Yok böyle bir kumpas

Ergenekon davası sanığı eski polis şefi Adil Serdar Saçan'la telefon görüşmesi yaptığı için Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) 2011 Güz Kararnamesi ile Malatya'ya sürülen eski İstanbul Savcısı Murat Yiğit'e, kendisine çok benzeyen bir sabıkalı üzerinden kumpas kurulduğu ortaya çıktı. SABAH Özel İstihbarat Bölümü'nün ulaştığı belgelere göre 2010'un mayıs ayında Berna Özcan Arıkan, 13 Mayıs-24 Mayıs 2010 arasında çalınan kredi kartından 5 bin 745 TL harcama yapıldığı gerekçesiyle eşi Avukat Halil Volkan Arıkan aracılığıyla savcılığa suç duyurusunda bulundu. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Fehmi Tosun yaptığı soruşturmada 21 Mayıs'ta Şişli'deki bir benzin istasyonundan 130 TL'lik akaryakıt alındığını belirledi. İstasyondaki görevlilerin verdiği eşkal ve aracın plaka bilgilerine göre harcamayı yapan savcı Yiğit'ti. Tosun önceden tanıdığı Yiğit'i çağırarak durumu anlattı. Yiğit plakayı doğruladı ancak alışveriş yapmadığını söyledi.

GÖRÜNTÜLER KAYIP
Yiğit, İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği'nde görev yapan amir arkadaşından olayı araştırmasını rica etti. Amir kredi kartının bir kuaförde de kullanıldığını tespit etti. Yiğit olduğu söylenen kişi üç kadınla birlikte kuaföre gitmişti. Ancak ne benzin istasyonundaki ne de kuaförün bulunduğu bölgedeki MOBESE kameralarının görüntüleri arızalı olduğu gerekçesiyle bulunamadı. Çalıntı kredi kartlarıyla alışveriş yapan sabıkalıların listesi incelendiğinde Yiğit'e inanılmaz derecede benzeyen bir kişi çıktı. Bu kişi Adana Seyhan nüfusuna kayıtlı Bayram Arslan'dı. Kuafördeki görgü tanıkları Arslan'ı teyit etti. Bir süredir Paralel çetenin hedefinde olduğunu bilen savcıYiğit, Arslan'ın fotoğraflarını görünce kendisine kumpas kurulduğunu anladı.

SABIKALI ARSLAN: SAHTE PLAKAYI POLİSLER VERDİ
Bayram Arslan 9 Temmuz 2010'da yakalandı. Ancak Paralel polisler Bilişim Şubesi'nin görev alanında olduğunu söyleyerek dosyaya el koyup ifade vermesini engelledi. Olayı araştıran polis ise dosyayı yetkisi olmadığı halde incelemekle suçlandı. Yiğit olaya karışanlar hakkında yasal işlem yapılmasını istedi. Bunun üzerine müşteki Arıkan şikâyetini geri aldı. Arslan açılan kamu davasında İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nce 4 yıl hapis ve 120 gün adli para cezasına mahkûm edildi. Cezası paraya çevrilen Arslan, 1200 TL para ödeyerek kurtuldu. Bir başka davada yargılanan Arslan, o davanın hâkiminin Yiğit'le ilgili sorusu üzerine sahte plakayı polisten aldığını itiraf etti. Ancak Arslan'ı Yiğit'e kumpas kurulması için hangi polislerin yönlendirdiği ortaya çıkarılamadı. Yiğit, "Beni, onların örgütlenmesine karşı çıkan kıdemli bir savcı olduğum için hedef seçtiklerini düşünüyorum. Olayın arka planı aydınlatılmalı" dedi.