Entegrasyon Konferansı
Avusturya Dışişleri ve Entegrasyon Bakanı Sebastian Kurz, sığınmacılar nedeniyle Avrupa değerlerinin tehlike altında olduğunu ifade ederek, "AB sınırını korumazsak gümrüksüz bir Avrupa tehlikesi oluşur" dedi.
Avusturya'nın bu yıl sonuna kadar 85 bin iltica başvurusu beklediğini belirten Kurz, şimdiye kadar 63 bin başvuru yapıldığını, 20-25 başvurunun olumlu sonuçlanacağını bildirdi. Her mültecinin kendi ailesini de getirmek istediğine dikkati çeken Kurz, gelecek yıl ülkelerinde 40 bin ilticacı olacağını aktardı.
Mültecilere Almanca derslerini de içeren entegrasyon planları uygulamak istediklerini anlatan Kurz, hukuk devleti, demokratik değerler, eşitlik, temel haklar, erkek-kadın eşitliği ve özgürlükler konularında "Avusturya değerlerini" içeren zorunlu dersler vereceklerini söyledi.
Binlerce insanın hiçbir başvuru yapmadan Avrupa'nın ortasına kadar geldiğini ifade eden Kurz, "Mültecilerin hepsi başka kültürlerden geliyor. Bizim ülkemizdeki değerlere saygı göstermelerini istiyoruz. Demokrasi eşitlik, insan hakları, kadın erkek eşitliği gibi değerleri bu insanlara öğretmeye çalışıyoruz. Bunlar mecburen yapılacak" diye konuştu.
- "AB sınırını korumazsak, gümrüksüz bir Avrupa tehlikesi oluşur"
Sığınmacı talebine ilişkin "Artık kapasitemizi geçtik" diyen Kurz, bunun Avusturya toplumunda korku ve endişe yarattığını, sığınmacıların kontrollü şekilde sınırlandırılması gerektiğini savundu.
Kurz, Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn'un sığınmacı krizi nedeniyle AB'nin dağılma tehlikesi ile karşı karşıya olduğuna ilişkin açıklamasının hatırlatılması üzerine, "Ben bu görüşe katılmıyorum. Ancak Shengen'in nasıl zorlandığını görüyorum. Avrupa değerleri ve ilkelerinin, sınırların, giriş çıkışların ve serbest dolaşımın tehlike altında olduğunu görüyorum. AB sınırını korumazsak, bunları başaramazsak gümrüksüz bir Avrupa tehlikesi oluşur" diye konuştu.
Suriye görüşmelerine ilişkin bir soruya Kurz, "Suriye probleminin bir an evvel çözülmesi lazım" dedi.
-"Kontrolü kaybetmiş gibiyiz"
Almanya Göç ve Uyum Bakanı Aydan Özoğuz ise Avrupa ülkeleri arasında çok farklı uygulamalar olduğunu ve toplantıda bunları konuştuklarını söyledi.
Ülkeye gelen göçmenlere Avrupa değerleri hakkında bilgi verilmesinin olumlu olduğuna işaret eden Özoğuz, "Çünkü buradaki insanlarla komşu olacaklar. Birbirlerini anlamaları lazım" dedi.
Almanya'da 2005'ten bu yana Almanca kursları verildiğini anlatan Özoğuz, "Bu gerçek bir başlangıç olabilir" diye konuştu.
Özoğuz, "Sığınmacı akını karşısında sınırların kapatılması çözüm olabilir mi" sorusuna, "İnsanlar arasında bir korku başladı. Binlerce insan gelip istedikleri gibi Avrupa ülkelerine yayılacaklar mı? Ne yapacaklar? Kim geliyor? Neden geliyor? Sadece göç mü? Kaçanlar mı yoksa başkaları da var mı? Bu kontrolü kaybetmiş gibiyiz bence. Ben bunu büyük anlayışla karşılıyorum. Bundan sonra bir anlayabileceğimiz sistem gerekiyor. Tabii ki uzun yıllar sonra kazandığımız liberal yaşantı, bunu nasıl muhafaza edebiliriz diye soru işareti var" diye cevapladı.
- "Statü değişikliği konusunda henüz bir anlaşma yok"
Almanya'da Suriyeli sığınmacılara sağlanan koruma statüsünün sınırlandırılmasına ilişkin tartışmaların hatırlatılması üzerine Özoğuz, "Avrupa artık bu kadar insanı alamayacak. Almanya'ya her gün on binlerce insan geliyor. Konaklama bile tek başına büyük bir problem. Gerçekten zor. O konuda bir açıklama oldu acaba bir değişiklik olabilir mi? Statü değişikliği konusunda henüz bir anlaşma yok" diye konuştu.
Konferansa, Lihtenştayn Başbakan Yardımcısı Thomas Zwiefelhofer, Norveç Çocuk, Eşitlik ve Sosyal Katılım Bakanı Solveig Horne, İsveç Çalışma Bakanı Ylva Johansson, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Fransa, Yunanistan, Macaristan ve Portekiz, Slovakya ve İspanya'dan büyükelçiler ve üst düzey yetkililer katıldı.