Ağrı'nın Asırlık Sosyal Yapısını Araştırdı

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Faruk Kaya, "100 yıl önceki Ağrı'nın sıhhi ve içtimai durumu'' konulu araştırma yaptı.

Kaya, 1913 yılında dönemin Sağlık Bakanlığı tarafından Erzurum vilayetine bağlı olan Bayezid-Diyadin-Karakilise, Tutak ve Eleşkirt kasabalarının sıhhi ve içtimai coğrafyası ile 1925 yılında kaleme alınan Bayezid (Ağrı) Vilayeti Sıhhi ve İçtimai Coğrafyası adlı eserlerden faydalanarak Ağrı'nın geçmişi ve günümüzdeki durumunu karşılaştırmak için iki makale çalışması yürüttüklerini söyledi.

Araştırmaya göre 1913'te Ağrı'nın Erzurum'a bağlı olduğunu ifade eden Kaya, "Maalesef 1913 ile 2014 yılları arasında bir asırdan fazla zaman geçmiş ve çok olumlu gelişmeler sağlanmış olmasına rağmen Ağrı sosyo-ekonomik yapı, yaşanabilirlik düzeyi, eğitim ve sağlık hizmetleri açısından hala ülkemizin en geride kalan illerinden biri olmaya devam etmektedir" dedi.

Kaya, 1. Dünya Savaşı öncesi 1913 yılında Ağrı'nın bulunduğu yerde kentleşmenin çok fazla olmadığını belirterek, eğitim ve öğretimin çok düşük seviyelerde olduğunu, sağlık kurumlarının olmadığını, örf ve adetlerin daha yaygın olarak benimsendiği bir dönemle karşılaştıklarını ifade etti.

Çalışmanın geçmişle günümüzü karşılaştırmak adına yapıldığını anımsatan Kaya, "Bu dönemde sağlık personeli ve kurumlarının yok denecek kadar az sayıda olduğu gözlenmektedir. Mevcut olan doktorlara gittikleri zaman kendi düşüncelerine göre bir cevap almadıkları zaman doktora itibar etmeyen yöre halkının, sağlık problemleri nedeniyle tekkelere, hocalara, üfürükçülere ve akıl dışı uygulamalara yoğun olarak başvurdukları anlaşılmaktadır. Söz konusu dönemde belediye örgütlü yerleşmelerin çok fazla olmadığı, belediye örgütlerine sahip olan yerleşmelerde de başta kaynak ve nitelikli personel yetersizliğinden dolayı yapılması gereken hizmetlerin yeterince yapılamadığı görülmektedir. O dönemlerde kasabalarda okuma yazma bilenlerin sayısı oldukça azdı. Ekonomik faaliyet olarak genellikle hayvancılık ve tarım, küçük çaplı olarak da ticaret yapılmaktaydı. Sanayi alanında ise Ağrı'da hiçbir faaliyet yoktu" diye konuştu.

Kaya, 1925 yılında Ağrı'nın Erzurum'dan ayrı müstakil bir il haline geldiğini anlatarak, Ağrı ile ilgili yapılan bu çalışmada ilin nüfus profilinden gelir durumuna, eğitimden tarıma, sağlık kurumlarından beslenme alışkanlıklarına pek çok konuya değinildiğini ifade etti.

Ağrı'nın 1913 ve 2014 yıllarındaki hali kıyaslandığında çok gelişme yaşadığını belirten Kaya, şunları kaydetti:
"Nüfusu 75 bin civarında olan, okur-yazarlık oranı çok düşük ve üniversite bitirenlerin sayısının bir elin parmaklarıyla sayılabilecek kadar az olduğu 1925 yılı Ağrı'sı ile nüfusu 552 bin civarında olan, üniversitesi bulunan ve okur yazar nüfusu yüzde 85'lerin üzerinde olan bugünün Ağrı'sını karşılaştırdığımızda her anlamda önemli gelişmelerin gerçekleştiği gözlemlenebilir ancak hala o dönemden bugüne değişmeyen birçok şeyin olduğunu görmek oldukça acıdır. 1913 ile 2014 yılları arasında bir asır geçmiş, geçen zaman zarfında her alanda çok önemli atılımlar sağlanmış ama bütün bunlar Ağrı'nın ülkemizin en az gelişmiş illeri içindeki sıralamasını maalesef değiştirememiştir."
Kaynak: AA