrak, şöyle konuştu:
"Musul’a yakın bir bölgede görevli askeri eğitim birliğinin değiştirilmesi sırasında ilgili devletle görüşülmeden oradaki askeri varlığımızı artırma girişimi ciddi bir risk yarattı. Dün söz konusu kampa ciddi bir saldırı düzenlendi, askerlerimiz yaralandı, eğitim gören Iraklı iki asker hayatını kaybetti. Tüm bunlar AKP zihniyetinin dış politikada işleri kulağını arkadan göstererek yürütmesinin ne kadar riskli olduğunu ve ülkemizin itibarını ve askerlerimizin hayatını ne kadar sıkıntıya soktuğunu ortaya koyuyor.
Hükümet Türkiye’yi Irak topraklarında hem IŞİD terör örgütünün hem Irak merkezi yönetiminin hem de ABD yönetiminin istemediği ülke haline getirdi. Bir araya gelmesi mümkün olmayan tüm bu aktörler şimdi Türkiye'yi Irak topraklarında istenmeyen ülke olarak ilan etti.
Türkiye’nin, Suriye ve Irak gibi farklı kimlikleri bünyesinde barındıran komşularımıza dönük dış politikası ölçülü ve dengeli olmalıdır. Bu, sadece o ülkelerin değil, hem Türkiye’nin hem de bölgemizin güvenliği ve istikrarı için gereklidir."
-"Maliyet en az 8,5 milyar doları bulacak"
Düşürülen Rus uçağının ardından sürecin iyi yönetilmediğini savunan Öztrak, gelinen noktada Rusya'nın yaşanan krizi kontrolsüz bir biçimde genişlettiğini söyledi.
Rusya'nın krizi tırmandırma gayretlerinin sadece Türkiye’ye değil, Rus ekonomisine de zarar vereceğini belirten Öztrak, "Bunun faturasını, her iki ülkenin vatandaşları refah kaybı olarak öder. Hesaplarımıza göre Rusya’nın ticaret ve turizmi engellemeye dönük kararlarının Türk ekonomisine maliyeti, bavul ticareti de dahil, en az 8,5 milyar doları bulacak" dedi.
Suriye’den gelen göçmenler için bugüne kadar harcanan paranın 9 milyar doları bulduğunu bizzat Cumhurbaşkanı'nın söylediğini ifade eden Öztrak, dış politikada yapılan hataların faturasının vatandaşın işine, aşına çıkmaya başladığını öne sürdü.
Türkiye’deki sığınmacıların kontrollü bir şekilde Avrupa’ya kabulüne dönük mekanizmalar üzerinde çalışılmasını, Türkiye’ye verileceği söylenen 3 milyar avrodan daha önemli bulduklarının altını çizen Öztrak, "vizesiz Avrupa" açıklamalarıyla konunun istismar edildiğini, bunun o kadar olay olmadığını kaydetti.
Öztrak, FED'in faiz artırma kararını değerlendirirken, artık ucuz ve bol para günleri bittiğini, Türkiye’nin hata yapma marjının kalmadığı günlerin başladığını belirtti.
Bir gazetecinin "Bugün 17-25 Aralık'ın yıl dönümü. Neler söyleyeceksiniz?" sorusuna Öztrak, "Yolsuzluk iddialarıyla ilgili milletin vicdanını tatmin edecek bir araştırma, soruşturma yapılmadı. Ancak bu işler ortada kalmaz. İktidarlar el değiştirince bunların hesabı sorulur" karşılığını verdi.