'Yaşaması Mucize' Denilen Minik Alya Herkesi Şaşırttı

İskenderun'da, gününden iki ay önce doğan, akciğerlerindeki kistler nedeniyle yaşama şansı verilmeyen Alya bebek, Konya'da iki riskli ameliyatla akciğerlerinin bir kısmı alınarak sağlığına kavuştu.

İskenderun'da yaşayan Mehmet Ali (33) ve Şule Çelik (28) çiftinin ikinci çocukları Alya, 22 Ocak'ta hamileliğin yedinci ayında 1 kilo 400 gram ağırlığında dünyaya geldi.

Doğuştan "Akciğer Hava Kistiği" hastalığı nedeniyle solunum cihazına bağlanan ancak durumu her geçen kötüye giden Alya, tedavi için Ankara'ya götürülmek istendi.

Konya-Ereğli Kavşağı'nda solunumu durma noktasına gelen Alya, ailesi tarafından Ereğli Devlet Hastanesine kaldırıldı. Buradan "acil" olarak Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesine sevk edilen Alya için İskenderun, Hatay ve Adana'da olduğu gibi Konya'da doktorlar yaşama şansı vermedi.

- "Bugüne kadar yaşaması bile mucize" denildi

"Bugüne kadar yaşaması bile mucize" denilmesine rağmen Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Sevgi Pekcan, Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tamer Altınok, Çocuk Yoğun Bakım ve Çocuk Acil Sorumlusu Dursun Odabaş, Alya'yı hayatta tutmak için seferber oldu.

İki büyük operasyon sonrası akciğerlerinin bir kısmı alınan ve herkesin kendisinden ümidini yitirdiği 7 aylık Alya, solunum cihazına gerek kalmadan taburcu edildi. Nadir görülen bir hastalık taşıdığı için fakültede asistanlara örnek olarak da gösterilen Alya'nın durumu, bilimsel yayın olarak da tıp dünyasıyla paylaşılacak.

- "Bu bebek o bebek mi?"

Anne Şule Çelik, kızına yüzde bir bile yaşama şansı verilmediğini, hatta yaşamasının "mucize" olarak değerlendirildiğini söyledi.

Ağır geçen iki ameliyat sonrası sağlığına kavuşan kızının, yaşama azmiyle herkesi şaşırttığını belirten Çelik, "Alya'yı gören hemşireler ve doktorlar şaşkınlıklarını, 'Bu bebek o bebek mi?, 'Acile gelen bebek bu mu?' cümleleriyle dile getiriyor. Doktorlar Alya'nın hastalığıyla ilgili 'asistanlara ders niteliğinde bir durum bu' ifadeleriyle kızımın durumunu örnek gösterdi. Alya'yı yaşatmak için canla başla çalışan doktorlarıma ilgilerinden dolayı çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.

- Solunum desteği yetmeyince her türlü risk alındı

Doç. Dr. Sevgi Pekcan, kendilerine aşırı solunum sıkıntısı nedeniyle sevk edilen bebeğin, solunum cihazına bağlandıktan sonra bir süre kilo almasının beklendiğini bildirdi.

Oksijen desteği de yeterli gelmeyince Alya'nın durumunun ağırlaştığını aktaran Pekcan, "Çok küçük bir bebekti. Her türlü risk göze alınıp, göğüs cerrahiyle ameliyat kararı alındı. Başarılı operasyon sonrası şükürler olsun durumu iyi" dedi.

- "Yaşama şansı neredeyse hiç yoktu"

Prof. Dr. Tamer Altınok, toplantı sonrası çok riskli ameliyata karar verdiklerini anlattı. "Yaşama şansı neredeyse hiç yoktu. Erken doğum olması, iki akciğerdeki büyük kistlerin kalbe bası yapması hayati tehlike oluşturuyordu" ifadelerini kullanan Altınok, şöyle devam etti:

"Ufak bir şans da olsa değerlendirmek istedik. Kritik ameliyatı yaptık. Operasyondaki en büyük sıkıntı her iki akciğerdeki kistlerin büyük olmasıydı. Bir tarafa müdahale ederken diğer taraftaki kistin patlama ihtimali nedeniyle bebeği kaybetme riski vardı. Kistlerin hangi kısımlarda olduğunu iyi tespit etmek lazımdı. Çok iyi değerlendirmeyle sağ akciğerin üst kısmını çıkarttık. Yoğun bakımda sıkıntı yaşadık. Daha sonra sol taraftaki kistik kısmı da çıkartarak taburcu etme aşamasına geldik."

- "İlk defa böyle bir vaka gördüm"

Prof. Dr. Dursun Odabaş ise ilk defa akciğerlerinde böylesine fazla kist olan bir bebek ile karşılaştığını söyledi. Ekip olarak birbirlerine güvendiklerini ve başardıklarını belirten Odabaş, hastanın solunumunun tedavi sürecinde birçok kez durma noktasına geldiğini vurguladı.

Yoğun bakımdayken "herhalde gidiyor" dedikleri anlar olduğunu ama morallerinin hiç bozulmadığını ifade eden Odabaş, "Bizlere verilebilecek en büyük ödül, Alya ve ailesinin gözlerindeki, yüzlerindeki mutluluk. Zorlu bir süreci başarıyla geçtik" şeklinde konuştu.

Kaynak: AA