ANALİZ - PYD, ABD-Rusya Rekabetinden Fırsat Kolluyor

OYTUN ORHAN / SELEN TEMİZER - PKK'nın Suriye'deki uzantısı Demokratik Birlik Partisi (PYD) üzerindeki ABD-Rusya rekabeti artıyor. Her iki ülke de DAEŞ'le karadan mücadele planlarını PYD üzerine kuruyor. Örgüt ise iki güç arasındaki rekabetten istifade ederek daha fazla yardım almanın peşinde. PYD'nin fırsatları kazanıma dönüştürürken kırmızı çizgileri ihlal etmesi, Türkiye'nin tepkisinin sürmesine neden olacak.

PYD, Suriye'de iç savaş başladığından bu yana "üçüncü yol" olarak tabir ettiği bir politika takip etti. Örgüt, Suriye’de yaşanan çatışmaları "Araplar arası" bir mücadele olarak niteledi ve doğrudan taraf olmayarak, kendi yerel çıkarlarına odaklandı. Savaşın derinleşeceği ve zaman içinde yerel güçlerin öne çıkacağı düşüncesinden hareketle kendi idari, siyasi, askeri ve ekonomik altyapısını güçlendirmeye çalıştı. Suriye içi ve dışı aktörlerle ilişkilerini belirlerken de sadece "özerk Kürt" bölgesi kurulmasına ne kadar hizmet edeceği hesabından yola çıktı. Bu çerçevede Suriye rejimi ile kurmuş olduğu "özel ilişki" Kürt nüfusun yoğun yaşadığı bölgelerde PYD’nin önünün açılmasına hizmet etti. Ancak yine de hiçbir aktörle kalıcı, stratejik düzeyde ilişki geliştirmedi.

DAEŞ'in yükselişi de PYD’ye yeni fırsat alanları sundu. PYD için DAEŞ'e karşı mücadelede yer almak, uluslararası alanda meşruiyet sağlama ve destek almanın araçlarından biri haline dönüştü. Bu anlamda ABD ve PYD arasında özel bir ilişki oluştu. PYD, DAEŞ ile mücadelede ABD'nin en önemli müttefiki haline geldi. ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerinin DAEŞ'e saldırılarının büyük çoğunluğu, Kobani'de PYD’ye destek için düzenlendi.

ABD-PYD ortaklığının bir sonraki ayağı Tel Abyad oldu. Mayıs 2015 ortalarında başlayan koordineli operasyonlar sonucunda Tel Abyad PYD'nin kontrolüne geçti. Böylece PYD, ülkenin kuzeyinde birbirinden kopuk olan Haseke ve Kobani "kanton"larını birleştirdi. PYD'nin bir sonraki hedefinin Cerablus'u almak olduğunu açıklaması üzerine, "ABD denetiminde Suriye'nin kuzeyinde bir Kürt bölgesinin ortaya çıkması" ihtimali güçlendi.

- ABD'den PYD merkezli bir strateji kurdu

Bu ayın başında ABD, eğit-donat programının planlandığı gibi işlememesi üzerine yeni stratejisini PYD'ye daha ağırlıklı bir rol üzerine kurdu.

ABD Başkanı Barack Obama, 3 Ekim'deki açıklamada, ılımlı muhaliflere yönelik eğit-donat programının başarısızlığı nedeniyle Kürt gruplarla ilişkilerini geliştireceklerini duyurdu.  Amerikan yönetimi, PYD'nin yerel müttefiği bazı silahlı muhalif Arap grupları doğrudan desteklemeye başladı. Ceyş el Suvar, Burkan el Fırat, El Sanadid, El Cezire Tugayları ve Süryani Askeri Konseyi adlı bu küçük gruplar, PYD ile 12 Ekim'de "Suriye Demokratik Güçleri" oluşumu altında birleşti.

- Rusya'nın devreye girmesi nedeniyle ABD'nin PYD'ye desteğini artıyor

Rusya, PYD ile ilişkilerini geliştireceğinin sinyallerini Suriye'deki hava saldırılarına başlamadan iki gün önce Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki konuşmasında verdi. Putin, sadece rejim ordusu ve Kürtlerin gerçek anlamda DAEŞ’a karşı mücadele ettiğini savundu. Rusya'nın 30 Eylül'de hava saldırılarına başlamasından 11 gün sonra Putin’in Ortadoğu ve Afrika Özel Temsilcisi ve Dışişleri Bakanı Yardımcısı Mihail Bogdanov, PYD Eş Başkanı Salih Müslim ile Paris'te görüştü. Bogdanov, 21 Ekim'de de örgütün diğer eşbaşkanı Asya Osman ve Kobani'deki temsilcilerini Moskova'da ağırladı. Ziyaretleri, PYD’nin Rusya’da temsilcilik açmak girişimleri takip etti.

PYD'nin beklentisi, ABD'nin yardımlarının sürdüğü bir zamanda Rusya'dan da etkili askeri yardımlar alabilmek.

Örgüt bir taraftan da Rusya ile işbirliğini derinleştirmeye hazır olduğu mesajlarını vererek ABD'nin kendisine olan ilgisini artırmak istiyor. PYD böylece iki büyük güç arasındaki rekabetten fırsat kolluyor.

ABD ve Rusya'nın ilgisi, PYD'nin gerekli gördüğünde bir ülkeyi diğerine karşı koz olarak kullanabilmesini de sağlayacak. Bir tarafla işbirliğinin artması diğerini PYD’ye daha fazla destek verme konusunda motive edecek ya da örgüt, biriyle sorun yaşadığında diğerine yaklaşarak açığı kapatabilecek.

ABD'nin kara savaşı stratejisinin merkezindeki PYD'yi Rusya'ya kaptırmak istememesi, örgüte alan açıyor.

Nitekim ABD Savunma Bakanı Ashton Carter'ın dün DAEŞ'le mücadeledeki yeni planının PYD ile birlikte, Rakka üzerindeki saldırılara ağırlık vermek olduğunu açıklaması, PYD'nin bu çabasında şimdilik başarılı olduğunu gösteriyor. ABD Senatosu Silahlı Hizmetler Komitesi’nde konuşan Carter, Suriye'deki yoğun hava saldırılarını artıracaklarının altını çizerken "yeni donatma yaklaşımı"yla güçlendirecekleri grupların Rakka'ya ilerleyeceğini  kaydetmişti.

- ABD için PYD-Rus işbirliğinin sınırları

ABD-Rusya rekabeti, PYD'ye yeni imkanlar sunsa da bazı handikapları beraberinde getiriyor.

Putin, 23 Ekim'de PYD ile Esed rejimi güçlerinin birleşmesi gerektiğini söyleyerek, örgüte Suriye'deki iç savaşa rejim safında devam etme çağrısı yapmıştı.

Rusya'nın etkili silah yardımı karşılığında PYD'den alacağı en iyi karşılık, Afrin ve çevresi ile Halep merkez ve kırsalında rejimin kara operasyonlarını rahatlatacak biçimde muhaliflere yeni cepheler açması olacak.

Diğer taraftan PYD'nin Rusya'nın beklentilerine yanıt vererek rejim ve hatta Hizbullah'la işbirliğine girmesi, ABD'nin güvenini tamamen kaybetmesine yol açabilir.

- PYD'nin Türkiye ve muhaliflerden alacağı tepkiler

Örgütün, ABD'den sonra Rusya ile de güçlü işbirliği arayışının nedenlerinden biri de Türkiye'nin müdahalelerine karşı koruma sağlamak. PYD böylece Suriye'nin kuzeyinde Türkiye-Suriye sınırı boyunca ilerlemeyi ümit ediyor.

PYD'nin Rusya ile derin bir askeri işbirliğine girmesi ve bundan aldığı cüretle en önemli stratejik hedefi olan Cerablus-Azez hattına ilerlemeye çalışması ise buna izin vermeyeceğini gösteren Türkiye'nin müdahalelerinin sürmesine neden olacak.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, gazetecilere yaptığı son açıklamada, PYD'nin Türkiye'ye sızmaya çalışması, Fırat'ın batısına geçmesi ve elindeki silahların PKK'ya geçmesi halinde örgüte karşı tedbir alınacağını ifade etmişti.

PYD'nin rejim ve Rusya ile işbirliğini derinleştirmesi, Suriyeli muhalifler arasında PYD’ye karşı zaten var olan güvensizliğin de derinleşmesine neden olacak. PYD, Afrin’de Fetih Ordusu, Halep’te Şam Cephesi gibi güçlü muhalif çatı yapılanmaların saldırılarına maruz kalabilir.

Kaynak: AA