55 Yıldır Oymacılık İşiyle Uğraşıyor
Bucak ilçesinde 76 yaşındaki Ömer Güner, 55 yıldır geçimini oymacılıkla sağlıyor
Bucak'ta yaşayan Ömer Güner, 55 yıldır oymacılık yapıyor
Okullar Caddesi'nde bulunan atölyesinde ahşap oymacılığı yapan Güner, gençlik yıllarından bu yana el oyması kaşık, baston, oyun kaşığı gibi ahşap malzemeler yaptığını söyledi.
Yaklaşık 55 yıldır geçimini bu işten sağladığını anlatan Güner, "Gençlik yıllarımda ahşap oyma işine başladım. Kendimi geliştirerek ahşap kazan kaşıkları, yemek kaşıkları ve halk oyunları için kaşıklar ve ahşap bastonlar yaptım" dedi.
Yeni makineler çıkmasına rağmen her şeyi kendi el emeği ile yaptığını anlatan Güner, "Hamur tahtası, beşik, elek, oklava , oyuncak beşik, tahta kaşık ve daha birçok şeyi yapıyorum. Benim burada bir oklavayı yapmam 10 dakika sürüyor. Pahalıya sattığım bir ürün yok genelde uygun fiyata satıyorum" diye konuştu.
Güner, metal kaşık ile tahta kaşık arasındaki farkın birçok insan tarafından bilinmediğini vurguladı. Metal kaşığın dişlere zarar verdiğini, tahta kaşığın ise doğallığı koruduğunu savunan Güner, şöyle konuştu:
"Bunları yaparken de doğaya zarar vermemeliyiz. Çünkü bu tahta kaşıklar, köknar ve şimşir ağaçlarından yapılıyor. Bu ağaçlar da özelliğinden dolayı kolay yetişmiyor. Bucak'ta bu işi yapan tek ben kaldım. Çünkü kültürel olarak da meslek olarak da bu işe pek sıcak bakılmıyor."
Güner, mesleği birine öğretip gelecek nesillere aktarmayı çok istediğini dile getirdi
Kaynak: AA
Okullar Caddesi'nde bulunan atölyesinde ahşap oymacılığı yapan Güner, gençlik yıllarından bu yana el oyması kaşık, baston, oyun kaşığı gibi ahşap malzemeler yaptığını söyledi.
Yaklaşık 55 yıldır geçimini bu işten sağladığını anlatan Güner, "Gençlik yıllarımda ahşap oyma işine başladım. Kendimi geliştirerek ahşap kazan kaşıkları, yemek kaşıkları ve halk oyunları için kaşıklar ve ahşap bastonlar yaptım" dedi.
Yeni makineler çıkmasına rağmen her şeyi kendi el emeği ile yaptığını anlatan Güner, "Hamur tahtası, beşik, elek, oklava , oyuncak beşik, tahta kaşık ve daha birçok şeyi yapıyorum. Benim burada bir oklavayı yapmam 10 dakika sürüyor. Pahalıya sattığım bir ürün yok genelde uygun fiyata satıyorum" diye konuştu.
Güner, metal kaşık ile tahta kaşık arasındaki farkın birçok insan tarafından bilinmediğini vurguladı. Metal kaşığın dişlere zarar verdiğini, tahta kaşığın ise doğallığı koruduğunu savunan Güner, şöyle konuştu:
"Bunları yaparken de doğaya zarar vermemeliyiz. Çünkü bu tahta kaşıklar, köknar ve şimşir ağaçlarından yapılıyor. Bu ağaçlar da özelliğinden dolayı kolay yetişmiyor. Bucak'ta bu işi yapan tek ben kaldım. Çünkü kültürel olarak da meslek olarak da bu işe pek sıcak bakılmıyor."
Güner, mesleği birine öğretip gelecek nesillere aktarmayı çok istediğini dile getirdi