HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, İstanbul Adliyesi'nde

İSTANBUL - HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Seçim sonrası, demokrasi, adalet ve barış ilkelerinde tabii ki bütün partilerle oturup tartışmaya hazırız. Hangilerinde uzlaşılır, uzlaşma sağlanır mı, sağlanmaz mı, bu başka bir konu ama biz tartışmaya açık olacağız. Yoksa, koalisyon kurduk, görüşmesini yaptık, anlaştık diye bir şey yok" dedi.

Demirtaş, Ankara'daki terör saldırısına ilişkin geçen hafta Çağlayan Adalet Sarayı'nda gerçekleştirdikleri protestoda "Cumhurbaşkanı'na hakaret" ve "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" suçlarını işledikleri iddiasıyla haklarında soruşturma başlatılan avukatlara destek amacıyla HDP Gaziantep Milletvekili Celal Doğan ile bu adliyeye geldi.

Aralarında HDP İstanbul milletvekilleri Filiz Kerestecioğlu ile Sezai Temelli'nin de bulunduğu avukat grubu tarafından karşılanan Demirtaş ile Doğan, adliyedeki İstanbul Barosu odasına geçerek, cübbe giydi.

Demirtaş, avukat meslektaşlarıyla dayanışma için adliyede bulunduklarını belirterek, "Türkiye'de en önemli sorun alanlarından biri de maalesef ki yargıda yaşanan sorunlardır. Tabii ki tek bir kalemde özetlenebilecek, tek bir günde de çözülebilecek sorunlar değil bunlar. Çok kronik yapısal sorunları var. Yargı alanıyla ilgili bugüne kadar görev başına gelen her hükümet, kendisine yarayacak şekilde düzenlemeler yaptı. Burada tabii siyasetçilerin suçu ne kadar büyükse yargı mensuplarının da suç ortaklığı vardır" diye konuştu.

Bazı hakim ve savcıların siyasetten, siyasetçiden daha çok politik kimlikle hareket ettiğini öne süren Demirtaş, "Ama çok şükür ülkede halen onuruyla, haysiyetiyle hukukun üstünlüğünü savunan yargı mensupları da var. Özellikle de avukatlar var. Avukat arkadaşlarımızın Türkiye'nin her yerinde adaletin tam anlamıyla tecelli edebilmesi için ortaya koydukları yoğun çabadan dolayı partim adına özellikle teşekkür etmek istiyorum" dedi.

- "Bir zamanların anlı şanlı, güneş gözlüklü savcıları gibi"

"İktidara gelme olanağı elde ettiklerinde, avukatlık mesleğinin insan hakları onuruna uygun bir şekilde yapılması için çaba sarf eden avukatlara haksız yere siyasi soruşturmalar açtıran savcılar hakkında işlem başlatacaklarını" söyleyen Demirtaş, "Sakın ola ki bir zamanların anlı şanlı, güneş gözlüklü savcıları gibi yurtdışına çıkmaya da çalışmayın. Nerede olursanız olun bulunacaksınız ve yargının karşısına çıkarılacaksınız" ifadelerini kullandı.

Türkiye'deki adalet saraylarında en az dağıtılan şeyin adalet olduğunu ve yurttaşların adaletin tesis edileceğine dair inançları olmadığını öne süren Demirtaş, "Bunda da suç siyasetçilerin olduğu kadar siz yargı mensuplarınındır. Cesaretinizi lütfen bugünlerde gösterin. On binlerce cesur savcı ve hakimin olduğunu biliyoruz. Sesiniz bugün çıkmayacaksa başka zaman çıkmasın" dedi.

Demirtaş, Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'nin mahkemeye sevk edilme sürecinin adli değil siyasi faaliyet olduğunu iddia ederek, "Hakim karşısına çıkarıldığında gönül isterdi ki şu adliyenin koridorlarını hakim ve savcıların sloganları inletsin. Hakim ve savcılar yürüyüş yapabilmeliydi adliyede" şeklinde konuştu.

