AK Parti Kütahya Milletvekili Nazlı, MTA Genel Müdürlüğünü Ziyaret Etti

AK Parti Kütahya Milletvekili Mustafa Şükrü Nazlı, Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürlüğünü ziyaret ederek, Simav'ın jeolojik yapısı, yeraltı kaynakları ve deprem fay hatları hakkında bilgiler aldı.

Nazlı, Kütahya ve Simav ilçesindeki deprem riski hakkında bilgi almak amacıyla MTA Genel Müdürü Yusuf Ziya Coşar ve MTA Bilimsel Dökümantasyon ve Tanıtma Dairesi Başkanı Dr. Erol Timur'dan ziyaret etti.

Ziyarette, Kütahya ve Simav ilçesinin jeolojik yapısını, yeraltı kaynaklarını ve deprem fay hatlarını inceleyerek bu konularla ilgili bölgede için neler yapılabileceği değerlendirdi.

Nazlı, ziyaretle ilgili gazetecilere yaptığı açıklamada, Kütahya'nın büyük bölümünün birinci derece deprem bölgesi içerisinde olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

"Simav ilçemiz yer altı ve yer üstü zengin  kaynaklara sahip Ege Bölgesi'nin en güzel ilçelerinden biridir. 2011 yılında yaşanan deprem ve sonrasında devam eden deprem fırtınaları, ilçede huzurun bozulmasına yol açmıştır. Ve her deprem meydana geldiğinde kulaktan dolma bazı bilgilerle oluşan değişik dedikodular halkın dilinde dolaşmaktadır. Bu durum ilçede yaşayan vatandaşlarımızın moralini bozmaktadır. Deprem konusunda yapılacak olan öncelikli iş halkın bilinçlendirilmesi gerekir.Özelikle yerel yönetimlerce sağlam binalar yapmak zorunlu hale geldi. Bu konuları konuşmak ve Simav halkını aydınlatmak üzere MTA yetkilileriyle görüşmeler yaptık."

Simav bölgesinde "reenjeksiyon kuyularının yapılmamasının depreme yol açacağı" şeklinde söylentilerin ilçede yaşayan halkta korku meydana getirdiğini dile getiren Nazlı, şunları kaydetti:

"MTA yetkilileri reenjeksiyon kuyularının olmamasının asla bir fayı harekete geçiremeyeceğini ve büyük bir depreme neden olamayacağını söylediler. Ancak statik dengenin bozulmasının mikro depremler oluşturabileceğini, aşırı çekime bağlı olarak boşluklar oluşabileceğini ve obruk dediğimiz büyük çökmelerin yaşanabileceğini bildirdiler. Yani depremlerin reenjeksiyon kuyularına bağlanması düşüncesinin bilimsel bir dayanağı olmadığını öğrendik. Ancak şunu da unutmamak gerekir ki reenjeksiyon kuyularının yapılmaması, jeotermal kaynakların sınırsız olmaması nedeniyle gelecek kuşaklara aktarılamaması, rezervuar besleme ve çekim dengesinin bozulması, su ısısının düşmesi, suyun miktarının azalması ve daha da önemlisi haznede kirlenmenin oluşmasına yol açabilir."

Nazlı, Simav'daki jeotermal enerjinin korunması ve gelecek nesillere aktarılabilmesi için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından ilçeye reenjeksiyon kuyusunun açılması yönünde talepte bulunduklarını sözlerine ekledi.

Kaynak: AA