Haldun Taner Sempozyumu

İSTANBUL - 2. Uluslararası Disiplinlerarası Tiyatro Buluşması etkinlikleri kapsamında, öykü, tiyatro ve kabare yazarı, öğretim üyesi ve gazeteci Haldun Taner için düzenlenen, "100. Doğum Yılında Haldun Taner Sempozyumu" Pera Müzesi'nde başladı.

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji Bölümü, İstanbul Kültür Sanat Vakfıİstanbul Üniversitesi Haldun Taner Tiyatro Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliğinde gerçekleştirilen etkinliğe, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü ile Pera Müzesi de destek verdi.

Sempozyumun açılışında konuşan Prof. Dr. Kerem Karaboğa, Haldun Taner'in edebiyat ve tiyatroya katkılarına vurgu yaparak, "Biz hep böylesi yürekli insanı ve her seyirciyi kavrayabilen bir tiyatroyu arıyoruz. Bunun bedenleşebildiği, hayat bulduğu yer zaten Haldun Taner'in kendisi, onun yapıtları. Bence biz aslında, kaybetmemeye çalıştığımız kendi insanlığımızı ve ümitlerimizi arıyoruz ve bunun için Haldun Taner'le buluşuyoruz diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Dikmen Gürün de, Taner'in İstanbul Üniversitesinde bir tiyatro enstitüsü kurulması için çok büyük uğraşlar verdiğini anlatarak, "1957 sonrasında Haldun Taner, Viyana'dan İstanbul'a dönünce, yine bu alanda uğraşlarını sürdürmüş ve ancak Profesör Macit Gökberk'in bulduğu bir formülle Felsefe Kürsüsü'ne bağlı tiyatro tarihi dersleri açılabilmiştir. Bu süreç, çok detaylı, esprili aynı zamanda da düşündürücü bir süreçtir. Çok büyük uğraşlar vermiştir Haldun Taner, tiyatro enstitüsünün kurulması için" dedi.

Tiyatro Tarihi dersinin ancak 1957 sonrasında açılabildiğine işaret eden Gürün, şunları kaydetti:

"O dönemde öğrencisi olma şansını yakalayanlar, Haldun hocanın ders verdiği amfinin her hafta dolup taştığını anlata anlata bitiremezler. Bilindiği gibi Tiyatro Eleştirmenliği ve Dramaturji bölümü 1992 yılında kuruldu. Haldun Bey'in hayalleri, neredeyse 40 yıl sonra gerçek olabildi. Vefatından da 7 yıl sonra."

Etkinliğin ana konuşmacısı Prof. Dr. Ayşegül Yüksel ise ünlü ismin, Galatasaray Lisesi'nde eğitim gördüğüne vurgu yaparak, "Üniversitede Alman Kültürü ve Edebiyatı gibi yabancı kültürleri, sanat tarihini okumuş, Evrensel kültürü özümsemiş. Daha sonra da yurt dışında tiyatro bilimi okumuş ve bolca tiyatro izlemiş. Dolayısıyla batılı sanat, film ve tiyatro bilgisinin alt yapısı zaten tamamlanmıştır" diye konuştu.

Taner'in, Osmanlı dönemindeki geleneksel tiyatroyu ve Cumhuriyet döneminde de son tiyatro ustalarını izleme fırsatı bulduğuna dikkat çeken Yüksel, "Bu da bir ayrıcalık. Osmanlı toplumunun içine doğmuş, Osmanlı toplumundan Cumhuriyet toplumuna geçişte de bizim kültürümüzü bütünüyle yaşamış olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla hem batı hem doğu kültürü ve düşüncesini aynı zamanda sindirmiş bir yazar var karşımızda" ifadelerine yer verdi.

Tiyatro profesyonellerinin ve sanatçıların katılımıyla yapılacak sempozyum yarın sona erecek.

Sempozyumun ikinci gününde, yapımcılığını İstanbul Tiyatro Festivali'nin üstlendiği, yönetmenliğini Selçuk Metin'in yaptığı Haldun Taner belgeseli gösterilecek.

Senaryosu Gülşah Özdemir Koryürek tarafından yazılan, müzikleri Borusan Quartet'e ait olan, ışık tasarımını Kemal Yiğitcan'ın gerçekleştirdiği belgesel, Demet Taner ile Gülriz Sururi, Metin Akpınar, Zeliha Berksoy, Ferhan Şensoy, Halit Ergenç, Tilbe Saran, Engin Alkan gibi ünlü sanatçıların katkılarıyla hazırlandı.

Kaynak: AA