700 Yıllık Tarihi Şehirden Geriye Bir Minare ve Çeşme Kaldı

Anadolu Selçuklu Devleti'nin yerleşim yerlerinden ve Hamitoğulları Beyliği'ne başkentlik yapmış Isparta'nın Uluborlu ilçesinde son yıllara kadar ayakta kalan 700 yıllık tarihi şehirden geriye sadece tarihi Salih Efendi Camisi'nin minaresi ve Şeyh Muhiddin Çeşmesi kaldı. Taş medrese, köprü, hamam, cami gibi tescilli tarihi eserlerin bulunduğu 18 mahalleden oluşan tarihi yerleşim yerinin taşınması, tabiat şartları, halkın bilinçsizliği ve definecilerin kaçak kazıları nedeniyle son 30 yıl içinde yok olduğu bildirildi.

Uluborlu Kaymakamı Adem Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Uluborlu'nun MÖ 3. yüzyıldan itibaren çeşitli medeniyetlere beşiklik eden bir yerleşim yeri olduğunu kaydetti.

İlçede hala hangi döneme ait olduğu bilinmeyen bir kale bulunduğunu söyleyen Çelik, "Dönem içerisinde eserlerimizde bir takım yıpranmalar olmuş, tabiki bu anlamda ciddi araştırmalara da ihtiyacı olan bir coğrafya üzerinde bulunuyoruz. Gerekli araştırmaların yapılabilmesi için tarihçileri ilçemize davet ediyorum" dedi.

30 yıl öncesine kadar yerleşim yeri olan bölgede yaşayanların ovaya taşınmasından sonra antik şehrin gözden düştüğünü anlatan Çelik, şöyle konuştu:
"Burası biraz gözden düşmüş bir yer durumunda. Ancak tarihi kalıntıların olduğu alan. Buranın restorasyon ve tanıtım çalışmalarıyla yeniden hayata geçirilebileceğini düşünüyoruz. Henüz tarihine ulaşamadığımız bir takım tarihi unsurlarımız var. Antik kentin ciddi anlamda araştırmalara ihtiyacı var. Öncelikle bunların araştırılması gerekli. Bu noktada da bir takım girişimlerde bulunduk, dileriz süreç içerisinde sonuç verecektir."
- Defineciler kaçak kazılarla tarihi yok etti
Tarih ve kültür varlıkları araştırmacısı ve eski Uluborlu Belediyesi Başkanvekili Mehmet Ertan, "Eski Uluborlu" denilen 18 mahalleden oluşan tarihi şehirden geriye tadilatla yıkılmaktan son anda kurtarılan bir minare ve bir de çeşmenin kaldığını belirtti.

1970'li yıllara kadar ayakta kalan tarihi yapıların şehrin ovaya taşınmasından sonra bakımsız kaldığını ve insanların bilinçsizce taşlarını sökerek yeni yapılarda kullandığını ve definecilerin bir şey bulmak adına kaçak kazılar yaptığını ifade eden Ertan, "Burası Osmanlı ve Selçukluların hüküm sürdüğü bir yer. Tescilli 11 Selçuklu eseri var, koruma altında. Köprüler, hamamlar var. Medrese 10 yıl öncesine kadar sağlamdı, çilehaneleri vardı, güzel bir medreseydi, hava muhalefetinden yıkıldı. Tescilli olduğu için bir şey yapamıyoruz" şeklinde konuştu.

Tarihi şehrin metruk hale gelmesinden sonra definecilerin tarihi bölgeye büyük zarar verdiğini anlatan Ertan "Defineciler burayı çok kazdı. Sütün başlıkları yok oldu, kaçak olarak sürekli kazı yaptılar. Siyam çeşmesindeki dibeği kırmışlar. Bir tarihi yok ediyor, bilinçsizce davranıyor, tarihe büyük zarar veriyorlar" diye konuştu.

Uluborlu'daki tarihi dokunun tanınmadığına dikkati çeken Ertan, tarihçileri araştırma yapmak üzere ilçeye davet etti.
Kaynak: AA