Yaşanan Şiddet Olayları Toplumları Korkutuyor

Uzman Psikolog Sibel Deniz Toledo Falay, yaşanan şiddet olaylarının toplum üzerinde yarattığı gelecek kaygısı, korku, öfke, geleceğe dair umutsuzluk, hayattan keyif almama ve anksiyete gibi sıkıntıların nasıl atlatabileceği konusunda önerilerde bulundu.

Yaşanan Şiddet Olayları Toplumları Korkutuyor
Üst üste yaşanan şiddet olayları sadece fiziksel olarak birebir maruz kalan kişileri değil aynı zamanda çeşitli haber kaynakları yolu ile görüntülere ve bilgilere ulaşan milyonlarca kişiyi olumsuz etkiliyor. Hayatın anlamını sorgulama, korku, gelecek kaygısı, yaşananlara öfke, geleceğe dair umutsuzluk, hayattan keyif almama, anksiyete gibi sıkıntılar pek çok kişideki yakınma tablosu olarak görülmekte. SİMA Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nden Uzman Psikolog Sibel Deniz Toledo Falay, kişilerin bu durumla nasıl baş edebileceklerini anlattı.

Paris’te yaşanan patlama ve ardından haberlere yansıyan diğer terör tehditlerinin, şiddet olaylarının insanın en temel ihtiyacı olan kendini güvende hissetme ihtiyacını derinden sarstığını belirten Falay, “İnsanlarda hiçbir yer yeterince güvenli değil, yarın benim ya da sevdiklerimin de başına bir şey gelebilir hissiyatı oluştu. Bu da kişilerin daha fazla anksiyete hissetmesine yol açtı. Ayrıca bu tarz terör saldırılarında tehlikenin nereden ve ne zaman geleceğinin bilinmesi zor olduğundan yaşanan belirsizlik, algılanan tehdidi daha da kaygı verici hale getirdi. Belirsizlik baş edilmesi en zor durumlardan biridir ve çok yüksek kaygıya sebep olabilmektedir. Bunun yanı sıra vahşetin büyüklüğü ve eylemin soğukkanlılıkla yapılıp masum sivilleri hedef alması toplumlarda derin bir yara açtı” dedi.

Bu büyük çaptaki şiddet olaylarının kişiler üzerinde yarattığı etkilere ilişkin olarak Falay, “Kişilerde yoğun korku, kaygı, endişe, öfke, üzüntü, mutsuzluk görmekteyiz. Hayattan alınan zevkte azalma, korku kaygı verici senaryolar üretme, yaşananlara kızgınlık, çaresizlik kişilerin yakınmaları olabilmektedir. Kontrolü kaybetme hissi de beraberinde yoğun bir endişeyi getirmektedir. Bunların yanı sıra geride kalanlarda hayata devam etmeye dair suçluluk hissi de ortaya çıkabilmektedir. Genel bir mutsuzluk ve umutsuzluk hissi gündelik hayatı etkisi altına alabilmektedir. Terör ve şiddetin tam da yaratmak istediği etki budur aslında; toplumdaki güven ve huzur hissiyatını ortadan kaldırıp bireylerin günlük yaşamını sekteye uğratarak mutsuz etmek” diye konuştu.

Şiddet olaylarının neden olduğu psikolojik etkilerle nasıl başa çıkılabileceğini anlatan Uzman Psikolog Sibel Deniz Toledo Falay, şunları söyledi:

“Birincisi hayatta keyif aldığınız şeyleri ısrarla belki eskisinden de çok yapmaya devam edin. Sevdiklerinizle olan bağlarınızı güçlü tutmaya, onlarla bol bol vakit geçirmeye çalışın. Sizi rahatsız edecek, anksiyetenizi yükseltecek haberlerden mümkün olduğunca uzak durmaya gayret edin. Sosyal destek ağı kurun ve birbirinize destek verin. Duygularınızı dile getirmekten ve destek istemekten çekinmeyin. Kendinizi iyi hissetmeye zaman ayırın. En önemlisi hala yaşıyor, hala nefes alıyorsanız bunu hayata sıkı sıkı tutunmak için yeterli bir sebep olduğunu unutmayın.”
Kaynak: İHA