Müezzinoğlu: Erkek için de en güçlü kariyer babalıktır

Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, "Analık bir kadın için en güçlü kariyer, bir erkek için de en güçlü kariyer babalık. Bakanlık da vekillik de hikaye, iyi bir babaysam en büyük kariyer bu" dedi.

Müezzinoğlu: Erkek için de en güçlü kariyer babalıktır
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, parti teşkilatıyla buluşmak üzere geldiği kentte, DSİ toplantı salonunda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bir basın mensubunun, 'Cumhurbaşkanımız 4 eski bakanın Yüce Divan'a gitmemesi, burada hala paralel yapının devam ettiği yönünde söylemi oldu bu konuda ne düşünüyorsunuz?' sorusunu Bakan Müezzinoğlu, şöyle yanıtladı:

'Geçen yıl ocak ayında Trakya Birlik'in mali kongresinde, gündemin sıcak olduğu atmosferde, şu örneği vermiştim;, 'Benim ağzımda 32 diş var, bir-ikisi çürümüş olabilir ama diş hekiminin görevi dolgu yapmaktır, dolguyla olmuyorsa gerekirse çekmektir' demiştim. Ama bu operasyon öyle bir operasyon değil, bu diş hekiminin yaptığı dişle uğraşmak değil, beynimi tahrip etmek ve kalbimi durdurmak bunun partiyle, şahsımla alakası yok. Bu direk milli iradeye yapılan darbelerin başka bir formatı. Yani 60 darbesinde de rahmetli Menderes'le ilgili ne hikayeler düzüldü. Orada da yine hakimler, savcılar vardı. AK Parti olarak milletin ödediği bedelleri gördük, milletle beraber yaşadık. Kendi dönemimizde de 2007 seçimlerinde, yüzde 47 oy aldığımız bir dönemde bir kişinin savcının dava açmasının, 11 hakimin de davayı görmesiyle AK Parti 1 oyla kapatılmaktan kurtuldu.'

'Bir oy kapatmaktan yana kullansaydı bugün milli irade ne olacaktı? Demokrasi ne olacaktı?' diye soran Müezzinoğlu, 'Kapatılmaktan kurtulduk ama 'laikliğe karşı odak' hükmünü yedik. Bu nedenle para cezası almış bir partiyiz, işte Yüce Divan burası. 411 milletvekilinin başörtüsüyle ilgili çıkardığı kararı CHP Anayasa Mahkemesi'ne götürdü ve başörtüsü üniversitelerde takılamaz hükmünü veren bu mahkemedir. Şimdi bizim AK Parti olarak bir şeyimiz var, biz milletimizin yüce vicdanındaki yerini görüyoruz. Seçimlerde bunu gördük. Şu anda bize düşen ağzımızda çürük diş varsa yine bu dişi de biz temizleyeceğiz.'

'Millet kanmaz'

Bir başka basın mensubunun, 'Anayasa Mahkemesi'nde paralel endişe taşıyoruz' mu demek istiyorsunuz?' sorusu üzerine Bakan Müezzinoğlu, şöyle konuştu:

'Hayır sadece paralel endişe değil, 12 yılda gördüğümüz fotoğraflar ortada. AK Parti kapatma davası buradaydı, 'laikliğe karşı' hükmünü burası verdi. Laiklik adına hangi yanlışı yaptık, kimin hayat felsefesine karıştık, kime zorla 'al şu örtüyü ört' dedik. Ama onlar zorla açılması için her türlü kararı verdiler. Kapatma davasını hangi hakla bir savcı açıyor ve bir oyla kurtuluyor. Nerede egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.' Nerede Atatürk'ten geçinenler, nerede Atatürk'ün gölgesine sığınanlar.

Kızıyor bazen Atatürkçü arkadaşlar, o büyük önder diyorki 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diyor, muasır medeniyet seviyesini hedef gösteriyor. Onun örtüsü, kılık kıyafeti, bıyığı sakalıyla uğraşarak bu seviyeye gidilmez. Yol konuşmazlar, tünel konuşmazlar, yatırım konuşmazlar… 3. havaalanından vazgeçeceksiniz, 3. köprüden vazgeçeceksiniz, şehir hastanelerini yapmayacaksını. 'Yan gelip yatın' diyorlar. Millete verdiğimiz söz bu değil, hiç kusura bakmasınlar. 22 milyon oy, 11 kişinin değil. 50 milyon vatandaşımızın seçmen hakkı var. Milletimiz cumhurunu seçti. Eskiden kapalı kapılar ardında tespih gibi diziyorlardı genel başkanları, 'biz falana karar verdik' diyorlardı. Aynı bugün CHP'nin Ekmeleddin İhsanoğlu'na karar verdiği gibi. Sonra da 'halkçıyız' diyorlar. Bunda demokrasi, milli irade, parti vicdanı var mı? Herkesi, kendinizi de kandırırsınız ama milleti kandıramazsınız. Biz siyaseti milletle yapmaya devam edeceğiz.'

Son anketler

Bir gazetecinin son anketleri hatırlatması üzerine de Bakan Müezzinoğlu, AK Parti'nin anketlerde birinci olduğunu söyledi.

Anketlere göre CHP'nin AK Parti'nin çok gerisinde ikinci parti olarak göründüğünü ifade eden Müezzinoğlu, anketleri şöyle sıraladı:

'48-50 bandı AK Parti, 24-26 CHP, 14-15 bandı MHP ve 7-9 bandında da DTP. Seçim barajı konusunda bizimle ilgili bir sorun yok ama bir tuzak kurmak istiyorlarsa kuracaklar. Ama millet artık kimin tuzak kurduğunu biliyor. 2001'deki seçimlere bir bakın. Cumhurbaşkanımız o dönemde, 'Türkiye'de hiç bir şey eskisi gibi olmayacak' demişti. Birileri milletin kaderiyle oynayamaz.'

