Suriyeli Çocuklar Geleceğe Türkiye'deki Okullarda Hazırlanıyor

Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak İstanbul'a gelen Suriyeli sığınmacıların çocukları, Türkiye'nin birçok ilinde olduğu gibi kendileri için hazırlanan ortam sayesinde eğitimlerinden geri kalmıyor.

Yaklaşık 25 bin Suriyeli çocuk, İstanbul'daki 48 geçici eğitim merkezi ve 9 okulda eğitim görüyor.

Geçen yıl Kağıthane'deki 2 devlet okulu öğleden sonra Suriyeli çocukların eğitimi için pilot olarak belirlenmişti. Bu yıl ise okulların sayısı 9'a yükseldi. Esenler ve Sultanbeyli'de ikişer, Avcılar, Ümraniye ve Sultanbeyli'de de birer okulda Suriyeli çocuklara eğitim alıyor.

Suriye müfredatının uygulandığı okullarda, Türkçe dersleri de veriliyor.

İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı okulların yanı sıra yönetimini daha çok sivil toplum kuruluşlarının üstlendiği 48 eğitim merkezinde de Suriyeli çocuklar okula devam ediyor.

Bu eğitim merkezlerinde, anaokulundan lise sona kadar olan sınıflarda eğitim yapılıyor. Lise sondaki öğrenciler, yabancılar için uygulanan sınava girerek denklik alabiliyor hatta üniversite eğitimine de devam edebiliyor.

Bu eğitim merkezleri, resmi kurumlarla protokol imzalayarak kendi öğretmenleriyle eğitim verebiliyor.

Sultangazi'deki Necip Fazıl Kısakürek İmam Hatip Ortaokulu, öğleden sonra Suriyeli çocukların eğitimine ayrılan devlet okullarından biri.

Okul öğleden sonra El Menahil (İlim Çeşmeleri) Suriye Okulu adıyla Türk müdür gözetiminde kendi yönetici ve öğretmenleriyle eğitime devam ediyor.

Okulda yaklaşık 600 Suriyeli çocuk anaokulundan 8. sınıfa kadar eğitim görüyor. Sınıflar 25-30 kişiden oluşuyor. Okulun masrafları Tayvanlı Tzuchi Vakfı tarafından karşılanıyor.

İmam-hatip okulu şeklinde eğitim veren bu okulda öğrenciler derse girmeden önce Kuran-ı Kerim'den kısa bir sureyi ve Hadis-i Şerif'i her gün birlikte okuyor. Okulda çoğunluğu kadın 60 öğretmen görev yapıyor.

- "Türkçe bizim geleceğimiz haline geldi"

El Menahil Okulu yöneticisi Cuma Süreyya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk Hükümeti'ne Suriyeli çocuklara okullarını açmasından dolayı teşekkür ederek, "Allah'a şükür ediyoruz. Bu konuda her Suriyeli'nin Türkiye'ye şükran borcu var" dedi.

Süreyya, iki yıldan beri çocukların eğitimi için yer aradıklarını belirterek, "Her şey Allah'ın yardımıyla oldu. Arkadaşlarımızla Sultangazi Belediye Başkan Yardımcısıyla görüştük. O da bizi İlçe Milli Eğitim Müdürü İbrahim Demir'e yolladı. Onun yardımıyla bu okulda eğitime başladık. Kaymakam Ali Bey de bize çok destek verdi" diye konuştu.

Suriyeliler için Türkçe'nin çok önemli hale geldiğini vurgulayan Süreyya, "Her okulumuzda Türkçe ders olarak okutuluyor. Türkçe bizim geleceğimiz haline geldi. Türk üniversitelerine girmek isteyen çocuklarımız  için Türkçe çok önemli bir ders. Haftada 5 saat Türkçe dersi okutuluyor" ifadelerini kullandı.

- "Sınıfta hem anne hem de baba olmak zorundayız"

Öğretmenlerden Mevre Beyruti ise öğrencilerine kavuşmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Savaş dolayısıyla okula ara veren çocuklara yeniden ders vermenin güzel bir duygu olduğunu belirten Beyruti, şunları kaydetti:

"Türk Hükümeti'ne, hocalara ve idareye bu imkanı bize verdikleri için çok teşekkür ediyorum. İki ülkenin müfredatında fark var. Burada savaştan dolayı aynı seviye olmayan çocuklar aynı sınıfta ders görüyor. Bu bizim için ve onlar için çok zor. Türkiye'nin ders müfredatı da farklı ama alışmaya çalıyorlar. Çocuklar savaştan kaçıp geldikleri için sevgiye, huzura ve güvene ihtiyaçları var. Sınıfta hem anne hem de baba olmak zorundayız. Onları savaş psikolojisinden kurtarmamız lazım. Çocuklara daha yakın olmak zorundayız."

