Teröre karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz

Başbakan Davutoğlu, "Terörden çok acı çekmiş bir ülke olarak terör faaliyetine karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz" dedi.

Teröre karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz
Başbakan Davutoğlu, Paris'teki yürüyüşün ardından yaptığı açıklamada, yürüyüşe katılarak görevlerini yerine getirdiklerini söyledi. Davutoğlu, "Aynı hassasiyeti Müslümanlara yönelik saldırılar için de bekliyoruz" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Fransa'nın başkenti Paris'te 17 kişinin hayatını kaybettiği saldırıları protesto için düzenlenen yürüyüşe katıldı.

Yürüyüşün ardından Paris Büyükelçiliği'ne geçen Davutoğlu, burada bir açıklama yaptı.

Yapılan tarihi yürüyüşle dünyaya bir mesaj verildiğini kaydeden Davutoğlu, aynı hassasiyeti Müslüman ülkelerdeki olaylara karşı da beklediklerini söyledi.

Davutoğlu, "Biz bugün görevimizi yerine getirdik. Yarın Filistin'de masumlar katledildiğinde aynısını Avrupalı liderlerden beklemek hakkımızdır" diye konuştu.

Davutoğlu'nun açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

"Bu son derece anlamlı bir anma merasimidir. Dünya'ya bir mesaj verildi. Türkiye terör söz konusu olduğunda dünyanın her yerinde aynı değeri savunur. Hiçbir yerde çifte standart uygulamadık. Bizim için terörün rengi, ırkı, etniği olmaz. Terör tehdidi herkesin yüzleşmesi gereken bir gerçektir.

Bu saldırıları istismar ederek Müslümanlara yönelebilecek saldırılara karşı bir mesaj vermek istedik. Gerginlik çıkarmak isteyen Avrupa kültürüne ihanet etmektedirler. Avrupa'daki müslümanlar açısından mevcudiyetimiz bir mesajdır.

İslamafobik tarzda yapılan saldırılar karşısında da Avrupa'dan aynı hassasiyeti bekliyoruz. Geçmişte terörden çok acı çekmiş bir ülke olarak, teröre karşı sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Filistin ve Suriye'de olanlara karşı da sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. İnsani değerlere aynı saygıyı beklediğimizi vurgulamak istiyoruz.

Avrupa'daki aşırı akımlara yönelik bir kayma var, tehdit büyük. Ama bir duyarlıklık olduğunu görmek de memnuniyet verici. Biz bugün görevimizi yerine getirdik. Yarın Filistin'de masumlar katledildiğinde aynısını Avrupalı liderlerden beklemek hakkımızdır.

Eğer Türkiye AB'ye, engel çıkarılmamış ve 2004'te Kıbrıs referandumu sonrasında AB'ye entegre olmuş olsaydı emin olunuz, bu kültürel gerilimler bu ölçüde olmazdı. Maalesef son dönemde, bu karşıtlıklar üzerinden siyaset yapmak Avrupa'da prim yapar hale geldi. Problemin kaynağı burada.

Saldırıyı yapanlar Müslüman bir ülkede yetişmiş gençler değil. Bu gençler Paris'te yetişmiş gençler. Biz Türkiye olarak her zaman temkinli davrandık."