(özel Haber) Hem Sağlıklarını Hem Geçim Kaynaklarını Kaybetmekten Korkuyorlar

Şifalı suyu kullanarak sıhhat bulan, ziyarete gelenlere ürünlerinden satarak geçimlerini sağlayan köylüler, santralin devreye girmesinden sonra bu iki imkanı birden kaybedecek olmanın üzüntüsünü yaşıyor.

Köylünün endişelerine katılan ve seslerine kulak veren Kozanlı iş adamı Habip Saygılı, şifalı suyun bulunduğu bölgede yol üzerindeki birçok çam ve çınar ağaçlarına levhalar asarak içme suyunun baraj altında kalmaması için mücadele edeceğini söyledi.

Uzun yıllar sık sık grip olduğunu ancak bu şifalı su sayesinde hem grip hastalığından hem de böbrek taşlarından kurtulduğunu söyleyen iş adamı Habip Saygılı, “Ben uzun yıllardır grip hastalığından dolayı rahatsızdım ancak bazı dostlarımın tavsiyesi ile buradaki şifalı içme suyundan içtim. 9 yıldan beri bende ne grip kaldı ne de başka bir şey. 1985 yılından sonra böbreklerimden taş düşürmeye başlamıştım. Ben buraya grip hastalığımın tedavisi için gelmiştim. Böbrek taşlarımdan da kurtuldum. Ben buraya HES yapacak holdinge sesleniyorum. 200-300 metre aşağıdan bağlayarak burayı kurtarabilirler. Böyle şifalı bir içme suyunu bulmak çok zor. Böyle bir yeri bulmak çok zor. Buraya ülkenin çeşitli yerlerinden çok sayıda insan şifa bulmak amacıyla geliyor. Ben 9 yıldır geldiğim için birçoğu ile tanışıyorum. Bu konu ile ilgili Başbakanlığa ve Sağlık Bakanlığına yazı gönderdik. Bizler HES’lere karşı değiliz. Doğal olarak akan sudan devlet de millet de herkes faydalansın. Sesimi herkes duysun. Bu işe bir çare bulunsun” dedi.

Şifalı sudan yararlanan 80 yaşındaki Mustafa Demirel, “Bakın 80 yaşındayım. 50 senedir buraya gelirim. Sağlığımdan şikayetim yok. Her bakımdan kendimden memnunum. Ben bu suya ilaç diyorum. Burayı bu şifalı suyun baraj altına alınmamasını rica ederim” diye konuştu.

Emekli öğretmen Hasan Özel de, “Bu tür suların devletimiz tarafından korunmasını rica ediyoruz. Bu tür sular insan sağlığına çok faydalıdır. Nezle, grip, böbrekteki taş gibi birçok hastalığa oldukça faydalıdır. Bağırsaklardaki parazitleri yok ediyor. 15-20 santim uzunluğundaki solucanların düştüğünü gördüm burada. Ben ticaretçi değilim, emekli öğretmenim. Elbette HES’ler her yere yapılabilir fakat böyle su bir daha bulunamaz. Adana çevresinde bu sudan başka şifalı su yok. Bir de bu suyun bir emsali Maraş Elbistan’da var. Bu tür suların devletimiz tarafından korunmaya alınmasını rica ediyorum”dedi.

Sündüz Ali Metin isimli bir vatandaş ise, “Bu suda şifa buluyoruz. Şifalı suyumuzun su altında kalmasını istemiyoruz. Biz köylü olarak bu şifalı suyun kapanmasına karşıyız. Biz köyümüze bu şifalı su sayesinde sebzelerimizi satarak köyümüze gelir elde ediyoruz. Bu şifalı su yok olursa köyümüz de biz de çok mağdur duruma düşeriz. Büyüklerimiz bu işe bir el atsınlar, şifalı suyumuzu elimizden almasınlar” şeklinde konuştu.