Gazeteciler Yargılanmasına Başlandı
Şehit savcı Mehmet Selim Kiraz’ın odasında rehin alındığı fotoğrafları yayınlayan 18 gazeteci hakkında “Terör örgütü propagandası yapmak” suçundan açılan davanın ilk duruşması görüldü. Sanıklardan Can Dündar yurt dışına çıktığı gerekçesiyle duruşmaya katılmazken, mahkeme dosyadaki müştekilerin, müşteki sıfatlarının kaldırılmasına karar verdi.
İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni sanık Can Dündar katılmazken, 7 tutuksuz sanık ve avukatları salonda hazır bulundu.
İddianamenin okunması ve kimlik tespitlerinin ardından sanıkların savunmalarının alınmasına geçildi. Duruşmada ilk olarak Cumhuriyet Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü sanık Abbas Yalçın’ın savunması alındı.
“FLAMA GÖSTERMEK SUÇSA NEDNE HEPİMİZ BURADAYIZ?”
Yalçın, iddianameyi hazırlayan savcının objektif olarak suçun nasıl oluştuğunu belirtemediğini söyledi.
Yalçın, “9 gazete olarak yargılanıyoruz. Bazı gazeteler savcının rehin alındığı fotoğraftaki flamaları göstermemiş. Eğer flamaları göstermek suç ise, flamaları göstermeyen gazeteciler neden yargılanıyor? Biz fotoğrafı olduğu gibi tüm çıplaklığıyla yayınladık. Bizim editoryal tercihimiz olayı ortaya koymaktır. Bir terör örgütünün propagandasını yapmak değil aksine terör örgütünün şiddetini ve eylemin korkunçluğunu göstermektir” dedi.
“BAZI YAZARLARIMIZI TERÖRE KURBAN VERDİK”
IŞİD’in yaptığı vahşetlerin görüntülerini de yayınladıklarını ve amaçlarının terör örgütlerinin korkunç şiddetini göstermek olduğunu savunan Yalçın, “Biz bazı yazarlarımızı teröre kurban verdik. Bu konuda çok hassasız. Herhangi bir terör olayını meşru göstermemiz mümkün değildir. Beraatimi istiyorum” diye konuştu.
“HASSASİYET GÖSTERİP FOTOĞRAFI İLK SAYFADA VERMEDİK”
Yalçın’ın ardından Birgün Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Berkant Gültekin, herhangi bir terör örgütü propagandası yapmadıklarını belirterek, “Çeşitli hassasiyetlerimizden dolayı fotoğrafı birinci sayfada kullanmadık. İç sayfa manşeti de yapmadık. Hassasiyet gözettik. Savcıyı kamuoyuna o şekilde göstermek istemedik. İç sayfada haberini yaptığımız için fotoğrafı kullanmak zorundaydık. Bu fotoğraf zaten sosyal medyada kullanılmıştır” ifadelerini kullandı.
Duruşmada ifade veren diğer sanıklar da fotoğrafı kullanmaktaki amaçlarının kamuoyunu bilgilendirmek olduğunu belirterek beraatlerini istediler.
“MÜVEKKİLİM CAN DÜNDAR ÖDÜL ALMAK İÇİN YURT DIŞINA GİTMİŞTİR”
Sanık savunmalarının ardından söz alan sanıklar Can Dündar ve Abbas Yalçın’ın avukatı Bülent Utku, dosyadaki ihbar eden olarak görünen şikayetçilerin, halen cezaevinde kalan ve uzun süre hapis cezasına çarptırılmış kişiler olduğunu belirtti.
Avukat Utku, bu kişilerin Medeni Kanun’a göre müşteki olamayacaklarını savunarak, dosyadan müşteki yoluyla dinlenmelerinden vazgeçilmesini istedi. Avukat Utku, “Gazetecilikte 5N1K kuralı vardır. Gazeteciler bu kurallara göre haber yazar. Mozaikleme yapıldığında bu gerçek ortadan kaybolmaktadır. Müvekkillerin kastı gerçeği olduğu gibi kamuoyuna izah etmektir. Müvekkilim Can Dündar, ‘Sınır tanımayan Gazeteciler’ isimli örgütten ödül almak için yurt dışına gitmiştir. Mahkeme derhal beraat kararı vermeyecekse müvekkilimizi önümüzdeki celse hazır edeceğiz” dedi.
4 GAZETECİ HAKKINDA ZORLA GETİRİLME KARARI
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Can dündar, Emine Eren Keskin, Orhan Duman, Başak Günsever, Mehmet Emin Öztürk, Seçil Şengelir ve Temel Tanadalan’ın önümüzdeki celse savunmalarının alınması için hazır edilmelerine hükmetti. Mahkeme, tebligat yapılmasına rağmen duruşmaya gelmeyen sanıklar Gökhan Çorbacı, Mehmet Sabuncu, Murat Şimşek ve Orhan Şahin hakkında zorla getirilme emri çıkartılmasına karar verdi. Dosyadaki müştekilerin suçtan zarar görme ihtimalleri bulunmadığından müşteki sıfatlarının kaldırılmasını kararlaştıran mahkeme duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda teröristlerce şehit edilen savcı Mehmet Selim Kiraz’ın odasında rehin alındığına dair teröristlerin paylaştığı fotoğrafları yayınlayan 9 gazeteden 18 kişi hakkında iddianame düzenlendi.