'Annelik kariyeri'

'Annelerin kariyer yapması konusunda sözlerinize özellikle Elif Şafak gibi kişiler karşı çıktı, yanlış anlama mı var acaba?' sorusunu Bakan Müezzinoğlu, 'Cenab-ı Hak milyarlarca beyin vermiş, milyarlarca düşünce tarzı vermiş. Dolayısıyla 'Elif Şafak'la ben aynı düşüneceğim' diye bir şey yok. Farklı düşünebiliriz, zaten zenginlik buradadır. Ama ortak noktaya geleceğiz. Analığın üzerinde güçlü bir kariyer görmüyorum, analık bir kadın için en güçlü kariyer, bir erkek için de en güçlü kariyer babalık. Bakanlık da vekillik de hikaye, iyi bir babaysam en büyük kariyer bu' diye yanıtladı.

'Kan ürünlerinden ilaç üretilecek'

Sağlık Bakanlığının 2015 yılı hedeflerini anlatan Müezzinoğlu, Hükümet ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da destekleriyle Bakanlığının 2015'te vizyon projelerini hayata geçirmeye başlayacağını, bu projelerin ilkinin, kan ürünlerinden ilaç üretmeyi tanımlayan Plazma Fraksinasyon Projesi olduğunu belirtti.

Projenin sonuçlandığında Türkiye'nin kan ürünlerinden ilaç üretimi gerçekleştireceğini anlatan Bakan Müezzinoğlu, şöyle konuştu:

'Plazma fraksinasyon ihalesine çıkıyoruz. Yani Kızılay'ın topladığı tüm kan ürünlerinde ayrıştırma sistemiyle ilaç üretimini Türkiye'ye kazandıracağız, çünkü bu ilaçlara her yıl 500 milyon lira ödüyoruz. Firmaya diyoruz ki 'bu ilaçları 7 yıl boyunca senden alacağız ama üç yıl sonra bu ilacın üretimi Türkiye'de olmaya başlayacak. 4. yıldan itibaren Türkiye'de ürettiğin ürünleri alcağız' diyeceğiz. Burdan sonra ne kazanacağız, bu ilaçların üretim merkezi Türkiye'ye gelmiş olacak, bu ülkeden çöpe attığımız kan ürünlerinin diğer kısımları 500 milyon lira, ödediğimiz paranın ürüne dönmesini, ülkede kalması sağlanacak. İhalesine başladık.'

Milli aşı çalışmaları

Türkiye'nin milli aşısını da üretmek için çalışmaların sürdüğünün vurgulayan Müezzinoğlu, 'Aşının da dün kararını verdik, Türkiye milli aşısını yine aynı sistemle üretecek. Her yıl 300 milyonluk aşı alıyoruz, aynı sistemle 'bana 7 yıl süreyle aşıyı senden alma garantisini veriyorum. Ama üçüncü yıldan itibaren aşıyı ülkemde üreten ve yarın da yeni aşıları icat eden bir kurum olman lazım' şartını getireceğiz' dedi.

Kanser tedavisi için önemli adım

Kanser hastalarının gen haritaları çıkarılarak tedavilerinin bu haritaya göre yapılması projesinin de yürütüleceğinin altını çizen Müezzinoğlu, şunları kaydetti:

'Üçüncü projemiz. 'Onkogen' dediğimiz kanser tedavisinde kişiye özgü tedavi... İngiltere başladı, biz bir iki nedenle geç kaldık. Harward'la ortak, onkogen kanserin kişiye özel tedavisi, yani gen haritası çıkarılarak o haritanın çıkan muhatap ilacıyla tedavi sürdürülecek. Şimdi biz kanser hastalarında 3-4 etkin ilaç kullanıyoruz, halbuki orada etkin olan bir ilaç. Hangisinin etkin olduğunu bilemediğimiz için diğerlerini de kullanıyoruz. Gen haritasına göre etkin olan birini kullanacağız. Türkiye önümüzdeki döneminde kanser tipine özgü ilacın üretimini yapacak.'

TürkKök Projesi

Sağlık Bakanlığı'nın diğer önemli projesinin de TürkKök Projesi olduğunu ifade eden Bakan Müezzinoğlu, şu an kemik iliği bağışlayan 20 bin olan donör sayısını yıl sonuna kadar 100 bine çıkaracaklarını bildirdi. Bakan Müezzinoğlu, 'Biz Türkiye'de sağlığı tüketen güçlü bir ülkeyiz, şimdi tükettiğini üreten ve pazarlayan da bir ülke olmayı istiyoruz' dedi.

Edirne'deki asansörlerin 3. kattan sonra çalışması

Müezzinoğlu, Edirne Valisi Dursun Ali Şahin'in obeziteyle ilgili güzel farkındalıklar yarattığını da ifade ederek, asansörlerin belli kattan sonra çalışma uygulamasının da iyi bir algı yaratacağını düşündüğünü söyledi.

Özellikle gençlerin sağlıkları açısından belli katlara asansörle çıkmak yerine merdiveni tercih etmesi gerektiğinin altını çizen Bakan Müezzinoğu, 'Asansörlere bizim kural koymamız çok doğru değil ama böyle bir algıyı yerleştirmemiz doğru. Hastamız var, yaşlımız, engellimiz, obezimiz var. İlk üç kata asansörü bekliyor olmak bir genç için kendisine yaptığı bir kötülük, sağlığına yaptığı bir olumsuzluk, 3 kat merdiven çıkmak veya inmek sağlığımız için doğru olan' diye konuştu.