Vicdanı olan, hukuka, toplumun bir arada huzur içinde yaşaması gerektiğine inanan yargı mensuplarından bir ricası olduğunu kaydeden Demirtaş, "Lütfen sesinizi yükseltin. Bunu HDP'yi destekleme adına söylemiyorum. İnsanlığın bütün evrensel değerlerini savunma ve destekleme adına sizlerden bunu isteme hakkımız vardır" dedi.

- "Kendimi ihbar ediyorum"

Demirtaş, avukatların Ankara'daki terör saldırısını protesto için yaptığı anmayı savcılığın bir soruşturma gerekçesine dönüştürdüğüne değinerek, o gün orada olmamasına rağmen "Ben de İstanbul Adliyesi'ndeydim. Kendimi ihbar ediyorum. Birlikte protesto ettik. Binlerce avukat aynı şeyi yaptı" diye konuştu.

HDP olarak geniş bir adalet reformu önerdiklerini belirten Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Savcıların bürolarının adalet saraylarının dışında olması önerimiz tam da bunun içindir. Avukat ve savcı, silahların eşitliği gereği yargıç karşısında aynı pozisyonda olmak zorundalar fakat durum Türkiye'de öyle değil. Avukatların büroları adliyenin dışında. Savcılar adliyeyi çalışma mekanı olarak kullanıyorlar, kendi iş yerleri olarak görüyorlar. Bu yanlış bir uygulamadır. Eğer iktidar ya da koalisyon ortağı olursak, bir düzenlemeyle savcı bürolarının da adalet saraylarının dışına çıkarılmasını sağlayacağız."

Demirtaş, bir gazetecinin, "Cumhuriyet gazetesine verdiğiniz röportajda 1 Kasım sonrası AK Parti ile koalisyona açık olduğunuzu söylediniz. Hangi şartlarda AK Parti ile koalisyon kurarsınız?" sorusuna karşılık, Türkiye'de 3 temel ilkenin hayata geçirilmesi gerektiğini savunduklarını anlattı.

Selahattin Demirtaş, "Demokrasi, adalet ve barış. Bu üç temel ilkenin alt başlıkları da var. Bu ilkelerde seçim sonrası tabii ki bütün partilerle oturup tartışmaya hazırız. Hangilerinde uzlaşılır, uzlaşma sağlanır mı sağlanmaz mı bu başka bir konu ama biz tartışmaya açık olacağız. Yoksa koalisyon kurduk, görüşmesini yaptık, anlaştık diye bir şey yok. Sonuçta koalisyon ihtimali çıktığında birileri oturup koalisyon görüşmesi yapacaktır. Biz HDP olarak da koalisyon görüşmelerine açık olacağımızı belirttik. İfade ettiğim buydu" dedi.

- Demirtaş'tan dernek ziyareti

Daha sonra Ümraniye'deki Koçgiri Kültür Derneği'ni ziyaret eden Demirtaş, 7 Haziran seçiminin bir fırsat olduğunu, 1 Kasım seçimlerini ise kendilerinin istemediğini söyledi.

Demirtaş, "Madem tekrar seçim istediniz, işte size seçim. Bizler biraz daha çalışırsak 7 Haziran'dan daha fazla oy alacağız, çok daha yüksek milletvekili sayısıyla parlamentoya gireceğiz" dedi.

Türkiye'nin geleceği adına konuşacak kim varsa onlarla oturup konuşacaklarını aktaran Demirtaş, Türkiye'nin geleceği için koalisyonlara hazır olduklarını dile getirdi.

Demirtaş, sözlerini şöyle tamamladı:

"İlkelerimiz, savunduğumuz doğrularımız var. Doğrularımızı muhalefette de iktidarda da savunuruz. İkisine de hazırlıklıyız. Seçimleri kazanmak kadar kaybetmek de normal. Sadece bir yıl iktidarda kalırsak bir daha asla beyaz toroslar memlekete giremeyecek. Eğer ülkemize fedakarlık yapmak istiyorsak barış getireceğiz. Şu anda barıştan daha acil sorunumuz yok. 1 Kasım'da parlamentoya daha güçlü geleceğiz. Güçlü olacağız. Alevi, Sünni, Kürt, Türk, Ermeni, Gürcü yan yana duracağız."

Kaynak: AA