İddianamede, aralarında Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın da bulunduğu 18 gazetecinin ’Terör örgütü propagandası yapma’ suçundan 7 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
Kaynak: İHA
İddianamenin okunması ve kimlik tespitlerinin ardından sanıkların savunmalarının alınmasına geçildi. Duruşmada ilk olarak Cumhuriyet Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü sanık Abbas Yalçın’ın savunması alındı.
“FLAMA GÖSTERMEK SUÇSA NEDNE HEPİMİZ BURADAYIZ?”
Yalçın, iddianameyi hazırlayan savcının objektif olarak suçun nasıl oluştuğunu belirtemediğini söyledi.
Yalçın, “9 gazete olarak yargılanıyoruz. Bazı gazeteler savcının rehin alındığı fotoğraftaki flamaları göstermemiş. Eğer flamaları göstermek suç ise, flamaları göstermeyen gazeteciler neden yargılanıyor? Biz fotoğrafı olduğu gibi tüm çıplaklığıyla yayınladık. Bizim editoryal tercihimiz olayı ortaya koymaktır. Bir terör örgütünün propagandasını yapmak değil aksine terör örgütünün şiddetini ve eylemin korkunçluğunu göstermektir” dedi.
“BAZI YAZARLARIMIZI TERÖRE KURBAN VERDİK”
IŞİD’in yaptığı vahşetlerin görüntülerini de yayınladıklarını ve amaçlarının terör örgütlerinin korkunç şiddetini göstermek olduğunu savunan Yalçın, “Biz bazı yazarlarımızı teröre kurban verdik. Bu konuda çok hassasız. Herhangi bir terör olayını meşru göstermemiz mümkün değildir. Beraatimi istiyorum” diye konuştu.
“HASSASİYET GÖSTERİP FOTOĞRAFI İLK SAYFADA VERMEDİK”
Yalçın’ın ardından Birgün Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Berkant Gültekin, herhangi bir terör örgütü propagandası yapmadıklarını belirterek, “Çeşitli hassasiyetlerimizden dolayı fotoğrafı birinci sayfada kullanmadık. İç sayfa manşeti de yapmadık. Hassasiyet gözettik. Savcıyı kamuoyuna o şekilde göstermek istemedik. İç sayfada haberini yaptığımız için fotoğrafı kullanmak zorundaydık. Bu fotoğraf zaten sosyal medyada kullanılmıştır” ifadelerini kullandı.
Duruşmada ifade veren diğer sanıklar da fotoğrafı kullanmaktaki amaçlarının kamuoyunu bilgilendirmek olduğunu belirterek beraatlerini istediler.
“MÜVEKKİLİM CAN DÜNDAR ÖDÜL ALMAK İÇİN YURT DIŞINA GİTMİŞTİR”
Sanık savunmalarının ardından söz alan sanıklar Can Dündar ve Abbas Yalçın’ın avukatı Bülent Utku, dosyadaki ihbar eden olarak görünen şikayetçilerin, halen cezaevinde kalan ve uzun süre hapis cezasına çarptırılmış kişiler olduğunu belirtti.
Avukat Utku, bu kişilerin Medeni Kanun’a göre müşteki olamayacaklarını savunarak, dosyadan müşteki yoluyla dinlenmelerinden vazgeçilmesini istedi. Avukat Utku, “Gazetecilikte 5N1K kuralı vardır. Gazeteciler bu kurallara göre haber yazar. Mozaikleme yapıldığında bu gerçek ortadan kaybolmaktadır. Müvekkillerin kastı gerçeği olduğu gibi kamuoyuna izah etmektir. Müvekkilim Can Dündar, ‘Sınır tanımayan Gazeteciler’ isimli örgütten ödül almak için yurt dışına gitmiştir. Mahkeme derhal beraat kararı vermeyecekse müvekkilimizi önümüzdeki celse hazır edeceğiz” dedi.
4 GAZETECİ HAKKINDA ZORLA GETİRİLME KARARI
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Can dündar, Emine Eren Keskin, Orhan Duman, Başak Günsever, Mehmet Emin Öztürk, Seçil Şengelir ve Temel Tanadalan’ın önümüzdeki celse savunmalarının alınması için hazır edilmelerine hükmetti. Mahkeme, tebligat yapılmasına rağmen duruşmaya gelmeyen sanıklar Gökhan Çorbacı, Mehmet Sabuncu, Murat Şimşek ve Orhan Şahin hakkında zorla getirilme emri çıkartılmasına karar verdi. Dosyadaki müştekilerin suçtan zarar görme ihtimalleri bulunmadığından müşteki sıfatlarının kaldırılmasını kararlaştıran mahkeme duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda teröristlerce şehit edilen savcı Mehmet Selim Kiraz’ın odasında rehin alındığına dair teröristlerin paylaştığı fotoğrafları yayınlayan 9 gazeteden 18 kişi hakkında iddianame düzenlendi.
İddianamede, aralarında Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın da bulunduğu 18 gazetecinin ’Terör örgütü propagandası yapma’ suçundan 7 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.