Demirtaş'ı istifa ettirecek o sözler

Demirtaş, bugün yaptığı açıklamada halkı sokağa dökmeye yönelik herhangi bir açıklamasının olmadığını ve ortaya çıkması durumunda istifa edeceğini söyledi.

Demirtaş'ı istifa ettirecek o sözler
Demirtaş'ı istifa ettirecek o sözler
50'den fazla insanın öldüğü 6-8 Ekim olaylarını başlatan çağrı ise Demirtaş'ın başkanlığında toplanan HDP Parti Meclisi tarafından yapılmıştı. Demirtaş, Suruç'taki canlı bomba saldırısından sonra ise tabanına seslenerek, “herkes kendi güvenlik önlemini alsın” demişti. Demirtaş, terör tepki eylemlerinde HDP binalarına yapılan saldırılara karşı partililerden misli ile karşılık vermelerini de istemişti.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bir basın açıklaması yaparak Kobani ve Suruç saldırılarının ardından 'halkı sokağa dökme' ilişkin olarak herhangi bir açıklamasının bulunmadığını ve hatta ima dahi etmediğini iddia etti. Demirtaş, ayrıca söz konusu açıklamalarının ortaya çıkması durumunda ise istifa edeceğini duyurdu.

Suruç'taki saldırıdan sonra açıklama yapan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, halkı saldırılara karşı önlem almaya çağırdı. Demirtaş'ın devleti yok sayan 'silahlanma çağrısı' olarak yorumlanan sözleri şöyle: 'Geçiçi hükümet, yurttaşlarımızın can ve mal güvenliği tedbirlerini almak için, her türlü sorumluluğunu yerine getirmekle mükelleftir. PYD'ye karşı, orduyu ve on binlerce askeri sınıra yığarak sözde güvenlik tedbiri alan hükümet, Suruç'ta elini kolunu sallayarak bomba patlatanların siyasi olarak hesabını vermek zorundadır. Her türlü istihbarat ve güvenlik açığından şu andaki hükümet sorumludur. Ancak, halkımız, siyasi kurumlarımız, sivil toplum örgütleri, belediyeler, meslek örgütleri gibi bütün toplumsal yapılar kendi güvenlik tedbirlerini de geliştirmelidir. Parti binalarımıza giriş çıkışlar, toplu eylem ve etkinliklerin yapıldığı yerler mutlaka özel olarak güvenliği sağlanan yerler haline getirilmelidir. IŞİD tecavüzcülerinin kurumlarımıza, halkımıza bu kadar rahatça ve pervasızca saldırmasının önüne geçecek tedbirler geliştirilmelidir. Yarın yapılacak MYK toplantımızda bu konu özel olarak ele alınacaktır.'



Kobani ve Suruç'ta yaşananlara ilişin olarak Demirtaş'ın hem çeşitli röportajlarında hem de basın açıklamalarında halkı 'gece-gündüz' eyleme çağırdığı ve 'direnişçilere teşekkür ettiği' görüntüleri yer alıyor. Demirtaş, bugün yaptığı açıklamada herhangi bir imada bulunmadığını ve bulunduğu durumda istifasını sunacağını açıkladı.

'Kobani'de yaşanan katliam girişimine karşı 7'den 70'e bütün halklarımızı sokağa, alan tutmaya ve harekete geçmeye çağırıyoruz.'

Demirtaş'ın ve Yüksekdağ'ın parti meclisinin ardından yapılan yazılı açıklama, 'Halklarımıza Acil Eylem Çağrısı' başlığı ile yayınlanmış ve 'Kobani'de yaşanan katliam girişimine karşı 7'den 70'e bütün halklarımızı sokağa, alan tutmaya ve harekete geçmeye çağırıyoruz' ifadelerine yer verilmişti.

35 ilde gösteriler
HDP'nin 6 Ekim'de, IŞİD'in Kobani'ye (Ayn el Arap) yönelik saldırıların üzerine yaptığı çağrının ardından 35 ilde izinsiz gösteriler yapılmıştı.

Demirtaş'ı istifa ettirecek o sözler


HDP'nin resmi Twitter hesabı üzerinden ise bu paylaşımda bulunulmuştu.
'Gençler gidip Kobani'de savaşmalı'

Selahattin Demirtaş, gençleri Kobani'de savaşmaya çağıran şu çağrıyı yapmıştı: 'Suruç'ta insanlar çadır açacak, sivil eylem ve etkinlikler yapacaklar ama bununla yetinilmemeli. Bütün gençlere IŞİD'e karşı cephede savunma çağrısı yapıyorum. Bugün Kobani'de insanlık onuru savunuluyor. Madem uluslararası güçler sessiz kalıyor, madem Türkiye bu kadar sesiz kalıyor; Türk'ü ile Kürt'ü ile Alevisi ile Sünnisi ile gençler gidip Kobani'de IŞİD barbarlığına karşı direnebilmelidir. Açıkça bu çağrıyı yapıyorum bu bir insanlık borcudur aynı zamanda' dedi.

'Gece-gündüz protesto'
Demirtaş ayrıca bir gazeteye vermiş olduğu röportajda da 'biriken bir öfkenin' nasıl yatışacağını şöyle anlatmıştı: 'Doğrudan Kobani ile bağlantılıdır. Öfkeyi yatıştırabilecek olan biz değiliz. Bizim halk üzerinde ne böyle bir gücümüz vardır, ne de buna gerek vardır. Yani halk IŞİD'e karşı durmasın, sempati duysun diye uğraşacak değiliz; sempati duyulsun diye yeterince uğraşanlar var zaten. Halkın öfkesinin alanlarda, meydanlarda, gece gündüz evinde, sokakta, arabasında elindeki bütün imkanlarla bir protestoya dönüşmesinin çağrısını yaptık, o çağrının da halen arkasındayız.'