- "İstanbul Şehir Üniversitesinde 8 öğrencimiz okuyor"

Suriyelilerin kurduğu bir dernek tarafından açılan Akademi İstanbul Suriyeli Okulu ise 2013'te 350 öğrenciyle Fatih'te eğitime başladı. Geçen yıl 2. şubesini açan okulda anaokulundan lise sona kadar 800 öğrenci eğitim görüyor.

Akademi İstanbul Suriyeli Okulu Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Katipoğlu, savaşın ardından Türkiye'ye gelen Suriyelilerin en büyük sorunlarından birinin eğitim olduğunu söyledi.

İstanbul'da 1 milyona yakın Suriyeli bulunduğunu, bu ailelerin çocuklarının da eğitim alması gerektiğini vurgulayan Katipoğlu, şunları anlattı:

"Suriye müfredatı ağırlıklı dersler veren bir okul açtık. Kar amacı güden bir kuruluş değiliz. Bağış ve destek yoluyla okulumuzun kirası, hocalarımızın masrafı ve diğer giderlerini ödemeye çalışıyoruz. Türkçe, İngilizce ve Arapça'yı iyi bir şekilde öğretiyoruz. Başarılı olan öğrencileri üniversiteye gönderiyoruz ve bursunu da biz veriyoruz. İstanbul Şehir Üniversitesinde 8 öğrencimiz okuyor."

Katipoğlu, Suriyelilerin eğitimi konusunda Türkiye'nin bir ilke imza attığını dile getirerek, "Dünyada eğitim ve diğer haklar açısından ensar ve muhacir ifadesi tam anlamıyla Türkiye'de uygulanmaktadır. Suriyelilerin sağlık ve eğitim açısından rahatlıkla gelebildiği yer Türkiye'dir. Bundan da Suriye halkı çok memnundur. Türkçe müfredatı Arapça diline uyarlanarak eğitime devam etmek istiyoruz. Türkiye'ye ve Türk Hükümeti'ne teşekkür ediyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

- "Bu hizmet rüya gibi bir şey"

Halepli Türkmen Ali Şahin Hamed ise 4 çocuğunun El Menahil okuluna devam ettiğini söyledi.

Türkiye'nin okullarını Suriyeli çocuklara açmasını, "Bu hizmet rüya gibi bir şey gerçekten" diye tanımlayan Şahin, okulun açıldığı gün velilerin, öğretmenlerin ve öğrencilerin mutluluktan ağladığını aktardı.

Hamed, "Okulun açıldığına inanamıyorlardı. İçeride toplantılar yaptık, öğretmenleri tebrik ettik, şükrettik, dualar ettik. Allah bize yardım etti ve böyle bir okulu bulduk. Eşim de müdür yardımcısı olarak bu okulda çalıyor" dedi.

Öğrencilerden 12 yaşındaki Rosel May ise 6. sınıfta okuduğunu ve Rasulayn'dan Türkiye'ye geldiğini ifade etti.

Babasının Suriye'de araba satıcılığı yaptığını ancak şu anda işsiz olduğunu aktaran May, şöyle devam etti:

"8 kardeşiz. 3 yıldır okula gidemedim. Bombaları gördüm Suriye'de. Burada savaş yok. Çok güzel bir hayat var. 2 gündür buradayım. Büyüyünce doktor olmak istiyorum. Çünkü Suriyeliler hastalanıyor, onları tedavi etmek istiyorum. Türkler de Suriye'ye gelirse onların her istediğini yaparım. Onları tedavi ederim."

Sekiz yaşındaki Berat Sait ise büyüyünce pilot olmak istediğini ifade ederek, "Buradaki günlerim güzel geçiyor. Arkadaşlarımla futbol oynuyorum daha sonra öğretmenlerimizden ders alıyoruz. Burada olduğum için çok mutluyum" dedi.

Abdülmecit Bolu da Türkiye'ye 3 yıl önce geldiğini belirtti. Okula devam etmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Bolu, "Çok iyi hocalar var. Okula başladıktan sonra Türkçe dersleri de görmeye başladık. Türkiye bizim ikinci vatanımız. Büyüyünce futbolcu olmak istiyorum" ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA