Müzeler Artık 'Garip' Değil

Son yıllarda müzecilikte atağa kalkan Türkiye, "durağandan hayatın içine" anlayışıyla uluslararası nitelikte müzelere imza atıyor.

Müzelerin fiziksel yapısından hizmet anlayışına köklü bir değişime gidilirken, medeniyetlerin beşiği Anadolu'da görkemli müzeler açılması için gün sayıyor.
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Zülküf Yılmaz, Türkiye'de müzecilikle ilgili AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, "Türkiye, özellikle son 10 yılda dünya çapında bir ivme yakalayarak uluslararası müzecilik kriterlerine uygun müzeler oluşturmaya başladı" dedi.

Müzeciliğin tanımının da artık değiştiğini belirten Yılmaz, sınırlı ve durağan mekanlar yerine müzelerin insanların farklı etkileşimlerde bulunduğu sosyal hayatın içinden mekanlar haline dönüştüğünü söyledi.

Yılmaz, ülkedeki gelişmelerin müzeciliğe de yansıdığını vurgulayarak, "Çağın gerektirdiği modern müzeler oluşturmaya başladık. Çünkü artık müze yapacaksak içesinde eğitim, eser bakım-onarım atölyeleri, en az 40-50 yıl yetecek düzeyde depoları olan, ziyaretlerin yeme-içme, alışveriş ihtiyaçlarının karşılandığı, geniş teşhir mekanlarının da olduğu müzeler yapmamız gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'deki müzelerin çeşitlenmesinin yanı sıra mevcut müzelerde de iyileştirmeye gittiklerini belirten Yılmaz, "Müzelerimiz artık garip değil. Eski, güncel müzecilik algısının gerisinde kalmış, kimsenin kapısının önünden geçmediği müzeleri, hızlı bir dönüşümden geçirerek kendi kaynaklarımızı güçlü ve hepsinin ayrı birer kimliği olan kurumlar haline getirip müzeciliğimizi 21. yüzyıla yaraşır düzeye çıkarmaya yönelik politikamız var" diye konuştu.

-"Müzeciliğimize Türkiye şartlarında bakmamız lazım"
Türkiye'de Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı 193 müze ve çevre düzenlemesi yapılarak ziyarete açılmış bulunan 136 örenyerinin yanı sıra 195 adet de Bakanlık denetiminde hizmet veren özel müze bulunduğunu bildiren Zülküf Yılmaz, bazı gelişmiş ülkelerde müze sayısının binleri bulduğunu, örneğin ABD'de 35 bin civarında müzenin yer aldığına değindi.
Yılmaz, şunları dile getirdi:
"Sayının fazla olması iyi ama nitelikli altyapı oluşturulmadan sayı çok olsun diye üretiyorsanız bir süre sonra kaliteden taviz vermeniz de gerekiyor. Nitekim binlerle ifade edildiğinde bu müzelerin hepsi bizim abidevi müzelerimiz ya da hepsi bir Metropolitan Müzesi ayarında değil. Bir kısmı tek veya birkaç konuyla sınırlı ufak müzeler. Bunun yanında, ekonomik güçleri, yüzlerce yıllık müzecilik bilinciyle başlatılan bir uygulama da olunca ister istemez belli bir sayıya ulaşılıyor. Bu nedenle sayısal açıdan müzeciliğimize Türkiye şartlarında bakmamız lazım."
-Hem müzeler hem müzelerin ziyaretçi sayısı sürekli artıyor
Müze ziyaretçi sayısında da her yıl dikkate değer artış gerçekleştiğini vurgulayan Yılmaz, ziyaretçi profilinde orta ve yüksek eğitim düzeyindeki insanların ağırlıkta olduğunu ancak müzeleri her düzeyden insanın geldiği ve kendine göre farkındalık oluşturduğu, aidiyet ve huzur duyduğu, bir şeyler kazandığı mekanlar olmasını istediklerini anlattı.
Bu türdeki müzelerin sayısını giderek arttırdıklarını bildiren Yılmaz, "Şu an 65 dolayında müze projesi yürüyor. Bunların bir kısmı ilk defa yapılan müzeler. Ama bölüm olarak veya teşhir sistemi yenilenen müzelerin yanı sıra plan bazında çalışma yürütülen müzelerimiz var" diye konuştu.

Zülküf Yılmaz, bir kısmı bu yıl bir kısmı da gelecek yıl ziyarete açılacağına işaret ederek, bunlara Hatay Arkeoloji Müzesi, Şanlıurfa Müzesi, Şanlıurfa Haleplibahçe Mozaik Müzesi, Van Urartu Müzesi, Çanakkale Troya Müzesini örnek verdi.
Yılmaz, hayata geçirdikleri Tarihe Yolculuk Projesi'yle de fiziki şartları uygun olan bazı müzelerde, akşam sosyal ve kültürel etkinliklerin de süreceğini bildirdi.
Kaynak: AA