'Düğün Dernekte Sema Olmaz'

ABDULLAH ÖZKUL - Kültür ve Turizm Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu'nda görevli Semazenbaşı Ahmet Sami Küçük, "Düğünde dernekte sema olmaz. Sema, Mevlevi dervişanının kamil insan olması noktasında yaptığı bir zikirdir. Bunca talim ve terbiyeden sonra yapılacak olan semayı siz tutup da düğüne, market açılışına, kavun karpuz festivaline indirgerseniz, bu Hazreti Pir'i incitir" dedi.

Küçük, AA muhabirine, semazenlerin uzun süren talim ve terbiyenin ardından yaptıkları sema ayinine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Semanın, Mevlevilikte insani kamil yetiştirmenin bir vasıtası olduğunu belirten Küçük, "Sema ile meşgul olmak öyle dışarıdan zannedildiği gibi basit bir olay değildir. 'Hadi bir sema öğreneyim, döneyim, şurada bir sema yapılsın' noktasında bir husus değildir. Mevlevi tarikatında haftanın belirli günlerinde namaz ve mesnevi sohbetinden sonra usulüne uygun, daha önce bunun talim ve terbiyesini almış dervişanın yapmasına müsaade edilen bir husustur" diye konuştu.

Dönme eyleminin kolay olduğunu, kabiliyeti olan, baş dönmesi veya denge problemi bulunmayan herkesin dönebileceğini aktaran Küçük, "Ama sema etmek bambaşka bir eylemdir. Sema insandan ömrünü ister. Yani bir kabuk değişimidir, artık Allah'a aidiyetin ete kemiğe bürünme halidir" ifadelerini kullandı.

- "Organizasyon oyuncağına dönüştürülmüş"

Küçük, Kültür ve Turizm Bakanlığının, semanın aslına uygun şekilde yapılmasını sağlamak amacıyla 1991 yılında Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğunu kurduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

"Semanın orijinaline uygun olarak kültürel aktarım niteliğinde yapılması için bu topluluk oluşturuldu. Çünkü sema zamanla ticari kaygıyla bir organizasyon oyuncağına dönüştürülmüş. Maalesef dinden imandan haberi olmayan birçok kişinin de etkisiyle hem ticari organizasyon olarak düğünde, dernekte, şurada burada icra edilmiş, hem de mütedeyyin kesim 'düğün yapıyorum, iki semazen olursa ne güzel olur' diye düşünmüş. Sen sünnete tabi bir düğün yapıyorsun ama düğünde yaptığın sema haram. Düğünde dernekte sema olmaz. Sema, Mevlevi dervişanının kamil insan olması noktasında yaptığı bir zikirdir. Bunca talim ve terbiyeden sonra yapılacak olan semayı siz tutup da düğüne, market açılışına, kavun karpuz festivaline indirgerseniz, bu Hazreti Pir'i incitir."

- "Semaya madden ve manen boş gel"

Semazenlerle ilgili en çok merak edilen konulardan birinin Mevlevilik esaslarına uyup uymadıkları olduğuna işaret eden Küçük, şunları kaydetti:

"Sema gerçekte Mevlevihanelerde yapılır, biz bir kültürel aktarım sunuyoruz. Bu aktarımı yapan dervişan semazen arkadaşlar, hayatlarında da Mevlevi usul ve esaslarına son derece riayet eden kişilerdir. Hazreti Pir Efendimizin Kur'an ve sünnet noktasındaki ifadelerine uyma noktasında ciddi çabanın içerisindedirler. Ben vazifeyi icra edecek arkadaşlara, mümkünse buraya gelirken oruçlu gelmelerini söylerim. 'Semaya gelirken, madden ve manen boş gel. Bir açlığın sahibi olduğun gibi manen de içinde kin, nefret, haset, garez gibi bir takım kötü hasletler olmasın. Geldiğinde 'gönül' dediğin ayine öylesine cilalanmış, öylesine parlak olsun ki burada sana lütfedilen manevi hal hemen aksetsin. Öylesine saflıkla gel. Elhamdülillah, son dönemde semanın mahiyet ve esrarına vakıf olan dervişanlar yetişti."

Kendilerine semazen olmak için başvuranları ciddi bir incelemeden geçirdiklerini vurgulayan Küçük, "3 yıl, hatta 5 yıl semayı öğrenmek için bekleyen dervişanın olduğunu biliyorum. 5 yıl sabırla beklerken beşeri zaaflar da ortaya çıkar. Bu bir ihsan işidir. Dervişanın oraya varabilmesi için imani noktada, İslami noktada bir noksanının kalmaması lazım ki ihsan boyutunda olan semayı anlayabilsin, maksadına nail olabilsin."

- Yaşayan bir mevlevi kültürü görmek istiyorlar

Küçük, dünyanın farklı yerlerinden birçok insanın Hz. Mevlana'yı ziyaret ettiğini, Mevlevililikle ilgili bir yakınlık hissedebilmek için Konya'ya geldiğini dile getirdi.

Her sene olduğu gibi bu sene de "Peki burada semayı seyrettik ama bunun esas yaşandığı yer neresi" şeklinde sorularla karşılaştıklarına dikkati çeken Küçük, "Böyle bir mekan maalesef yok. Yıllardır bunu söylüyoruz. Konya, Mevleviliğin en büyük merkezi. Hz. Pir burada, asitane burada ama müze. Orada sema edilecek bir yer yok. Belki dünyanın en büyük semahanesi Mevlana Kültür Merkezi ama burası da bir kültür merkezi. Konya'da bir Mevlevihanenin olmaması büyük eksiklik. Mevlevi kültürünün hakikaten yaşandığı bir Mevlevihanenin mutlaka kazandırılması gerekiyor."

Kaynak: AA